Şehri ziyaret eden Gülden Akıncı, Skylife Dergisi'ne bir gezi yazısı hazırlayarak Polonya'yı anlattı: Polonya'ya kar yağmaya başladığında, bilin ki herkes yerini çoktan almıştır.
Varşova'daki Łazienki Park'ın sincapları ağaç kovuklarında, eldiven satıcıları tezgâhlarının başında, kâğıttan kesilmiş beyaz melekler pencere önlerinde, ahşap heykel ustası Eugeniusz Zegadło atölyesinde, ışıklı kış süslemeleri sokaklardadır.
MUMLAR YAKILIYOR
Ama Polonya'da kar yağmaya başladığında en renkli günler Slovakya sınırındaki Tatra Dağları'nın eteğine kurulmuş Zakopane'de yaşanıyor. Ahşabı dantel gibi işleyen ustaların eseri olan evlerin pencere önlerinde geceleri mumlar yakılıyor.
KAYAKSEVERLER OTELLERİ DOLDURUYOR
Adeta bir masal köyüne dönüşen kasabada Noel'den mart ayının sonuna kadar büyük bir hareketlilik yaşanıyor. Polonya içinden ve komşu ülkelerden gelen binlerce kayaksever otelleri dolduruyor. Zakopane'nin çarşısında gezerken kayak için gerekli tüm malzemelerin, botların, snowboard, yün şapka, eldiven ve montların uygun fiyatlarla satıldığını görüyor ve eksiklerimi tamamlıyorum.
Lokantalarda büyük bir coşku var; keman çalan müzisyenlere dağ türküleriyle eşlik ediyor müşteriler. Tatra Dağları’nda büyüyen koyunların sütünden üretilen oscypek’ler (tütsülenmiş peynir) sokaklardaki tezgâhlarda yerini almış; ayaküstü tadına bakıyorum.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış