Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor
Özel İçerik

Özcan Köknel Bilgenin Aynası

Kitabın görseli ile ilk kez metro beklerken karşılaştım. “Toplumsal ruh sağlığımıza ilişkin tespitler” diyordu kapağında. Kitaba daha yakından baktığımda ise, şöyle bir cümle okudum: “Yaşamın anlamına dair vasiyet! Hayatınızın anlamsız olduğunu düşünüyor ve “Dolu dolu yaşadım!” demenin formülünü arıyorsanız, bu kitap tam size göre!” Özellikle bilgeliğe erişmiş özel isimlerin düşüncelerini, tespitlerini içeren kitapların her zaman çok özel olduğunu düşünüyorum. Ondan sebep, bu kitabın yeri ayrı, tıpkı Prof. Dr. Köknel’in olduğu gibi. Eski bir röportajında okumuştum: Çocukken bezden oyuncaklarıma iğne yapardım. Hastalandıklarında tedavi ederdim.” diyordu Prof. Dr. Köknel. İnsanın hamurunu erken fark etmesi ne güzel…

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Anne Baise Reşit ile baba Osman Nuri Bey Cumhuriyet dönemi öncesi öğretmenliğe başlamıştı.)


Bilgenin Aynası’nı bize kazandıran isim ise, Mert İnan. Kendisi ile mail üzerinden iletişimdeydik. Özellikle Prof. Dr. Köknel’in aileler üzerine tespitlerine yer vermeye karar verdik. Bu içeriğin bir güzel yanı daha var. Prof. Dr. Köknel'in gençliğinden bugüne çok özel fotoğraflarını da paylaşacağım sizinle... Ama öncesinde İnan, kitabı kısaca şöyle özetliyor:

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Mert İnan)

“Prof. Dr. Köknel, ‘Bilgenin Aynası’nda, Türkiye’de son zamanlarda gündemden düşmeyen cinsiyet eşitsizliği, istismar,  kadına yönelik şiddet, aile içi sorunlar, cinsel istismar suçlarının ortaya çıkmasındaki temel nedenleri kapsamlı olarak masaya yatırırken, ebeveynlere kapsamlı öneriler sunuyor. Kitapta ayrıca son zamanlarda ebeveynlerin  çaresiz kaldığı konulara değinilirken,  kişisel ruh sağlığı için yazılı terapi özelliğini barındırıyor.”

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Eşi Ülkü Hanım ile baloda)


GÜÇLÜ KADINLARA HER ALANDA BASKI YAPILIYOR


Prof. Dr. Köknel’in, aile üzerine tespitlerinden önce kadına yönelik şiddet ve baskılar hakkındaki görüşlerine yer vermeli:

"Meselenin birinci ve baş sorumlusu, baskıcı, katı, kaba yetiştirilen Türk erkek modeli. Türk erkeği empati kuramıyor. Bu ülkede kimlikli, kişilik sahibi, girişimci, güçlü kadınlara her alanda baskı yapılıyor. Buna karşın kadınlar anlayışlı, duyarlı, duygusal, fedakâr davranmaya, ev ve işyerinde üretken olmaya devam ediyor. Toplumda kadının simgesi ‘ana’, erkeğin simgesi ‘güç’ olarak yerleşmiş durumda. Kadını sadece anne gören bir çarpık zihniyet var. Çocuk yaşta başlık parası karşılığında evlendirilen binlerce kız çocuğumuz olduğunu biliyoruz. Toplumun geniş kesimi geçmişiyle övünerek dini referanslara atıf yapıyor ancak cinsiyet eşitsizliği, kadın hakları konusunda son derece ikircikli bir tutum sergiliyoruz."

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Prof. Dr. Köknel gençlik yıllarında Yüzme İhtisas Kulübüne üye profesyonel yüzücüydü)


ERKEKLERİ DEĞİŞTİRMEDEN TOPLUMU DÖNÜŞTÜRMENİZ MÜMKÜN OLMAZ

Prof. Dr. Köknel, Bilgenin Aynası'nda aileler için tespitlerini şöyle sıralıyor:

"Herkesin bildiği, ancak konuşulmayan toplumsal gerçeklerimiz ile yüzleşmediğimiz sürece mesafe kat etmemiz imkânsız. Birbirimizi kandırabiliriz; ancak dışarıdan bakanlar durumun farkında. Türkiye’de yetişkin yüz kadından ikisi halen okuma yazma bilmiyor. Her yüz kadından yirmisi çalışıyor, ancak bu kadınların yarısı sosyal güvenceden yoksun. Kadınlar az ücretle veya ücretsiz iş yapmak zorunda bırakılıyor. Çalışan kadınların ancak yüzde on biri teknolojiden yararlanıyor. Yüz işverenden sadece altısı kadınlardan oluşuyor. Kadına yönelik şiddet dayakla başlayıp sonrasında çocuğa uzanıyor. Her üç-dört aileden birinde erkekler, kadın ve çocuğu yumruk, tekme, sopa ile dövüyor. Ailelerin yüzde yirmisinde dayak evliliğin ilk günlerinde başlıyor. Dayak yiyen kadın, çoğunlukla ailesinden yardım görmüyor çünkü mağdur kadının babası baskıcı, ataerkil düşünce kalıbı içinde yetişmiş. Boşanma ayıp karşılanıp namus lekesi görülüyor. Aile veya toplumda şiddet gören kadın haklı olarak endişe, kaygı, korku duyuyor. Kadınlar, kendini koruyacak, sorunu çözecek bir yol bulamıyor. Ailesinden, çevresinden, devletten anlayış ve destek bekleyip aradığını bulamayan ruhsal çöküntü yaşıyor. Tüm bunların nedeni kaba, ilkel ataerkil düşünce modeli! Erkekleri değiştirmeden toplumu dönüştürmeniz mümkün olamaz. “

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Mesleğin ilk yıllarında Prof. Dr. Köknel ve eşi Ülkü Hanım)


"Aile, toplumun ve kültürün ortak belleğidir. Bu bellek tüm topladıklarını, bildiklerini çocuklara, gençlere aktarır. Türkiye’de ilgili ve bilgili aile yapısı toplumun ancak beşte birini oluşturuyor. Yani olması gereken model maalesef azınlıkta… Türkiye’de en yaygın model ise, geleneksel baskıcı erkek egemen, ataerkil aile tipi! Bu ailelerde baba mutlak egemen! Ailenin tüm ilkelerini, kurallarını, değerlerini baba tayin ediyor. Çocuğun veya gencin tüm davranışlarının anlaşılması, değerlendirilmesi babanın görüşüne, ilkelerine ve kurallarına göre oluyor. Baba, âdeta evin tanrısı gibi. Anne ise, ikinci planda bırakılmış, ev işlerini yapmakla yükümlü kılınmış, âdeta hizmetçi rolünde."

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Eşi Ülkü Hanım ile)


"Türkiye’de şiddet bir dil haline geldi. Oysa dil, kavramların toplum tarafından aktarımıdır. Her kavramın bir anlamı vardır. Örneğin anne, baba, teyze, kardeş gibi kavram veya kelimelerin aynı zamanda duygu yükleri vardır. ‘Anne’ dediğimde sadece bir kelimeyi söylemem. O kelimenin içinde büyük bir duygu yükünü hissederim. Tıpkı bir insanın sevgisini kazanmak veya hayatta başarılı olmak için harcadığı emek gibi, kavramların tanımlanması için hepimizin sarf ettiği bir çaba vardır. Kavramların değeri, davranış ve hissettiklerimize göre azalıp çoğalabilir. Daha da önemlisi, kavramlar kuşaklar boyu gelecek nesillere aktarılır."

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Eşi ve kızları ile bir yılbaşı gecesi)


"Mutlu olmak için çaba gerekiyor. Kimse yattığı yerden iyi hissedemez. Bir insanın ruh sağlığı, onun iyilik durumudur. İnsanın duygu dünyasında ilginin, sevginin, neşenin, sevincin olmaması kötü hissettirir. Ancak, her şeyinizi kaybetseniz bile umudunuzu asla kaybetmemelisiniz. Hayatın bizim ona verdiğimizden başka anlamı yoktur.”

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Eşi, kızları ve torunları ile)


ÇOCUĞUNUZU ÖRSELEDİĞİNİZ ORANDA ŞİDDETE MEYİLLİ HÂLE GETİRİRSİNİZ


Ebeveynler için uyarı ve davranış modellerini de kapsamlı olarak ele alan Prof. Dr. Köknel'in ailelere uyarıları şöyle:

"Yemek yerken çocuğun önüne tablet koyduğunuzda o çocuğun yemek yeme becerisi kazanmasını engellemiş olursunuz. Çocukla kaliteli zaman geçirmek, ilgili, bilgili aile olmak önemli. ‘Ne yapalım herkes tablet veya cep telefonu hediye ediyor’ diyerek kolaycılığa kaçıyoruz. Dolayısıyla çocuk meşgul olmadan yemek yeme beceresini kazanamıyor. Aileler kolaya kaçmamalı. Çocukların durmaması veya aşırı hareketli olmaları ilgi ve ilişki ihtiyacından kaynaklanır. Anne, baba, çocuklarına ilgi ve ilişki ihtiyacını karşılayacak zaman ve konsantrasyonu ortaya koyduğunda, evlatlarının ekran peşinde olmayacağını göreceklerdir. 3 yaş üzeri çocuklar için de aileleri uyarmalıyız. Günde 1 saati geçen ekran görüntülerini bu yaş üzerindeki çocuklara önermiyoruz."

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Mesleğinin son günlerinde muayenehanesinde)


"Her anne baba, çocuğu dünyaya geldiğinden itibaren o ailenin bireyi olduğu bilecek. Aileler, çocuklarının duygularına, düşüncelerine, yaşına uygun biçimde davranmakla yükümlü olduklarını unutmamalılar. Eğer çocuğunuzda kalıtsal herhangi bir fiziksel ve ruhsal sorun yoksa yaptığı her davranış aslında sizin yansımanızdır. İletişim ve ilişkilerde dengeyi kurmak çok önemli. Engellemeler çocuğun içinde öfke, kızgınlık yaratırken mutsuz olmasına yol açar. Aileler, çocuklarının karşı çıkışlarında onları aşağılayacak, bedensel, ruhsal, toplumsal kimliğini örseleyecek söylemlerden uzak durmalılar. Çocuğa, ‘Salaksın, serserisin, sen çocuksun!’ diyerek aşağılamak onun bedensel, ruhsal, toplumsal kimliğine karşı işlenen bir cinayettir. Çocuğunuzu örselediğiniz oranda şiddete meyilli hale getirirsiniz."

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

Bilgenin Aynası

Özcan Köknel

Haz.: Mert İnan

Hayykitap

S.: 200

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

*

PROF. DR. ÖZCAN KÖKNEL DİĞER FOTOĞRAFLARI

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

(Annesi Baise Hanım)

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Psikiyatrinin Duayeni Prof. Dr. Özcan Köknel, ruhlara ayna tutuyor

*

Instagram: biyografivekitap