Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

Ensonhaber Kitap Sayfası olarak mümkün olduğunca siz kitapseverlere farklı kitapları tanıtmaya gayret gösteriyoruz. Geçtiğimiz günlerde okuyucularla buluşan altı kitabı sizlerin beğenisine sunuyoruz.

Keyifli okumalar...

HİKAYE AVCISI - EDUARDO GALEANO

On dört yaşında ilk politik çizgi romanı yayınlanan Eduardo Galeano, dünya denen cangıla bu kez ömrünün son dalışını gerçekleştiriphepimizi derinden sarsan küçük hikâyeler avlıyor.

SEVGİ VE MİZAH YÜKLÜ SÖZCÜKLER

Eşitsizliğin, şiddetin ve adaletsizliğin gemi azıya aldığı geçtiğimiz o uzun yüzyılın dökümünü, sevgi ve mizah yüklü sözcüklerle aktarırken, direnişin ve düş gücünün de yaygınlaştığını, insanlıktan her şeye rağmen umut kesmememiz gerektiğini bir kez daha vurguluyor.

Bütün kıtalardan ve bütün zamanlardan ezilenlerin, sömürülenlerin, dışlananların sesinin yorulmak bilmez taşıyıcısı, yazar, tarihçi, şair, anlatıcı, hatırlatıcı ya da John Berger’ın o güzel tanımıyla “dünyanın vicdanı” Galeano, üzerinde titizlikle çalıştığı, vasiyet niteliği taşıyan bu kitabında da sömürücülerle diktatörlerin leşçiliğine ve ahlaksızlığına karşı halkların insanlık ve haysiyet adına mücadelesini efsaneler, anekdotlar, gerçek hayat hikâyeleri ve olaylarla anlatmaya, dünya halklarının direniş belleği olmaya devam ediyor.

İLK KEZ TÜRKÇE OLARAK YAYINLANACAK

Yazarın ölmeden önce tasarladığı, tamamlanmamış son projesi “Karalamalar”dan bir seçkinin de yer aldığı Hikâye Avcısı, ilk kez Türkçe olarak yayınlanıyor.

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

OTORİTARYEN KİŞİLİK ÜZERİNE - THEODOR W. ADORNO

6 Ağustos 1969’da hayatını kaybeden ünlü düşünür Theodor W. Adorno, Horkheimer yönetimindeki Toplumsal Araştırmalar Enstitüsü’nün faşizmin yeniden yükselişini önlemek adına II. Dünya Savaşı sonrası Amerikası’nda yürüttüğü sosyolojik araştırmalarda “potansiyel faşist”e, ırkçı ve faşizan eğilimleri olduğunu açıkça beyan etmediği ya da reddettiği ve bu doğrultuda bir örgütlenme içerisinde yer almadığı halde antidemokratik propagandaya açık kişiye odaklanır.

ESERDE IRKÇILIK VE MUHAFAZAKARLIK DERİNLEMESİNE İNCELENMİŞ

Otoritaryen Kişilik Üzerine’de düşünür, totaliter rejimlerin makbul yurttaşını yaratan koşulları yürütülen bu çokyönlü araştırma sonucunda çözümlüyor. Antisemitizm örneği üzerinden ırkçılığın ve muhafazakârlığın toplumsal kökenlerinin derinlemesine irdelendiği bu eserde, “otoritaryen insan tipi dediğimiz ‘antropolojik’ türün” ortaya çıkma gerekçelerini gözler önüne seriyor.

Hiç kimsenin ırkçılığını, ayrımcılığını, bir başka ulus ya da gruba yönelik düşmanlığını kabul etmediği ancak gündelik reflekslerine dahi yansıyan eğilimlerinin küçük bir dokunuşla faş ettiği günümüz toplumunun da yaldızını kazıyan ve siyasal tercihlerinin nedenlerine ışık tutan bir çalışma.

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

PEKİN’DE SONBAHAR - BORIS VIAN

1920’de Paris yakınlarındaki Ville-d’Avray’de doğan ve yazarlığı dışında şair, şarkı sözü yazarı, şarkıcı, müzik eleştirmeni, caz müzisyeni (trompetçi), senarist, çevirmen, hatip, oyuncu ve ressam olmak gibi muhteşem özellikleri de bulunan Boris Vian'ın kaleme aldığı Pekin’de Sonbahar, okuru tüm canlılığıyla “yaşayan” Paris’ten uçsuz bucaksız bir yokyere, Egzopotamya çölüne doğru bir yolculuğa sürükleyen ve çölde başlamış anlamsız bir demiryolu inşa projesinin ortasına birçok başkarakterle birlikte bırakıveren kurgusuyla, her seferinde daha da şiddetlenerek yeniden patlayan coşkulu bir kahkaha gibi edebiyat alanında beliriverdiğinde, edebiyat çevreleri ve eleştirmenler bunun sürekli oluşum halinde bir yapıt olduğunun farkına varamamışlardı.

HER OKUMADA YENİ ANLAMLAR KAZANIYOR

Vian’ın kendine has üslubunu konuşturarak mizahla trajiği absürtte birleştirdiği, anıştırmalar, ikilikler, belirsizlikler ve çelişkilerden beslenerek gerçekleştirilmesi imkânsız bir bütünlük yakaladığı, her okumada yeni anlamlar kazanan bu roman, “dünyaya işaret etmeye çalışan bir gizem yapıtı...”

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

EŞİTSİZ GELİŞİM - NEIL SMITH

Eleştirel coğrafyanın önde gelen isimlerinden Neil Smith’in Eşitsiz Gelişim: Doğa, Sermaye ve Mekânın Üretimi başlıklı bu eseri tutkulu bir çalışmanın ürünü. Tezine Henri Lefebvre’in Mekânın Üretimi’nde bıraktığı yerden başlayan Smith, insan doğasından yapılı çevreye, kent ölçeğinden kolonyalizmin coğrafyasına ve emperyalizmin küreselliğine kadar uzanan soyut ve somut mekânlarda görülen, düşünülen, incelenen doğayı merkeze alıyor.

Doğa, sermaye ve mekânı bir bütünsellik içerisinde inceleyerek, doğayı insana dışsal bir “nesne”ymiş gibi ele alan yaklaşımın metafizik karakterinden kurtarıp maddileştiriyor.

Frankfurt Okulu teorisyenlerinin savının aksine, doğanın insanın üretici eyleminin kapsamı olduğunu ve verili koşullar çerçevesinde onu kendisiyle birlikte dönüştürdüğünden kapitalist gelişim dinamiklerinin çeşitli ölçeklerdeki mekânlar üzerinde nasıl eşitsiz bir karakter taşıdığına işaret ediyor. Tarihi coğrafyayla, kenti kırla, şehrin yapılarını ormanlarla, Güney Asya’nın fabrikalarını Amerika’nın düzlükleriyle buluşturan Smith, eleştirel mekân teorisinin kapsamını genişletiyor. Bundan milli parklar da nasibini alıyor.

“Neil Smith’in Eşitsiz Gelişim’i entelektüel ve siyasi açıdan bir güç kazanma denemesi, insanlık durumunun hayati yönlerini dogmatik olmayan ve geniş kapsamlı bir çerçevede ele alan bir araştırma, gerçekten mümkün olan o başka dünya hakkında bize hâlâ ilham verip çok şey öğretebilen bir çalışma. Özenli okumayı ve tekrar okumayı hak ediyor. Pişman olmayacaksınız.” -

David Harvey

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

RİTİMANALİZ - HENRI LEFEBVRE

Henri Lefebvre üzerinde çalıştığı son kitap olan ve ancak ölümünden sonra yayınlanan Ritimanaliz’de onlarca yıldır sürdürdüğü yoğun felsefi, sosyolojik ve teorik tartışmaların en özgün meyvelerinden birini okurlarına sunuyor.

Çalışmasının merkezine felsefe tarihinde ihmal edilmiş “ritim” kavramını alarak onu mekân, zaman ve gündelik hayat bağlamında inceliyor. Bu noktada beşeri bilimlere kendine has bir metodoloji öneriyor: “Ritimanaliz.”

Döngüsel ve doğrusal ritimlerin, saatlerin, günlerin, dalgaların, müzikal seslerin, insanların beden hareketlerinin analizine odaklanan bu yeni disiplin, toplumsal süreçlerin kavranmasında Lefebvre’in belirlediği önemli sac ayakları olan mekâna, zamana ve gündelik hayata dair bilgimizi derinleştirmeyi amaçlıyor. Böylelikle ritmi felsefi düşüncenin ve toplumsal teorinin odağına taşıyor ve Marksizmin özgün metodolojisini tahrif etmeden, potansiyelinin fiiliyata geçmesine de katkıda bulunuyor.

“Lefebvre’in doğal, bedensel ritimler ile mekanik, makine ritimleri arasındaki mukayeseye olan ilgisi programlarla yapılabilen orkestrasyon çağında müzikal bir dönemeç olarak anlaşılabilir. (...) Lefebvre, birtakım meseleleri incelemek ve gözden geçirmek için, ritmi bir analiz biçimi –analizin yalnızca bir nesnesi olmaktan ziyade bir analiz aleti– olarak kullanır. Bunlardan bir tanesi kent sorunudur, Fransa’daki ve başka ülkelerdeki şehir hayatıdır. Lefebvre’in de belirttiği üzere, ritimanalist ‘bir senfoni veya bir opera dinler gibi bir evi, bir sokağı, bir şehri de dinleyebil[en]’ birisidir.”

Stuart Elden

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

SIMONE DE BEAUVOIR ARAMIZDA - JULIA KRISTEVA

Julia Kristeva ve Simone de Beauvoir, kadın özgürlüğü mücadelesinde ufuk açıcı çalışmalarıyla anılan iki isim, iki düşünce insanı, iki yazar. Kristeva’nın hayranlık ve eleştirellikle ele aldığı, dönemini önceleyen ve kendisini kuşatan Simone de Beauvoir üzerine yazılarından oluşan bu derleme bizi Beauvoir’ı yeniden okumaya davet ediyor.

Hem yaşamıyla hem de eserleriyle antropolojik bir devrim gerçekleştirmiş, bireysel ve toplumsal geleceğimize damgasını vurmuş Beauvoir’dan bu yana feminist hareketin temel sorunlarına, farklılaşan algı ve yaklaşımlarına güçlü bir değini niteliği taşıyor.

Çin’den Afganistan’a uzanan bir coğrafyada temel yaşam haklarından dahi mahrum kadınların mücadelesini yine Kristeva’nın kaleminden okuduğumuz bu derleme, her ikisinin de düşün evrenine derinlemesine bir giriş.

Sel Yayınları'ndan okuyucularla buluşan 6 eser

Kitap sayfası için iletişim: ergul.tosun@ensonhaber.com