Sherlock Holmes hayranı Abdülhamid
Özel İçerik

Bugün TV’lerde, kitaplarda ve gazete köşelerinde keskin zekasıyla dağılmak üzere olan Osmanlı imparatorluğunun ömrünü uzatan padişah olarak tanımlanan Sultan 2. Abdülhamid’in özel yaşamı da oldukça sıra dışı.

Osmanlı’nın 34. padişahı II. Abdülhamid, deyim yerindeyse hayatının ve zamanının büyük bir bölümünü okumaya adamış bir kitap kurduydu.

Dönemin kargaşası ve İngiltere başta olmak üzere Batı ülkelerinin kışkırtmalarıyla oluşan karkaşa ortamı Abdülhamid’i saraya hapsetmiş ve polisiye üzerine bir ilgiye sebep olmuştu. Yıldız Sarayı'ndaki dev kütüphanesini polisiye romanla dolduran padişah, hayranı olduğu Sherlock Holmes’u işte burada keşfetti.

YILDIZ SARAYI’NDA BOŞ VAKİTLERİNDE POLİSİYE ROMAN OKURDU

Daha 25 yaşındayken amcası Abdülaziz’le Avrupa’ya giden II. Abdülhamid, Batı’nın kültür ve sanatını yakından gözlemleme imkânı olmuştu. Padişah olduktan sonra sarayda yönetim dışında kalan boş vakitlerini hobileriyle geçiriyordu. Özel atölyesinde devrin en usta marangozlarına taş çıkartacak bir maharetle çalışıyor, çanak çömlek üretiyor, seramikle uğraşıyordu. Bu hobilerinden en dikkat çekeni kuşkusuz ‘’bu kadar kitabı nasıl okumuş?’’ diye hayret ettiren, binlerce polisiye romanıyla dolu kütüphanesiydi.

Sherlock Holmes hayranı Abdülhamid

KİTAPLARI ÇEVİRTİR, KENDİNE OKUTTURURDU

Sıkı bir polisiye roman okuyucusu olan padişahın kütüphanesinde, yaklaşık 20 bin adet polisiye ve diğer türlerde kitap koleksiyonu vardı. Bu kitapların el yazmalı özel olarak çevrilmiş olanları polisiye türündeydi. Padişah çevrilen kitapları bazen kendi okur, bazen de okuttururdu.

Sherlock Holmes hayranı Abdülhamid

TAM BİR SHERLOCK HOLMES HAYRANIYDI

II. Abdülhamid’in polisiye romanlarındaki bir numaralı kahramanı, hepimizin yakından tanıdığı A.Conan Doyle’ün  Sherlock Holmes’uydu. Sherlock Holmes'un yeni çıkan bütün kitaplarının ilk çevirilerini anında yaptıran Sultan II. Abdülhamid, Avrupa’da basılan bütün romanları nerdeyse herkesten önce okurdu. İlk kez okuduğu Sherlock hikayelerinin etkisinde kalan padişah, o güne dek hikâyeleri yayınlayan bütün gazete ve dergileri İstanbul’a getirtti.

YAZARI İSTANBUL’A GETİRTİP, ELEŞTİRDİ

Sadece kitaplarını getirtse iyi, II. Abdülhamid, yazar Doyle’ü İstanbul’a davet etti. Padişah Doyle ve eşini huzurunda kabul etti ve her ikisine birer nişan taktı. Bu kısımdan sonra söylenen rivayetlere göre padişah kabul sırasında yazara bir de eleştiri de bulundu ve ondan Serlock Holmes’ün sadece hikâyelerini yazmasını istedi. Çünkü romanlarını hikâyeler kadar başarılı bulmamıştı.

‘’SEN ROMAN YAZMA, HİKÂYE YAZ’’

Padişah ile Doyle arasında geçen diyalog şöyle gelişti;

‘’Roman yazma, hikâyelerin daha güzel; hikâye yazmaya devam et’’

Bu eleştiri Doyle’ü kızdırdığı için hatıralarında saraya kabullerinden bahsetmediği söyleniyor. Sonuç olarak koca padişah ‘hayran’ olduğu Sherlock’u ayağına kadar getirtmiş, nişanını da takmıştı. Sanatçı tribine gerek yok; Doyle bahsetmemiş olsa da biz yazıyoruz.

SHERLOCK’TAN YILDIZ İSTİBARAT TEŞKİLATI’NA

1880 yılında II. Abdülhamid tarafından kurulan Türk tarihinin ilk organize İstihbarat teşkilatı olan ‘Yıldız İstihbarat Teşkilatı’nın kurulmasında bu polisiye romanların ve direkt olarak Sherlock Holmes hikâyelerinin etkisi yadsınamaz.