Suudi Arabistan'ın, Katar'ı ana karadan ayırma planı

Suudi Arabistan'ın Riyad gazetesinde yer alan haberde, "Selva Kanalı" projesine dair yeni detaylar aktarıldı.

TALİMAT VERİLDİ

Riyad yönetiminin, proje kapsamında ilk olarak Katar'a açılan tek gümrük noktası Selva Sınır Kapısı'ndaki sivil birimlerin tahliye edilmesi ve kontrolün tamamen Suudi Arabistan sınır muhafızlarına bırakılması talimatı verdiği öne sürüldü.

"Selva Kanalı'nın inşası için Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Mısır koalisyonu" başlığıyla yayınlanan haberde, projenin Suudi Arabistan ve BAE özel sektörleri tarafından finanse edileceği, kazı çalışmalarını ise bu konuda tecrübesi olan Mısırlı firmaların üstleneceğini belirtildi.

"SUUDİ ARABİSTAN, KANALIN DİĞER TARAFINDA ASKERİ ÜS KURACAK"

Haberde ayrıca iki ülke arasında açılması planlanan Selva Kanalı ile Katar'ın Suudi Arabistan'dan tam olarak ayrılmayacağına dikkat çekildi. Suudi Arabistan'ın kanalın diğer tarafında da toprağının kalacağı ve burada bir askeri üs kuracağı iddia edildi.

Riyad yönetiminin buradaki topraklarının diğer bölümünü ise ileride inşa edeceği nükleer tesislerden ortaya çıkacak atıklar için kullanacağı öne sürüldü. BAE'nin de Katar'a yakın sınır bölgesini aynı şekilde nükleer reaktör atıkları için kullanacağı ifade edildi.

KRALİYET DİVANI MÜSTEŞARI KANAL PROJESİNİ SAVUNDU

Öte yandan Suudi Arabistan Kraliyet Divanı Müsteşarı Suud el-Kahtani de sosyal medya hesabından "Selva Kanalı" ile ilgili paylaşımda bulundu. Kahtani, "Katar, Suudi Arabistan'a ait askeri üssün bulunduğu Selva Adası'nın bir parçası olacak. Tarih de bir zamanlar o topraklarda bir ülkenin olduğunu hatırlayacak." ifadelerini kullandı.

Kanal projesini savunan Kahtani, şunları kaydetti:

"Selva Adası'nı oluşturma kararı, uluslararası hukuka aykırı mıdır, Suudi Arabistan'ın orada bir askeri üs kurma hakkı var mıdır, nükleer reaktörünü ve nükleer reaktör atıklarını oraya atma hakkına sahip midir? Tabii ki yüzde 10 bin hakkı vardır. Bu egemenliktir ey sadece egemenliğin ismini bilenler."

Suudi Arabistan, BAE, Bahreyn ve Mısır yönetimlerinin, 5 Haziran 2017'de Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kesmeleri ve ekonomik abluka uygulamaları Körfez bölgesinde krize yol açmıştı.