Tarık Tufan’dan yeni kitap: Beni Onlara Verme

Türk Edebiyatının üretken kalemlerinden Tarık Tufan, kitabında bir semti, o semtin mahallelerini ve o mahallelere sıkışmış karakterlerin birbirinden ilginç hikâyelerini anlatıyor. Yazarın nehir gibi akıcı üslubuyla birleşen hikâyeler tadına doyulmaz türden. Beni Onlara Verme’de hayatın her alanında yaşadığımız, tanık olduğumuz olaylar silsilesi yer alıyor. Sıcak ve gerçek öykülerin yer aldığı kitabı bir solukta okudum.

ÜRETKEN BİR YAZAR

1973 yılında İstanbul'da doğan Tufan, Kabataş Erkek Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Felsefe Bölümünü bitirdi. Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü Sosyoloji Bölümünde yüksek lisans eğitimini tamamladı. Çeşitli gazete ve dergilerde yazıları yayınlanmakta ve bazı televizyon kanallarında edebiyat-sohbet türünde programlar sunmaktadır. Yayımlanmış altı adet kitabının yanı sıra Uzak İhtimal ve Yozgat Blues filmlerinin senaristlerindendir. Tarık Tufan, Kraliçenin Pireleri, Hayal Meyal, Bir Adam Girdi Şehre Koşarak, Sen Kuş Olur Gidersin, Şanzelize Düğün Salonu, Kekeme Çocuklar Korusu gibi kitapları da kaleme aldı.

Tarık Tufan’dan yeni kitap: Beni Onlara Verme

TARIK TUFAN KALEMİNİ CESURCA KULLANMIŞ

245 sayfadan ve 41 hikâyeden oluşan Beni Onlara Verme’yi çok seveceksiniz. Nitekim kitabı elime alır almaz beni içine çeken nefis öyküleri kâh gülerek kâh hüzünlenerek okudum. Her hikâyesi ayrı bir kalitede olan kitapta bazen de hayatın acımazlığına ve ikiyüzlülüğüne isyan ettim. “Senin gözlerini siler gibi dokunuyorum gökyüzüne. Beni Onlara Verme” diyen Tarık Tufan içinden geldiği gibi okurlarını selamlıyor. Çocukluğunda Beyoğlu’nun iş hanelerinde butik dükkânlarında çalışarak okul harçlığını çıkartarak anne babasına yük olmamaya çalışan Tufan; hem üniversite yıllarını hem de çocukluğunda belleğinde kazınan önemli anekdotları cesurca satırlarında işlemiş. Kokmadan, çekinmeden yazdığı hikâyelerle okurlarını yüzleşmeye davet ediyor.

Tarık Tufan’dan yeni kitap: Beni Onlara Verme

(Tarık Tufan Beni Onlara Verme ile)

HAYATA DAİR ÖYKÜLER

Beni Onlara Verme’de, kadın cinayetlerini, sonu hiçbir zaman mutlu sonla bitmeyen yarım kalan sevdaları, aşkları, biten evlilikleri, parçalanmış ailelerin yanı sıra bir Türkiye gerçeğiyle tanışacaksınız. Her gün modern hayatımızda cereyan eden gelişmeleri, olayları kitapta okuduğunuzda “Yazar gerçekten günümüze değinmiş” diyebilecek kadar hakiki ve kuyumcu titizliğiyle işlenen hikâyelerin toplamıdır elimdeki kitap.  Kitap hayata dair öykülerle okurlarını bekliyor.

Tarık Tufan’dan yeni kitap: Beni Onlara Verme

Yaşadığı semti, mahalleyi, sokağı, caddeyi hikâyelerine ilham kaynağı olarak alan Tarık Tufan’ın malzemesi, karakterleri, insanı çok fazladır. Üniversitede felsefe okuyan Tufan, felsefeyi, psikolojiyi ve edebiyatı bir arada harmanlıyor. Yazarı yakından takip eden okurları Tarık Tufan’ın nasıl bir kalem işçisi olduğunu pekâlâ biliyorlardır.

Tarık Tufan kendinden ve öykülerinden bahsediyor.

Okuyalım;

"HUZURSUZ BİR RUHUM VAR BENİM"

“Huzursuz bir ruhum var benim. Bu dünyada yersiz yurtsuz kalmaktan belki.  Çok uzun zamandan bu yana hikâyeler anlatıyorum. Anlattıkça ruhum sükûnet bulur sandım. Olmadı. Kendimi bilmeye başladığım yaşlarda, içinde yaşamak zorunda kaldığım hayatın bende baş edilmesi güç bir nefes darlığı ve kopkoyu bir iç sıkıntısı yarattığını derin bir acıyla fark ettim. Hayatımı her yanından kuşatan gerçekliğin kalın ve aşılmaz duvarlarını güçsüz ellerimle yıkamayacağımı zamanla öğrenmiştim.

"SEVDİĞİNİN YÜZÜNE BAKSA ÖLECEK AŞIKLAR"

Bu nefes darlığından, bu iç sıkıntısından kurtulabilmek için kendi kendime hikâyeler anlatmaya başladım. Gerçekliği bozarak, ruhumu ayakta tutmaya çalışıyordum. Bu durumla başka türlü yüzleşmeyi göze alacak kadar cesur bir adam olmak isterdim. Mahallemizi, insanları, yaşadıklarımı hayallerimi katarak anlatıyordum. Beni yaralayan ne varsa, anlattıkça anlam ve duygu değişikliğine uğruyordu. Nefes darlığı ve iç sıkıntısı yaratan bir gerçeklik tahammül edilebilir bir hale dönüşüyordu. Arka sokaklar, muradına eremeyenler, bir kez sevdiğinin yüzüne baksa ölecek âşıklar, eli yüzü, bahtı kara çocuklar.

En çok onlar için yazdım.

Ne kadarını gerçek olduğunu artık ben de ayırt edemiyorum.”

Tarık Tufan’dan yeni kitap: Beni Onlara Verme

KARANLIK

“İstanbul senin gözlerinden akmış gibi kapkara; sen şehir oluyorsun birdenbire, karanlık bir İstanbul, içinde kayboluyorum, bulursam kendimi vuracağım, ama karanlık, bulursam kendimi vuracağım, bir Ahmet Kaya şarkısı boşaltacağım beynime, kalbimi bir cami avlusuna terk edeceğim, ama kapkaranlık, pencereden bakıyorum ve gece yarısı bir radyo istasyonundan taşan delilik gibi bakıyorum kendimi; senin karanlığına.

Senin gözlerini siler gibi dokunuyorum gökyüzüne.

Beni onlara verme.”

Beni Onlara Verme'de kendinizden bir parça bulabileceğiniz öyküleri okuyun.

Kitap sayfası için iletişim: ergul.tosun@ensonhaber.com