Mardin Artuklu Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Ergül Kodaş, taş devrinde yaşayan insanların kullandığı aletleri o günün şartlarıyla yapıyor.
Doğadan topladıkları taş ve kemiklerle, tarih öncesi dönemlerde insanların doğal ürettiği el baltaları, dilgi (bıçak), boncuk, ok ucu, orak, taş vazo, kemikten iğne yapan Ergül Kodaş, Türkiye'de deneysel arkeolojinin ilerlemesine katkı sunmayı hedefliyor.
Ergül Kodaş, Artuklu Üniversitesi ve Mardin Müzesi iş birliğiyle yürütülen çalışma kapsamında çocuklara da aletlerin nasıl yapıldığını konusunda eğitim veriyor.
DENEYSEL ARKEOLOJİNİN SEVİYESİ
Dünyada 19'uncu yüzyılın sonlarında işçilerin ürettikleri aletleri antikacılar satmasıyla ve 20'nci yüzyılın başlarında bazı arkeologların Fransa ve ABD'de buldukları aletlerin benzerlerini yapmaya çalışmasıyla deneysel arkeoloji çalışmasının başladığını belirten Ergül Kodaş, bu çalışmayla aynı tekniği ve metodu kullanarak eski insanların nasıl bir üretim sürecinden geçtiklerini anlamaya çalıştıklarını söyledi.
Dünyada deneysel arkeolojinin ileri seviyede olduğunu fakat Türkiye'de bu durumun henüz ilerlemediğini anlatan Kodaş, Türkiye'de de ilerlemesine katkı sunmayı hedeflediğini belirtti.
"SÜRTME TAŞLAR ÇOK ZAMAN ALIYOR"
2010'da yüksek lisansı için yontma taş üzerine çalıştığını bildiren Ergül Kodaş, sadece kitaptan bakarak çalışmanın anlamsız geldiği için aletleri yapmaya karar verdiğini söyledi.
Fransa'nın Lyon kentinde yontma taş aletleri üzerine yapılan çalışmalara katıldığını ve kendisinin de aletleri yapmaya başlayan Ergül Kodaş, her aletin farklı bir üretim tekniğinin olduğunu, sürtme taş aletlerin daha çok zaman aldığını anlattı.
"DÖNEMİNE UYGUN YAPIYORUM"
Yontma taş, sürtme taş ve kemik üzerinde deneysel arkeolojik çalışmalarda dönemine uygun el baltaları, dilgi, boncuk, ok ucu, orak, taş vazo, kemikten iğne gibi aletler yaptığını söyleyen Ergül Kodaş, "Dönemine uygun yapıyorum. Kullandığım bütün ham maddeler ve aletler o döneme uygun olarak seçiliyor" dedi.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış