Ünal Aysal: Ben bir gün bile önünüze gelip ağlamadım

Ünal Aysal: Ben bir gün bile önünüze gelip ağlamadım

Galatasaray Eski Başkanı Ünal Aysal, Olağanüstü Mali Genel Kurul'da, hakkında söylenenlere yanıt verdi.

İşte Ünal Aysal'ın sözleri;

26 Ağustos'tan bu yana iki televizyon kanalı ve bir gazete tarafından başlatılan saldırıların biraz olsun başarılı olduğunu gördüm. Bazı gerçekleri sizlere sunmak istiyorum. Verilen mesaj, bundan önceki yönetimin başarısız, yapılan işlemlerin usulsüz olduğu ve mali olarak kulübü zor soktuğu yönündeydi.

Yiğidi öldürün hakkını da verin. Gerçekleri bri debaşka ağızdan sizler duyun. 2001 senesi, Faruk Süren Mehmet Cansun'a devrederken 44.2 milyon dolar borç alaca farkıyla devretmiş. AIG olayını da devrediyor burada. 2002 senesinde Mehmet Cansun bunu 42.1 milyon dolara indirmiş ve Özhan Canaydın'a devretmiş. Canaydın 6 sene içinde 109 milyon dolar olarak Adnan Polat'a devretmiş.

"328 MİLYON DOLAR BORÇ DEVRALDIM"

2011'de Polat bana bunu 328 milyon dolar olarak devretti. Enkazın nereden geldiğini bilmeniz lazım. Ünal Aysal geldi, Galatasaray'ı borca soktu... Bunu size açıkalayacağım. Bakın başka neleri devraldık. Bu paranın 81.4 milyon dolarlık faiz ile birlilkte 409.5 milyon dolardır. Biz bu yükü alırken, stat verdik dediler. Ancak stadın gelirleri yok.

Stadın isim hakkı 2009 senesine kadar satılmış, bizim gelirimiz olmadı. Forma reklamları 2014'e kadar, VIP koltuk gelirleri, loca gelirleri 3'er yıllık satılmış. Bana bu stadın getirisi bilet ve kombineler.

"TAKIM BEN ALDIĞIMDA SEKİZİNCİYDİ"

Futbolcu portfeyümüze baktığımızda bugün ile o zaman arasında 10 kat fark var. Takım son senede 8. olmuş. Yani başarıdan gelen bir gelir de yok. Amatör şubelerde de su topu hariç başarı yok. Ben o dönem söz verdim, sözümü de tahmin ediyorum gerçekleştirdim. Benden sonraki arkadaşlarımın da hedefin başarı olması gerekir şekilde devam etmesi gerekir.

"ÖNÜNÜZE GELİP AĞLAMADIM"

Futbolcu değerimiz 145 milyon dolar. Bu bilançomuzda yer alıyor. Sportif başarı herhalde detayını vermeye gerek yok. Bütün branşlarda... Peki bu 325 milyon dolarlık alacak borç farkını da inceleyelim. Her sene yüzde 3 nispetinde artan bir fark olmuş ama bir açılımına da bakalım. 89 milyon doları hizmet karşılığı kapatılacak nakdi yükümlülüğü olmayan borçlar. Geriye ticari borçlar kalıyor. 76 milyon dolar...

Galatasaray'ın gerçek anlamda pratik riski 375 milyon dolar değil, 76 milyon dolardır. Ben bir gün bile önünüze gelip ağlamadım. Bu borçlara direk baktığımızda Galatasaray'ın genel varlıkları bu riski karşılaşacak durumdadır. Burada satıştan bahsetmiyorum. Burada anlanılmayan nokta, bu tip gayrimenkulleri proje haline getirmek. Bunların bir an önce devreye sokulmasıydı. Bu 2 3 senelik bir zaman gerektiriyordu.

"OCAKTA 19 MİLYON EURO ALIŞVERİŞ"

Büyük iddia şu; transferler yapıldı, paralar harcandı. Evet arkadaşlar futbolcu portfeyümüz nerelerden nereye geldi. 2011-2013 arası, 106 milyon dolarlık bonservis ödedik, güzel bir takım kurduk. Son iki dönemde, 38 milyon dolar bonservis parası ödenmiş. Peki neden illa ocakta 19 milyon dolarlık alışveriş yaptık. Arkadaşlar yabancı kısıtlaması olayı, hocaların sigortalarını arttırdı. Bize baskı yaptılar, genç Türk oyuncu transferi konusunda yardım istediler.

"BEN O BORCU KARŞILAYACAĞIMI SÖYLEDİM"

Olay yargıda, başkanımız ufak bir detayı atladı. Şahsi bir kusurum olmadığı halde ben bu konuda her türlü ödemeyi kendim kulübe yaptım. Lüksemburglu davasında da ne kadar olursa olsun ben karşılayacağımı söyledim. Burada kimseye yük bırakmadım, bilginiz olsun. 2011 yılında aldığım tabloyu sızlamadan taşıdım. Bundan sonra her türlü desteğe hazırım.

"İSTİFAM BİR KAÇIŞ DEĞİLDİR"

İstifa bir kaçış değildi. Ben 2011 Mayıs'ta kaçmadıysam yine kaçmadım. Hesabı biliyorum, kontrol bendeydi. Ayrıldım, çünkü bazı önemli girişimlerime bazı kongre üyelerinden tepkiler aldığım için. Kulübümün önünü açmak için istifa ettim.