UNESCO: ABD, 2011'den beri payını ödemiyordu

Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Genel Direktörlük görevine yeni seçilen Audrey Azoulay, France Inter radyo kanalına ABD'nin UNESCO'dan çekilme kararıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

ABD UNESCO'NUN BAŞLANGICI VE SONU DEĞİLDİR

ABD'nin bu kararına saygı duyduğunu belirten Azoulay, "ABD, UNESCO'nun başlangıcı ve sonu değildir." dedi.

UNESCO'nun ABD olmadan da faaliyetlerine devam ettiğini vurgulayan Azoulay, ABD'nin 2011 yılından bu yana kendisine düşen payı UNESCO'ya ödemediğini hatırlattı.

"ABD'NİN KARARI SÜRPRİZ DEĞİL"

ABD'nin "çok taraflılık" ile ilgili pozisyonu göz önüne alındığında bu kararının "sürpriz" olmadığını belirten Azoulay, UNESCO'yu terk etmenin ABD'nin çıkarına olmadığına inandığını vurguladı.

Azoulay, ayrıca UNESCO'yu siyasi gerginliklerden uzak tutulması ve örgütü bütünüyle değerlendirilmesi gerektiği sözlerini ekledi.

ABD Dışişleri Bakanlığı, 12 Ekim'de yaptığı açıklamada, ABD'nin UNESCO'dan "İsrail karşıtı tutumu" ve "yapısal reform ihtiyacı" nedeniyle ayrıldığını bildirmişti. Kararın, UNESCO Anayasası'nın 2'nci maddesinin 6'ncı bölümüne göre, 31 Aralık 2018'de hayata geçeceği kaydedilen açıklamada, ABD'nin bu tarihe kadar kurumdaki mevcut rolünü sürdüreceği belirtilmişti.

FİLİSTİN UNESCOYA DAHİL EDİLİNCE DESTEĞİ KESMİŞLERDİ

UNESCO'nun Dünya Miras Komitesinin, Filistin'in El-Halil kentindeki Eski Şehir'i, "Filistin'e ait tehlike altındaki dünya mirası" olarak Dünya Miras Listesi'ne ekleme kararı, ABD ve İsrail'de memnuniyetsizlikle karşılanmıştı.

ABD ve İsrail, 2011'de Filistin'in UNESCO'ya dahil edilmesinde sonra örgütün fonlarına katkısını durdurmuştu.

Azoulay, 13 Ekim'de UNESCO Yürütme Kurulu tarafından Genel Direktör seçilmiş, ardından 10 Kasım'da UNESCO'nun genel üyeleri tarafından onaylanmıştı.