Avrupa’nın sadakat imajını yerle bir eden vatan hainimiz, Norveç Faşist Partisi Başkanı Vidkun Quisling. Örneğini çok az duyup görebileceğiniz olayın hain kahramanı Quisling’in, II. Dünya Savaşı sırasında kendi ülkesini işgal eden Almanlarla yaptığı iş birliği, ona çok pahalıya patladı.
ÜLKESİNİ SATAN BAŞBAKAN
100 milyondan fazla askerin seferber olduğu II. Dünya Savaşı’nda İngilizleri çok kızdıran bir şey oldu. Onlarca ülkenin muharebe yaparak varını yoğunu ortaya koyduğu dünya savaşında ülkesini satan bir devlet başkanından bahsediyoruz; daha n’olsun?
DÜŞMANLA İŞBİRLİĞİ
Bir Başbakan kendi vatanını göz göre göre savaştığı ülkeye satarsa ne olur? Hemen söyleyelim; Hitler’in faşist Almanya’sında on binlerce Yahudi’nin katledilmesine, Norveç halkının yıllarca zulüm ve sefalet içinde yaşamasına, kendisinin de türlü cinayet ve rezilliklere karışmasına sebep olur. Öyle de oldu.
TARİHİ ESER SATAN BİR ADAMDAN NEREYE GELDİK…
Quisling’i bu kadar önemli yapan şey politikadaki başarı ve istikrarı değildi. Rusya’dan ucuza aldığı tarihi eserleri dudak uçuklatan fiyatlara satarak yanlışlıkla zengin olan sıradan bir adamdı.
NAZİ PARTİSİ KURMAK İSTİYORDU
Parayı bulunca da politikaya girdi. Başından beri partisinde bir Nazi özentiliği vardı. Bu sempatisini II. Dünya Savaşı sırasında kendisi gibi faşist bir diktatör olan Hitler ile buluşarak kanıtlamış oldu. Amacı Nowveç’te bir Nazi partisi kurmaktı.
KENDİNİ BAŞBAKAN İLAN ETTİ
Görüşmeler olumlu geçmiş olmalı ki, bir gün Oslo Radyosu’nu basıp kendini başbakan ilan eden biri konuşuyordu. Norweç’te Quisling’in başında olacağı Faşist Ulusal Birlik Partisi kuruldu. Devlet başkanlığına kendini kabul ettiren Quisling, Almanya ne istiyorsa harfiyen yerine getiriyordu. Almanya’nın Fino’su olmuştu desek, ağır mı konuşmuş oluruz?
BİNLERCE YAHUDİYİ ALMANYA’YA VERDİ
Olmayız, neden? Ülkesinde yaşayan binlerce Yahudi’yi toplatarak kendi elleriyle yaksın diye Hitler’e verdi. Kendi halkını faşist bir yönetime zorlayarak akıl almaz bir politika uyguluyordu. Fakat hayalleri Paris olan Quisling’in gerçeği bir idam masası olacaktı.
SAVAŞIN EN BÜYÜK HAİNİ
Güçlü bir Nazi hükümeti kurarak başında olmak isteyen zavallı Quisling, ünlü bir politikacı olamasa da, savaşın en büyük haini olarak adı çıktı. Kibir ve acımasızlıklarıyla on binlerce insanın hayatını karartan faşist diktatörün ölümü içinizin yağlarını eritecek cinsten.
HAZİN SON: NAZİ REJİMİ ÇÖKTÜ
Quisling’in forsu, güvendiği dağların yıkılmasıyla son buldu; evet, Nazi rejimi çökmüştü. Eğer kendi vatanını satan bir hainseniz ve kaçmayı yeterince beceremediyseniz, sonunuz pamuklara sarılı bir ölümle olmaz. Teslim olan başbakanın dosyası o kadar kabarıktı ki, hakkındaki türlü idam cezaları sıraya girmişti.
DURUŞMADAN GÖRÜNTÜLER
Norveç, Oslo'da Vidkun Quisling, yaşamı için yapacağı savunma ve yargılandığı sayısız suçtan polis mahkemesinde. Yargıç, Quisling'in hüküm giydiği suçları sayarken çenesi yoruluyor.
VATAN HAİNİ QUISLING'İN DURUŞMASI - VİDEO
HÜCREYE KAPATILDI
Başkent Oslo’da hücreye kapatılan Quisling’in davası 20 Ağustos 1945’te başladı. Hücresinde küçük bir masa, bir lavabo ve tuvalet kovası için duvara delik açılmıştı. Nasıl ama, şaşaalı değil mi?
‘’BEN HAKSIZ YERE İDAM EDİLİYORUM, MASUMUM’’
On hafta boyunca kendisini öldürmesin diye kontrol altında tutuldu. Bu zevk tabii ki Norveç hükümetine aitti. 24 Ekim 1945’te 11 kişinin yargılandığı idam masasında kuzu gibi duruyordu.
İdam edilmeden önce şu şözleri söyledi; "Ben haksız yere mahkum ediliyorum ve masum bir şekilde ölüyorum. Tarih, birkaç sene sonra benden bir aziz olarak bahsedecektir". (BAHSETMEDİ)
TRANSLATE İSMİNİ ‘VATAN HAİNİ’ OLARAK ÇEVİRİYOR
Üzgünüz Quisling ama seni maalesef aziz olarak kaleme alamadık. Hatta, İngilizler senin adını ulusal sözlüğe ‘vatan haini’ olarak işlediler. Google Translate’e Quisling yazınca adını ‘vatan haini’ olarak çeviriyor. İyi ki bu günleri görmedin…
KURŞUNA DİZİLDİ
Nerede kalmıştık; evet, hüküm masasındaki 11 kişi kurşuna dizilerek idam edildi diyorduk. Düşmanla işbirliği yapan bir devlet başkanının hazin sonunu görmüş olduk. Kendisini saygı ve sevgiyle anamadığımız için, ölünün arkasından da konuşmak gibi olmasın. O yüzden hikayemiz burada son buluyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış