Vefatının 4. Yılında Yüzyıllık Yalnızlık romanı ile Gabriel G. Marquez
Özel Haber

"Yüzyıllık Yalnızlık'ı yazmaya başladığımda, çocukluğumda beni etkilemiş olan her şeyi edebiyat aracılığıyla aktarabileceğim bir yol bulmak istiyordum. Çok kasvetli kocaman bir evde, toprak yiyen bir kız kardeş, geleceği sezen bir büyükanne ve mutlulukla çılgınlık arasında ayrım gözetmeyen, adları bir örnek bir yığın hısım akraba arasında geçen çocukluk günlerimi sanatsal bir dille ardımda bırakmaktı amacım. Yüzyıllık Yalnızlık'ı iki yıldan daha kısa bir sürede yazdım, ama yazı makinemin başına oturmadan önce bu kitap hakkında düşünmek on beş, on altı yılımı aldı…”

Marquez’e ait bu cümleler, on altı yıllık düşüncesinin ürünü, 1982 Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldığı o meşhur kitabı Yüzyıllık Yalnızlık için. Biz de Gabriel Garcia Marquez’i ölüm yıl dönümünde en ünlü eseri “Yüzyıllık Yalnızlık”tan 15 alıntıyla anıyoruz…

AİDİYET

- İnsanın oturduğu toprakların altında ölüleri yoksa o adam, o toprağın insanı değildir.

*

- Ölümü umursadığı yoktu; ama yaşam çok şey demekti. O yüzden de idam hükmü verildiği andaki duygusu korku değil, özlem oldu.

*

- "Yüreğini kolla, Aurelino" dedi; "Ölmeden çürüyorsun"...

*

- O çileden çıkartıcı suskunluk ve ürkütücü yalnızlıktan hem kaçmak hem de hep orda kalmak istediğine daha fazla dayanamıyordu.

*

- Deden ermiş, anan kraliçe, babanın küpü dolu oldukça sırtın yere gelmez, Papa bile olursun.

*

- Kız, elini trenin dönüşü olmadığını bilmediği için elveda diye değil, umutla sallamıştı.

İNSAN

- İnsanlar plan yapar ve Tanrı onlara güler.

*

- Kötülük dünyada değil, kişinin yüreğindedir.

*

- Bir ilişkiyi kadın başlatır, kadın bitirir. Ama başlatan ve bitiren, aynı kadın olmayabilir.

*

- Hepsi birbirinin eşi; başlangıçta terbiyelerine, efendiliklerine diyecek yok. Karıncayı bile incitmez görünüyorlar; ama sakalları çıkar çıkmaz ahlakları bozuluyor .

*

- İnsan sezgisiyle daha iyi ayırt edebildiği şeyleri gözleriyle görmeye çalışarak yanlışlara düşmeye başladı.

YAŞAM

- İçine dinmeyen bir sızı düşürmüştü. Bu ayakkabısında taş varmış gibi yürürken insanın canını acıtan somut bir sızıydı.

*

- Bir dakikalık uzlaşma ömür boyu arkadaşlıktan daha iyidir.

*

- Ama öyle günler geçiriyorlardı ki, verandaya çıkıp da avaz avaz bağırılmadığı sürece kimsenin kimseden haberi olmuyordu.

*

- Gerçekten de öbür dünyaya gitmiş, yalnızlığa dayanamadığından geri dönmüştü.

Yüzyıllık Yalnızlık

Gabriel Garcia Marquez

Çev.: Seçkin Selvi

Can Yay.

S.: 464

Kitabı satın almak için tıklayınız: idefix