Yıldırım 'Trafikte Yüzde Yüz Yaşam Projesi' açılışında
ensonhaber.com

2

Trafikte Yüzde Yüz Yaşam programında konuşan Başbakan Binali Yıldırım, trafikte verilen kaybın teröre göre çok daha fazla olduğunu söyledi.

Başbakan Binali Yıldırım'ın konuşmasından satır başları;

TRAFİKTE KAYBETTİKLERİMİZ TERÖRDEN KAT KAT DAHA FAZLA

"İnsanı mutlu etmeyen, yaşam kalitesini yükseltmeyen hiçbir icraat, hiçbir faaliyet anlam ifade etmez. Bir süreden beri AB yol güvenliği ve kazalardaki ölümlerin sıfırlanması gibi önemli bir hedef ortaya koydu. Bu doğrultuda geçtiğimiz 10 yıl içerisinde çok ciddi iyileşmeler, mesafeler alındı. Ama istediğimiz yerde miyiz? Tabii ki değil. Bugün hala yanılmıyorsam yıllık 25 bin can kaybı var, onbinlerce yaralı var, milyarlarca Avro maddi kayıp var. Türkiye buradan farklı değil, Amerika'da değil. Trafikteki can kaybı terörle kaybettiklerimizin kat kat üstünde. Ama terör çok konuşuluyor, trafikteki ölümler konuşulmuyor. Dünyanın en güzel yollarını yapabilirsiniz, bütün mühendislik becerinizi ortaya koybailirsiniz; ama insan faktörünü işin içine koymazsanız, insan hatasına çözüm üretemezsiniz yaptığınız bütün çalışmalar bir anda değersiz hale gelebilir.

ARABAYI KULLANAN KİŞİ "SİZİ BEKLİYORUM" DEYİNCE UYANDIK

Herşeye çare buluyorsunuz ama insan hatasını ortadan kaldıracak henüz bir makina icat edilmedi. Ne yapmamız lazım, eğitmemiz lazım. Ta bebeklikten başlayıp, mezara kadar eğitmek, farkındalık oluşturmak. Yasaklamak, ceza vermek, tehdit etmekle elde edeceğiniz başarı sınırlıdır. Ama insanların bunu içselleştirmesi, kendiliğinden kural olarak zihnine yerleştirmesi en güzel çözümdür.

Yıl 1983. Norveç'e gittim bir vesileyle. Norveç'te bizi misafir eden firmanın yöneticisiyle otelden ayrılıp, fabrikaya gideceğiz. Çıktık kapıya, arabaya bindik. O şoför mahalline geçti, ben de yanına oturdum. Kapıları kapattık. Bekliyor, araba hareket etmiyor. Dedim birini mi bekliyoruz, "yok" dedi, "Sizi bekliyorum, emniyet kemerini bağlanımızı bekliyorum" dedi. Oradan biz uyandık, kemeri bağladık.

BÖLÜNMÜŞ YOLLAR HAYAT KURTARMAK DEMEK

Bu iş kendi hayatını, başkalarının hayatını ciddiye almakla olacak. Geçtiğimiz 14 yıl içerisinde ulaşımda, kara, deniz, hava, demiryollarında çok ciddi işler yaptık. Şöyle ki, yaptığımız sadece bölünmüş yolların üç tane ekonomiye temel kazancı var. Birisi ekonomik kazanç. 25 bin km. bölünmüş yolda 1 yıl içerisinde zamandan ve harcanan yakıttan toplam trafikte elde edilen kazanç yaklaşık olarak 6 milyar Avro. Bütün yollar için harcadığımız paranın 5-5,5 yıl içerisinde kazanılması demektir bu. İkincisi çevreye fazladan verilen egzoz gazı miktarında 3 milyon metreküp azalma. Yani çevreyi daha az kirletme. Üçüncü ve en önemlisi 100 milyon km. taşıt başına ölüm faktörü 5,72 iken 2002'de, bugün bu katsayı 2.17'ye gerilemiş. Bu bölünmüş yollar hayat kurtarmak demek oluyor. Yolları böldük, hayatları birleştirdik.

YOL GÜVENLİĞİNDE YENİ HEDEF YÜZDE YÜZ YAŞAM

Kaza raporları bundan 15 yıl önce birinci sebep altyapı, yol. Şimdi altyapı yeterliliği, konfor ilk sırada gelmiyor. Şimdi birinci sırada sürücü hatası; insan faktörü. Ne yaparsanız yapalım insan hatasını önlemek için çok daha fazla iş yapmamız lazım. AB'nin bu meseleye verdiği önemin farkındayım. BM'de işin içine girmiş. 2020'ye kadar ölümlü kazalarda yüzde 50 azaltma hedefi koymuş. Bu önemli bir şey. Türkiye'nin yol güvenliğinde yeni hedef trafikte yüzde 100 yaşam.

BİR İNSANI YAŞATMAK BÜTÜN İNSANLIĞI YAŞATMAK GİBİDİR

Mücadelenin topyekün ve küresel ölçekte yapılması lazım. Sadece trafik kazasında ölümlerle bu acı bitmiyor. Sakat kalanlar var. Ömür boyu bu acıyı yaşayan onbinlerce insan var. Hele ülkeye maddi kaybı çok fazla. Buna göre Yavuz Sultan Selim gibi 60 tane köprü yapabilirsiniz, binlerce tünel yapabilirsiniz. Daha fazla insan için harcamamız gereken kaynağı kazalarda kaybediyoruz. O bakımdan heyecan verici bir projeyi konuşuyoruz. Bu ülkenin Başbakanı olarak trafik kazalarının sıfır ölümlü kazaya dönüştürülmesi için küçük-büyük her etkinlikle mutlaka ben de varım. Yeter ki, bin insanımızın hayatını kurtarmış olalım. Bizim inancımızda bir kişiyi yaşatmak bütün insanlığı yaşatmaya eşdeğerdir."