Yurt dışında hediyelik eşya krizi

Bu haberimiz gittiğiniz ülkeden bir anı olarak aldığınız kişisel materyallerden çok, dönerken hepsine birer araba getirmeniz gerekiyormuş gibi davranan arkadaşlarınızı ilgilendiriyor. ‘’Ala ala bunu mu aldın’’ denilen  magnet ve anahtarlıkların ne kadar masraflı ve değerli olduklarını görmeliler.

Birçoğumuz gittiğimiz ülkelerden orayı simgeleyen ufak tefek hatıra kalacak eşyalar alırız; ya da bunu yapmak zorunda bırakan arkadaşlarımız vardır.  Peki sizin bu zamana kadar aldığınız en fantastik hediye neydi, neler alabilirsiniz? Gelin biraz alışveriş yapalım.

ÖNCELİKLE: GEZGİNDEN HEDİYE İSTENMEZ

Alabileceğiniz hediyelik eşyalardan bahsetmeden önce kısaca değinmek istedim ki; euro olmuş beş, ‘Gelirken bana ne getireceksin?’ demeye utanmıyoruz bazen. Bir de bunun, sizi ithalat aracı gibi kullanan farklı bir pazarlık versiyonu var; ‘Ben parasını vereyim’.

Neyse, gelelim hem kendiniz hem de eş, dost için alabileceğiniz hediyelik eşya alışverişimize.

KLİŞELER: MAGNET, ANAHTARLIK

Tamam belki heycanlandıran bir hediye değil ama önemli olan niyet diyelim, anı diyelim, bir hatıra diyelim. Ne derseniz deyin bu hatıralar masraflı hatıralar. Küçümsenen ve birer klişe haline gelen ‘magnet’ ve ‘anahtarlık’ları hemen hemen gittiğiniz bütün ülke versiyonlarıyla dükkânlarda bulabilirsiniz.

Bu hediyelikler 'seyahat' kavramı ile o kadar özdeşleşmiş ki, gittiğimiz her ülkede magnet satan bir dükkân görmemek şaşırtıcı olur. Fiyatlar gittiğiniz ülkenin para birimine göre artıp azalabilir ama uyarmak istiyorum ki euro, dolar, pound gibi para birimlerinin kullanıldığı ülkelere giden arkadaşlarınızı rahat bırakın. Bir buzdolabı magnetine servet vermek zorunda kalmasın.

TURİSTİK HEDİYE DÜKKÂNLARI

Bilmeniz gereken altın kural; eğer hediyelik bir eşya almaya karar verirseniz, gittiğiniz dükkanlardaki hediyeliklerin fiyatlarının borsa gibi sürekli değiştiğini bilin. Hatta çoğu zaman fiyat bile yazmıyorlar; bunun sebebi anladığınız üzere ‘kime ne kadara satabilirsem kâr’ mantığı.

MERKEZ DÜKKÂNLARDAN UZAK DURUN

Hemen hemen çoğu hediyelik dükkân genelde en çok ziyaret edilen merkezi bölgelerde bulunur. Ünlü sokak ve caddelerdeki hediyelikçiler, alacağınız eşyaları her zaman daha fazla bütçeye satar. Bu yüzden şehir merkezinden uzak, daha çok pazar veya köşe bucaklardaki dükkanlardan hediyelik tercih etmek de kâr var.

ALTERNATİF HEDİYELER

Alacağınız hediyelikler nerede olduğunuza göre değişir tabii. Şimdi Tayland’a gitsen bir filin dişini de alabilirsin; Japonya’ya gitsen ufak tefek bir teknolojik alet(kulaklık, ipod…) olabilir, Barcelona’dan bir Messi tişörtü, Kolombiya’dan kahve, Almanya’dan çikolata, daha neler neler.

TABLO, BAYRAK, HARİTA...

Gittiğiniz dükkânlarda karşınızda o ülkenin isminin ve bayrağının basılı olduğu tişört ve kupalar göreceksiniz. Anahtarlık, magnet ve kartpostallar da olmazsa olmaz. İlla hediye alacaksanız aynı fiyatlarda farklı alternatiflere bakın; bu el çizimi bir resim, şehri simgeleyen bir tablo, not defteri, şekerleme, fotoğraf albümü, kupa, kişisel bakım eşyası, cüzdan, bileklik, ülke bayrağı, harita ya da özel bir meyve de olabilir. Biraz daha yaratıcı düşünün, daha kârlı ve faydalı ne alabilirsiniz?

YİYECEK NEDEN OLMASIN

Aldığınız hediyelikler için ‘niyet önemli’ dedik falan ama alacaksanız da daha etkileyici ve işe yarayan bir şeyler mi alsanız? Mesela gidip deneyimlediğiniz bir lezzete ne dersiniz? Ukrayna’daki çikolata fabrikasından el yapımı bir bitter getirseniz fena mı?

MARKETLERİ DEĞERLENDİRİN

Ya da süpermarketleri ziyaret edip bizde olmayan gıdalardan getirmek de güzel bir fikir olabilir; çeşit çeşit soslardan meyvelere, kurabiyelerden geleneksel içeceklere kadar birçok seçeneğiniz var.

PAZARLIK YAPIN

Özellikle üzerinde fiyatı yazmayan butik hediyelikçilerde uyanık olun, kazıklanmadan halledin şu işi; pazarlık yapın, muhabbete girin, biraz ısrarcı olun; halledersiniz.