Bilge  Karasu’dan okumanın hayatımıza taşıdığı duygular üzerine alıntılar
Özel İçerik

bilge karasu

Bilge Karasu, 17 yaşında bir genç delikanlı iken başladı yazmaya. İlk yazısı 1950’de, ilk öyküsü de 1952’de Seçilmiş Hikayeler Dergisi’nde yayımlandı. Yine de her zaman bir yazardan öte bir okur olduğunu vurgulayacaktı...

Her zaman “sevgi, yalnızlık, dostluk, inanç, korku, ölüm” gibi olgulardan bahsetti. Okuyucusunun günlük hayatını irdeliyordu; ama bir yandan da özenle seçtiği kelimeleriyle hayal gücünü de özgür bırakıyordu.

“Gece” adını verdiği eseriyle, Amerika’da verilen “Pegasus Ödülü”nü kazanan tek Türk Yazar oldu. Bu ödülün ardından kitapları İngilizceye de çevrilen yazar Karasu’dan okumak ve  hayat üzerine 15 özel alıntı paylaşıyoruz…

Bilge Karasu'dan alıntılar

- Ama arada bir, inanılmaz şeyler de oluyor; olmasa, umut diye bir şey kalır mıydı zaten?

(Gece)

*

- Okumak istediğim kitapları ölmeden okuyabileceğimi sanmıyorum ya, durmadan yeni kitaplar alıyorum, dayanamıyorum onlara; okuyorum, ama isteğimce okumak için günümün altı saatini, gözüm kapalı, bu işe verebilmem gerek.

(Susanlar)

*

- Kitap aracılığıyla zenginlik ya da beğeni inceliği gösterisi, kitap dışında yaşam bilmemek (kitap dışında bir yaşamı unutmak), bilgililiğiyle övünmek... Pek anlamsız göründü bunlar bana.

(Ne Kitapsız Ne Kedisiz)

*

- Yaşamak bir noktadan sonra ne kadar yineleyici oluyor!

(Altı Ay Bir Güz)

Bilge Karasu'dan alıntılar

- Ne var ki, insanlar, ancak gizliden, gerçek yüzü bilinmeyenden korkar daha çok. İnsanlar, korkmalı üstelik.

(Gece)

*

- Ustalar mantar değil ki her ağaç dibinde yetişsin!

(Susanlar)

*

- Ölüleri taşımak kolay değil; hele öldüğünü fark etmeden, diri diye birini yıllar yılı gönlünde taşımak...

(Altı Ay Bir Güz)

*

- İnsan çok dayanıklı bir yaratık. Genellikle öyle. Kimi zaman da bir hiç onu yere serebilir, biliyorum.

(Öteki Metinler)

Bilge Karasu'dan alıntılar

- Asıl mutluluk bu olsa gerek, ulaşmaya can attığımızın biraz öncesi...

(Kılavuz)

*

- Tanrı adına da olsa insanlar, adaleti kendi ölçüleri içinde dağıtıyorlar…

(Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı)

*

- Kitaplardan ve ayraçlardan ve bardakaltlarından ve kedilerden ve gündüzlerden ve gecelerden ve yerlerden ve göklerden başka kimimiz kaldı?

(Ne Kitapsız Ne Kedisiz)

*

- Bir de, okununca insanı allak bullak eden kitaplar var; yüz yıllık, bin yıllık, bir aylık kitaplar; otobüste bile bırakmayıp okuduğum, ineceğim durağa varmış olduğumuzu fark edince kapatıp kalktığımda yanımdaki çıkını, elimdeki şapkayı unutturan kitaplar.

(Susanlar)

Bilge Karasu'dan alıntılar

- Okur kitap arar ama, kitabın da okuru bulduğunu ben çok gördüm.

(Ne Kitapsız Ne Kedisiz)

*

- Hangi düşünce, yalnız bizimdir?

(Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı)

*

- Musil'i okuyorum bu ara. Bir zamanlar dediğimi diyorum gene: Bazı kitapları yazarlarının yazdığı yaşta okumalı galiba.

(Haluk’a Mektuplar)

Instagram: biyografivekitap