Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Başbakanlık döneminde TBB Başkanı Feyzioğlu için 'O konuşursa ben katılmam' dediği adli yıl açılışı bugün yapıldı. Yargıtay'ın, oy çokluğuyla Feyzioğlu'nun konuşma yapmasını kabul etmesi üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu, törene katılmayacaklarını açıklamıştı.
"İDEOLOJİK ÇIKARLARIYLA HAREKET EDİYORLAR"
Öte yandan Erdoğan bugün katılmamasına ilişkin bir açıklama daha yaparak, "Yargı mensuplarının bağımsızlığı da önemli. İdeolojik çıkarlar egemen olursa adalet tecelli etmez” dedi.
FEYZİOĞLU VE ALKAN'DAN HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ MESAJI
Metin Feyzioğlu ve Yargıtay Başkanı Ali Alkan, Adli Yıl Açılış Töreni'nde Erdoğan'a ve hükümete göndermede bulunarak yargıya müdahale edildiğini hukukun üstünlüğünün görmezden gelindiğini söyledi.
Adli Yıl Açılış Töreni'nde Metin Feyzioğlu ve Yargıtay Başkanı Ali Alkan çarpıcı açıklamalarda bulundu. Törende konuşan Ali Alkan HSYK seçimlerine değindi. Kendi yapacağı seçimlere müdahale edilmemesi gerektiğini söyleyen Alkan, ''Yargı erki denetleme görevi için bağımsız olmalı. Yürütmenin bir kısım temsilcileri yetkili soruşturma makamları tarafından verilmiş bir talimat olmadan yargıya polis operasyonu yapılabileceğini kamuoyu önünde açıklayabilmektedir'' dedi.
Metin Feyzioğlu ise ''Yargıya, dolayısıyla adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlike “keyfilik”tir.'' diyerek açıklamalarda bulundu.
''ENDİŞEYLE KARŞILANMAKTADIR''
''Yargıyı isteğe göre dizayn etmek için yargı kurumları üzerinde baskı oluşturulmak istenmesi, yargının kendi içerisinde yapacağı seçimlere ilişkin müdahale girişimleri endişeyle karşılanmaktadır.'' diyen Alkan; ''Yargıyı yıpratmak kimseye bir yarar sağlamaz. Adaletin güçlü olması, hakimler için değil herkes için güvencedir. Bu husus hiç unutulmamalı, yargı mensupları polemiğe zorlanmamalıdır." şeklinde konuştu.
FEYZİOĞLU: DÜŞMANIMIZ KİN VE KEYİFLİKTİR BİZİM
Öte yandan Metin Feyzioğlu konuşmasına uzun bir selamlama ile başladı. İşte Feyzioğlu'nun konuşmasından satır başları;
- Bugün 1 Eylül, dünyanın gözü önünde insanlar katledilirken, dini, ırkı gerekçe gösterilip öldürülürken barıştan söz etmek ne kadar zor.
Düşmanımız kin ve keyfiliktir bizim. Biz ise kin tutmayız, keyfilik yapmayız.
Biz biliriz ki ilim ve sanat, takdir edilmediği yerden göç eder. Oysa ilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. Sanat olmazsa, hepimiz tek renge, tek sese mahkûm oluruz. Aydınlık bir gelecek ancak bilimle, fenle ve sanatla mümkündür. Adalet ise bütün bunların, öyleyse geleceğimizin güvencesidir.
''EN BÜYÜK TEHLİKE KEYİFLİKTİR''
Yargıya, dolayısıyla adalete, dolayısıyla ülkenin temellerine ve geleceğine yönelmiş açık ve yakın en büyük tehlike “keyfilik”tir.
“Devlet benim” keyfiliğidir. “Ben ne dersem o olur” keyfiliğidir.
“Sadece benim istediğimi düşünebilirsin, söyleyebilirsin, yazabilirsin” keyfiliğidir.
“Benim istediğim gibi karar vermez, benim işime geldiği gibi düşünmez, benim dediğimi yapmazsan seni hain ilan ederim, hedef gösteririm” keyfiliğidir.
''AVUKATLAR MESLEKİ FAALİYETLERİ NEDENİYLE SORGULANMAKTADIR''
“Benim adamımsan idarenin her düzeyinde işin istediğin gibi yürür, benden değilsen insanca yaşama hakkın dahi yoktur” keyfiliğidir.
“Anayasa’yı tanımam, kanunu hiç tanımam” keyfiliğidir.
“Yasama da, yürütme de, yargı da benim olsun, benim değilse hain olsun” keyfiliğidir.
Bugün savunma hala baskı altındadır. Avukatlar mesleki faaliyetleri nedeniyle soruşturulmaktadır. Avukatların görevleri hak aramaktır.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış