AK Parti: Trump'ın açıkladığı işgal planıdır
AA

ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun birlikte açıkladığı sözde barış planına ilişkin, AK Parti'den ilk tepki yükseldi.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

ABD'nin uzun zamandır yasa dışı yerleşimleri teşvik ettiğini, İsrail'in bugünkü saldırganlığı karşısında sessiz kaldığını, Netanyahu hükümetinin saldırganlığını, İsrail'in güvenliği adı altında sürekli savunduğunu, "kalıcı barış" konusunda var olan umutları zedeleyen bir yaklaşım içerisine girdiğini belirten Çelik, yasa dışı yerleşimlerde İsrail egemenliğinin tanınmasının gayrimeşru ve uluslararası hukuka aykırı olduğunu söyledi.

"MEŞRULAŞTIRILMIŞ İŞGAL PLANIDIR"

Çelik, Kudüs'le ilgili "Yeni Filistin Devleti" dedikleri soyut şema içerisindeki hakların muğlaklaştırılmasının gayrimeşru olduğunu vurgulayarak, "Bu meşrulaştırılmış bir işgal planı olarak önümüze getirilmeye çalışılmaktadır. O nedenle net bir şekilde şunu söylüyoruz, dün açıklanan Amerika'nın barış planı ölü doğmuştur. Hiçbir şekilde barışa hizmet etmesi söz konusu değildir. Amerika Birleşik Devletleri basınını, senatörlerin açıklamalarını izlerseniz, 'yıllarca boş vaatlerde bulunulduğunu, Amerika'nın tarafsızlık politikasının büyük bir yara aldığını, bu planın zaten reddedileceğini, reddedileceği bile bile bunun açıklamasının Orta Doğu'da yeni çatışmaları tetikleyeceğini' söylüyorlar. Bazıları açık ifade kullanarak 'Bu tam bir komedidir.' diyorlar. Nitekim bugün Amerika Birleşik Devletleri'ndeki önemli gazetelere baktığınızda da 'bunun hiçbir zemininin olmadığı, hiçbir şekilde hayata geçecek bir tarafının olmadığı, meşru bulunmayacağı' açık ve net bir şekilde ifade ediliyor." ifadelerini kullandı.

"FİLİSTİN VE İSRAİL İKİ TARAF OLMALIDIR"

Türkiye'nin, Kudüs başta olmak üzere Filistin konusundaki hassasiyetinin aynen devam ettiğini söyleyen Çelik, Filistin Devleti'nin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarına ve Birleşmiş Milletler parametrelerine uygun olarak, hukuk ve anlaşmalara göre uygun bir şekilde kurulması gerektiğine dikkati çekti.

Çelik, Filistin tarafını tatmin eden bir yapının ortaya çıkmasının barış ve istikrar için önemli olduğunu belirterek barış müzakeresinin başlaması için ilk önce İsrail'in işgal ve ilhak politikasının sona ermesi gerektiğini anlattı.

ABD'nin planın barış ve ilhak politikasının, bu saldırganlığı meşrulaştırarak işe başladığını belirten Çelik, "Yapması gerekeni yapmadığı gibi tersini yapma konusunda da en büyük ısrarcılığı ortaya koyuyor. Eğer bir barış müzakeresinden bahsedilecekse İsrail ve Filistin iki taraf olmalıdır. Bunun sağlıklı bir şekilde başlaması için, bakın sürmesi için bile demiyorum, İsrail'in işgal ve ilhak politikasına son vermesi gerekir. Başkan Trump açıklarken diyor ki, 'Filistin için ayırdığımız topraklar, 4 yıl boyunca onların karar vermesini bekleyecek.' Ortada ayrılan bir toprak da yok. Cumhurbaşkanımızın, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinde gösterdiği bir harita var, yıllar içerisinde İsrail tarafından Filistin topraklarının nasıl yutulduğuyla ilgili. Şimdi haritaya 5'inci bir aşama eklenmiş olacak ve tamamen soyut bir hale gelecek." diye konuştu.

"BAŞKENTİ KUDÜS OLAN BİR FİLİSTİN DEVLETİ KURULMALIDIR"

Sözcü Çelik, Filistin tarafının kabul etmediği bir planın ortaya çıkmasının sadece İsrail tarafının saldırganlığını destekleme anlamına geldiğini ifade etti.

Kudüs konusundaki hassasiyetlerinin "en temel hassasiyet" olduğunun altını çizen Çelik, "Başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti kurulmalıdır. Filistin topraklarında, başkenti Kudüs olan bir Filistin Devleti'nin kurulması amacıyla çalışmalara devam edeceğiz." dedi.

Filistinlilerin desteklemediği hiçbir planı desteklemeyeceklerine dikkati çeken Ömer Çelik, "Filistinli kardeşlerimizin meşru görmediği hiçbir planı meşru görmeyeceğiz. Tabii Netanyahu 'İsrail'in güvenliği' diye bahsediyor, başkaları da 'İsrail'in güvenliği' diye bahsediyorlar. Ama İsrail'in güvenliği dedikleri şey, başlı başına bir saldırganlık politikasının hayata geçirilmesi, şimdiye kadarki saldırganlıkların daha pervasızlaştırılması için bir destek verilmesidir. Orada hem Başkan Trump hem de Netanyahu maddeleri sayarken, Birleşik Arap Emirlikleri, Umman ve Bahreyn büyükelçilerinin de orada olduğunu söyledi. Bu planın kabulü ve meşrulaştırılması anlamına gelen atıflar yaptılar. İslam coğrafyası açısından utanç verici olan, anında reddedilecek bu planın, birileri tarafından meşrulaştırmaya çalışılması da büyük bir utançtır." ifadelerini kullandı.

"BU PLANDA FİLİSTİN YOK"

Dün Mısır Dışişleri Bakanlığından, Birleşik Arap Emirliklerinden ve benzeri ülkelerden, buradaki planla ilgili çabaların takdir edildiğine dair açıklamalar geldiğini söyleyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu planda çaba yok, iki taraf yok, Filistinliler yok. Filistinlilerin olmadığı bir işgal planına Filistin Devleti adı altında İsrail'in kontrolünde olacak bir işgal yönetimi mekanizması kurulmasına destek vermek demek, Filistinlilerin köleleştirilmesine destek vermek demektir. Bu utanç vericidir. Özellikle Mısır halkı öteden beri Filistin davasına en yürekten bağlı olan halklardan birisidir. Geçmişteki Mısır devlet başkanları, Filistin konusunda çok önemli adımlar atmışlardır. Hataları olan da olmuştur ama Filistin meselesi Mısır için bir devlet politikası olarak her zaman ortaya koymuştur. Dün yapılan açıklamayla bu plana Mısır Dışişleri Bakanlığı tarafından destek verildiğinin söylenmesi, Mısır halkının iradesine aykırı bir yönetimin, Filistin davasına gönülden bağlı Mısır halkına da saygısızlık yapan bir davranışı da Mısır yönetimi içerisinden çıktığının bir göstergesidir. Belirsiz sınırlar içerisinde ve sürekli olarak Filistin topraklarından çalan bir kontrol mekanizması söz konusu olamaz. Bütün bunları bir araya getirdiğimizde Filistin davasına bağlılığımızı ifade ediyoruz. Filistinli kardeşlerimizin hiçbir zaman kabul etmeyeceği bir planı desteklemeyeceğiz. Kudüs, Filistin'in başkenti olarak Filistin Devleti'nin kurulmasının ön şartı olmalıdır. Birleşmiş Milletler parametrelerine göre bir Filistin Devleti'nin kurulması bizim için zorunludur. Bundan sonraki çalışmalarımızı da bu şekilde sürdüreceğiz. Bu 'barış planı' denilen planı bir 'işgal planı' olarak kabul ediyoruz. İsrail'in güvenliği denilen kavramı, İsrail'in saldırganlığının daha da artırılması olarak kabul ediyoruz. Orada Filistin Devleti denilen o soyut kavramı, İsrail'in güdümünde bir işgal yönetim mekanizmasının kurulması olarak kabul ediyoruz. Ortada bir barış planı yoktur. Sadece pervasız bir işgal planı vardır. Bunu tümüyle reddediyoruz."

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)