Burası resmen 90’lar: Belgrad
Özel İçerik

Aybüke SENGİR / aybuke.sengir@ensonhaber.com
Cansu KÜFELİ / cansu.kufeli@ensonhaber.com.tr

Sırbistan’ın başkenti ve en büyük şehri. Tuna ve Sava nehirlerinin birleştiği noktada ve 1,6 milyondan fazla nüfusuyla Güneydoğu Avrupa’nın en büyük şehirlerinden biri: Evet Belgrad’dan bahsediyorum. Yakın tarihindeki gelişmelerin bıraktığı izden de, baş döndüren gece hayatından da, her şeyinden bahsedeceğim.

Bir kere şehre girdiğiniz anda en az 20 yıl geçmişe gidiyorsunuz. Bohem sokaklar... Eski ve tarihi dokusu korunmuş evler... Eski dükkanlar, eski kapılar, eski duraklar, gördüğüm her şey beni 90’lı yıllara götürdü. Sırbistan seyahatimizin her noktasını özetledim, videoyu izlemeyi unutmayın belki gözünüzde daha iyi canlanır. Umarım yardımcı olur; Belgrad Gezi Rehberi başlıyor!

Cansu-Aybüke Belgrad seferi VİDEO

BELGRAD’A GİDİŞ

Belgrad yolculuğumuzu Türk Hava Yolları ile inanılmaz konforlu geçirdik. Giderken de, dönerken de bana enerji veren lezzetli yemekleri sağ olsun. Yol arkadaşım Cansu’yla uçaktan şehre iner inmez, ne kadar eski ve tarih kokan bir şehir olduğunu söylemeye başladık. Eski Yugoslavya döneminin, hala şehrin dokusu üzerinde var olan etkisini görmek beni pek şaşırtmadı; bekliyordum doğrusu. Burası yorgun, bitap ama her daim ayakta ve hayatta kalmayı başarmış bir şehir.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

Belgrad’a gitmek için en iyi zamanı belirlemenin yolu, kendinizi "her iklimin gezgini" olarak görüp görmemenizden geçiyor. Neden? Çünkü kışlar burada dayanılmayacak kadar soğuk geçiyor. Karsa kar, yağmursa yağmur, çamursa çamur. Yani eğer gittiğiniz şehirlerde zorlu iklim koşullarına gelemiyorsanız buraya yazın gideceksiniz. Ya da bizim gibi ekim sonunda gidip Belgrad’ın pastırma sıcaklarına denk geleceksiniz.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

KORKMA HİÇ PAHALI DEĞİL

Bütçe kısmı gezilerin en karamsar noktası olduğu için, bu girişi, sizi sevindirecek bir cümleyle yapayım: Belgrad gerçekten ucuz bir şehir. Şehrin en şahane yerlerinde, krallar gibi yemek de yeseniz Avrupa’ya ve İstanbul’a kıyasla çok daha uygun fiyatlarla karşılaşıyorsunuz. Taksiciler tarafından kazıklanma ihtimali üzerine otobüsleri kullanın derim. Tabii ki bu bütçe işi göreceli bir kavram, sonra gidip de bize "bu mu ucuz?" demeyin. Yine de iddialı konuşmaktan çekinmiyorum, diğer Avupa şehirlerine ayak basıp ne kadar para harcanabildiğini fark ettiyseniz, Belgrad’ı bu konuda seveceksiniz. Konuyu biraz açayım:

Öncelikle Sırbistan’ın para biriminin Sırp dinarı olduğunu ve RSD şeklinde geçtiğini hatırlatayım.

Ortalama bir restoranda ana yemek: 400-700 RSD

İyi bir restoranda ana yemek: 700-1600 RSD civarı

Su: 45-70 RSD civarı

Bir pastanede kruvasan: 80-100 RSD civarı

Kahve: 240 RSD civarı

Biz Sırp dinarını 18’e bölerek kaç Türk lirasına denk geldiğini kolaylıkla hesaplıyorduk; elinizden hesap makinenizi bırakmayın derim.

NEREDE KONAKLARIM

Belgrad’da konaklama meselesinde adeta nokta atışı yapmış olmanın haklı gururunu yaşayarak size birkaç seçenek değil, tek bir yer önereceğim: Cetinjska caddesi, Get Go Studio. Kaldığımız yer apartman dairesinde bir stüdyo daireydi. Hem fiyat hem de rahatlık açısından tercih ettik burayı. Dışarıda her gün yemek yemeyeyim derseniz, evi tercih edin. Kendimize ait mutfağın olması bizi oldukça rahat ettirdi. Her yer yürüme mesafesinde, Republic Square (merkez)’e 5 dakika. Yürümeyecekseniz toplu taşıma, araba kiralayacaksanız otoparkınız dibinizde. Üstelik yardım etmeye, sizi Whatsapp’tan ekleyecek kadar gönüllü insanların çalıştığı bir yer olduğu için gerçekten buradan mutsuz ayrılmanız mümkün değil. Fiyatları da fazlasıyla uygun.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

(Bizim konakladığımız bina)

ULAŞIM İÇİN TOPLU TAŞIMAYI TERCİH EDİN

Yürümenin şehri tanımanın en iyi yolu olduğunu düşündüğümüz için Belgrad bizi bu konuda bayağı mutlu etti. Pek de büyük bir şehir olmadığı için sağa sola yürümek oldukça kolay olduğu gibi, ilk günler “Aa nasıl buraya çıktık, bayağı yakınmış” şeklinde tepkiler verdirttiği bile oldu.Toplu taşımayı tercih edecekseniz eğer, şehrin merkezi noktalarında bir yere ulaşmanız 50 RSD, biraz daha dışta kalan bölgelere gidecekseniz ise 250 RSD’ye kadar çıkabiliyor, yani o da uygun.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

OTOBÜSTE KİMSE PARA ÖDEMİYOR

Şehirde dikkatinizi çekeceğine emin olduğumuz bir konu da neredeyse hiç kimsenin toplu taşıma için para ödemiyor olması. Size bunu yapmanızı öneremeyeceğiz. Sebebi lokallerin, özellikle gençlerin büyük bir kısmı hükümeti protesto ettiklerini ve bu sebeple para ödemediklerini, bir kısmı ise kimse ödemediği için ben de ödemiyorum mantığıyla hareket ettiğini söylüyor. Siz de gaza gelip bedavacı takılmak isterseniz özellikle turistleri tespit edip ceza kestiklerini hatırlatalım.

BİRAZ DA TARİHTE GEZELİM: KALEMEGDAN

Kalemegdan, Türkçe'de Kale Meydan, adı Osmanlı döneminde verilmiş olan ve zamanla adı Sırpçaya daha yakın bir hale getirilmiş, kalenin bulunduğu bölgeye verilen isim. Belgrad’ın en turistik bölgelerinden biri olmasının yanı sıra halen ciddi anlamda Osmanlı etkileri yaşıyor. Hem tepeden şöyle bir şehir manzarasına bakabileceğiniz, hem parkta vakit geçirip hediyelik eşya alabileceğiniz bir yer. 1750 yılında inşa edilmiş İstanbul Kapısı’nı ve Doğa Tarihi Müzesi’ni de gözden kaçırmayınız efendim.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

İHTİŞAMLI AMA KAPALI: AZİZ SAVA KATEDRALİ

Belgrad’ın ikonik yapılarından biri olan ve inceden Helsinki Katedrali’ni anımsatan Aziz Sava Katedrali, Belgrad’daki en ihtişamlı yapılardan biri. Aslına bakarsanız Helsinki Katedrali’nin yanı sıra bir camiyi andırdığını düşünüyorsanız da yalnız değilsiniz. Zira, birçok kişi bu katedralin Ayasofya’ya benzetilerek yapıldığını düşünüyor. Gidip kendi gözlerinizle görünce bir kez daha değerlendirirsiniz artık. Biz içeri giremedik maalesef. Belgrad’ın çoğu yerinde olduğu gibi burası da tadilatta.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

NİKOLA TESLA MÜZESİ’NE ERKEN GELİN

Öncelikle şunu belirteyim; biz içeri giremedik çünkü doluydu. Erken saatlerde yeniden denememezi söylediler girişte. Nikola Tesla gibi efsanevi bir adamı daha yakından tanımak isterdim.Bu müzede bizce en önemli nokta kesinlikle rehberli turlardan birine katılmanız. Çünkü aksi takdirde müzede neyin ne olduğunu anlamanız mümkün olmayacak.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

BELGRAD’IN BOHEM BÖLGESİ: SKADARLİJA

Belgrad’ın “bohem bölgesi” olarak nam salmış Skadarlija, gayet sevimli bir bölge. Cumhuriyet Meydanı’nın aşağısında kalan kısımları kapsayan ve şehrin pek ünlü Skadarska Caddesi’ni de kapsayan Skadarlija’nın sokaklarını keşfetmek hoşunuza gidebilir. Skadarska üzerinde lokal yemekler deneyebileceğiniz, canlı müzik dinleyebileceğiniz birçok restoran da mevcut.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

BİLDİĞİNİZ İSTİKLAL CADDESİ: KNEZ MİHAİLOVA

Her yeri İstanbul’da bir noktaya benzetmezsek ölebiliriz. Knez Mihailova’yı da bir çeşit İstiklal Caddesi olarak kabul edebiliriz. Onlarca mağaza, pasaj restoran, sokak sanatçısı ve birkaç sanat galerisiyle karşılaşabileceğiniz bu caddeyi şöyle bir turlayabilirsiniz. Yalnız kalabalıktan cinnet geçirebilirsiniz; çünkü Belgrad’ın gece kulüplerinden sonra en kalabalık göreceğiniz yeri burası.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

TUNA VE SAVA’NIN BİRLEŞTİĞİ MANZARADA YEMEK YİYİN

Eski şehrin Sava Nehri kenarında, yeni yeni yapılanmaya başlayan, Beton Hala dedikleri bir bölüm var. Adından da anlaşılacağı üzere, beton dökülmüş bir yürüyüş/bisiklet yolu, yan yana dizilmiş şık restoranlar bulunuyor burada. Bu bölge geceleri çok hareketli, deniz kenarındaki bir tatil beldesine benziyor. Beton Hala'daki restoranlar akşam olduğunda çok kalabalık oluyor ve eğer güzel bir masada oturmak istiyorsanız mutlaka gitmeden rezervasyon yaptırın.

Burası resmen 90’lar: Belgrad

GECE HAYATINDA BELGRAD BİR NUMARA

Burada müzik hiç bitmiyor desek yeridir. Belgrad’a boşuna Avrupa’nın eğlence hayatının başkenti denmiyor. Sokaklar gece dolup sabaha kadar eğlencenin dozu azalmak bilmiyor. Yazın yerleşim bölgelerine olan uzaklıkları nedeniyle, yüzen gece kulüplerinde geç saatlere kadar son sürat devam ediyor. Çoğunlukla house müzik çalan mekanları var; house severlere duyurulur.

Burası resmen 90’lar: Belgrad