Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf
Özel İçerik

Dante

Dante Alighieri, Orta Çağın en karanlık yerinde yani Avrupa’da, 1265 yılında dünyaya geldi. Çok genç yaşlarda şiirle ilgilenmeye başladı. Duyarlılığı ve okumaya olan düşkünlüğünden kaynaklı olarak, doğduğu Floransa’da, siyasetle ilgilenmeye başladı.  Papa ve İmparator arasındaki çekişme git gide alevleniyordu. Dante, dinin dünya işlerinden ayrılmasını doğru buluyordu. Ne var ki Papa’nın desteklediği taraf iktidar olunca, Dante ölüm cezasına çarptırıldı. Hayatı boyunca sürgün yaşamak zorunda kaldı. Bu sürgünün acısını yazdığı eserleri ile çıkarmayı başardı. “İlahi komedya” ile düşünmeyi, sorgulamayı ve yanlış yürütülen din işlerini gözler önüne serdi. Biraz daha ileri giderek cehennemi betimlerken Papa’nın ve din adamlarının cehennemde nasıl cezalandırıldıklarını betimledi. Bu durum Fransız İhtilali’nin meşalesini alevlendirdi. Gelin birlikte cennet, cehennem ve arafı anlattığı “ilahi komedya” adlı eserine kısa bir bakış atalım.

Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf

İLAHİ KOMEDYA


“Ey gökyüzüne uçmak için yaratılan insan, niçin düşüyorsun en ufak bir rüzgârda?”


Dante, “cehenneme layık gördükleri” tarafından sürgüne gönderildi. Hayatı boyunca yazdıklarıyla düşündükleriyle kalbindeki o en derin acıyı yani geri dönme isteğini vurguladı. Dünya zalimlerin elinde bir oyuncak olmuştu. Bu karanlık çağda bir meşale yakmak onun en önemli göreviydi. “İlahi Komedya”  din adamlarının düştüğü durumun acı olduğu kadar komik olduğuna vurgu yapıyordu. Dante ne yaşadıysa onu yazdı. Hayattaki kötüleri, onursuzları, hiçbir işe yaramayanları çekinmeden bir nevi kısasa kısas yaparak cehennemin en karanlık noktasına gönderdi. Cenneti hayatı iyilik için savaşanlara ayırdı. Arafı ise temizlenmek için nehirlerin aktığı bir yer olarak tanımladı. Gelin birlikte, Dante'nin ölüm yıl dönümünde, cehennem, araf ve cennet bölümlerine birlikte bakalım.

“İnsan özgür olmadan, huzurlu ve mutlu olamaz.”

Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf


CEHENNEM


“Ey buraya giren, bütün umutlarını ardında bırak!”

Ozan, dizelerinde, uykulu bir halde kendini ormanda buldu. Birden şair Vergilius ile karşılaştı. Şairi gönderen, Dante’nin genç yaşta ölmüş ilk sevgilisi Beatricedi. Dante hakkında ilahi gücün karar verme zamanı gelmişti. Günahlarından arınmak ve ders almak için ahiretin her üç bölümünü de gezmek zorundaydı. Vergilius ile birlikte ilk olarak cehenneme gittiler. 9 halkadan oluşan cehennemin girişinde hayatında hiçbir işe yaramamışlar bulunuyordu. Burada ne şeytanın yanında olanlar ne de Tanrıyla olanlar vardı. Onlar tarafsızdılar. Sonsuza kadar cehennemin girişinde kurtlar onları kemirecekti. Cehennemin katmanları şu şekilde sıralanıyordu:

Halkada – vaftiz edilmemişler Halkada – şehvet düşkünleri Halkada – açgözlüler Halkada – savurganlar Halkada – öfkeliler Halkada – sapkınlar Halkada – şiddet eğilimi olanlar Halkada – sahtekârlar Halkada – ihanet edenler

Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf

Özellikle son iki halkada Din adamları ve devlet işlerinde söz sahibi olanlar yer alıyordu. Dünyadaki günahların karşılığı, ahirette aldıkları cezalar ile muhakkak ilgiliydi. Dante, dönemin şartlarına kafa tutuyor, cehennemde Başpiskopos Ruggieri’nin kafa derisini kemiren halini korkusuzca betimliyordu. Cehennem bölümü tüm insanlara “uyanmak gerektiği” mesajını veriyordu.

“ Buradan gidilir acılar kentine, buradan gidilir bitmek bilmeyen acıya, buradan gidilir yitmiş insanlar arasına.”

Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf


ARAF


“Her karanlık kendisini sonlandıracak şafağın tohumlarını içinde taşır.”

Vergilius ile Dante, arafta 3 gün sürecek bir yolculuğa çıktılar. Vergilius, Dante’ye günahlarını itiraf ettirdi ve böylelikle Dante tövbe etmiş oldu. Kötülüklerinin üzerinde kalmış kirlerini temizlemek üzere önce Lethe ve ardından da iyiliklerini pekiştirecek Eunoe nehirlerine girerek yıkayıp temizledi. Böylelikle cennete girmeyi hak etmiş oldu.

“Günahlarım korkunçtu; ama sonsuz bağışlayıcının kolları uzundu, başvuran herkesi bağrına basıyordu.”


Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf


CENNET

“Çünkü isteğine yaklaştıkça akıl yetimiz, öyle derinliklere dalar ki, izleyemez olur onu belleğimiz”

Araf’ın sonunda Vergilius, yerini Beatrice’ye bıraktı. Bundan sonra yoluna Beatrice ile devam etti. Eski sevgilisi, Dante’yi gördüğüne mutlu olmuştu. Dante, gecikmişliğin telafisini günahlarına bir daha geri dönmeyerek yaptı. Dante cenneti, huzurlu ruhların yer aldığı, dünyanın etrafını saran dokuz gök küresinden oluşan bir yer olarak betimledi. Küreler saf ışıktandı ve Tanrı'ya yaklaştıkça ışığın şiddeti artıyordu. Göğün en üst katında Tanrı bulunuyordu. Dante, yüzyıllar önce bugün, eşsiz anlatımıyla kaleme aldığı son bölüm olan “Cennet”i bitirdikten birkaç saat sonra, 56 yaşında, sıtmadan öldü.

“Ey ulu bilge, gökyüzünde, yeryüzünde, yerin dibinde dağıttığın adalet nasıl da yerinde!”

Dante’nin gözünden cennet, cehennem ve araf


İlahi Komedya

Dante Alighieri

Oğlak Yay.

S.: 838

Kitabı satın almak için tıklayınız: İdefix

*

Sonay Karaman

Instagram: biyografivekitap