Darbeci Semih Terzi'nin eşi hakim karşısında
AA

Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Nazire Terzi, onun gittiği noterde tehdit ettiği belirtilen noter katibi müşteki Kerem Sağlıklı ve tarafların avukatları katıldı.

ZEKAİ AKSAKALLI'NIN EŞİNİ ARA

Nazire Terzi, kimlik tespitinin ardından yaptığı savunmasında, 13 Temmuz'da kendisine eşi Semih Terzi'nin telefonundan "(Zekai Aksakallı'nın eşi) Nursel Hanım'ı ara, annemin hasta olduğunu söyle ve Ankara'ya gelmemi iste. Mesajı hemen sil." yazılı mesaj geldiğini anlattı.

Eşinin Ankara'ya gelmek için kendisini aracı kılacağını düşünmediğinden tereddüt ettiğini söyleyen Terzi, şunları kaydetti: "Yine de Nursel Aksakallı'yı aradım, kayınvalidesinin sağlık durumunu sordum. 'Benim kayınvalidemin de şeker hastalığı var.' dedim. Üzülünce şekerinin yükseldiğini söyledim ama Semih Terzi'nin Ankara'ya gelmesiyle ilgili bir ifade kullanmadım. İzin mevzusunu konuşmadık. Daha sonra mesajı onun atıp atmadığını anlamak için hemen eşimi aradım. Ona mesajdan hiç bahsetmedim. 'Nursel Hanım'ı aradım, annemin hasta olduğunu söyledim.' dedim. O da bana 'Neden aradın Nursel Hanım'ı? Annem hasta mı ki?' diye sordu. Bunun üzerine mesajı onun yazmadığını anladım. Bir şekilde biri onun adına yazmış ancak bunu konuşmadım çünkü 24 Temmuz'da Ankara'ya gelecekti, o zaman konuşuruz diye düşündüm."

Darbeci Semih Terzi'nin eşi hakim karşısında

(Özel Kuvvetler Komutanı Zekai Aksakallı)

ANKARA'YA GELDİĞİNİ BİLE BİLMİYORUM

Nazire Terzi, "Semih Terzi'nin o gün Ankara'ya geldiğini bile bilmediğini" iddia ederek, "Kendisiyle hiçbir görüşmem yok. Sadece 00.30'da nasıl olduğunu merak ettiğim için 'Nasılsın?' diye mesaj attım. O da bana 'Çocuklarla birlikte karşı komşuda kalın.' dedi. Çocuklarla oraya gittim ve endişelenmesinler diye televizyonu açmadım. Kız kardeşim mesaj atarak beni bilgilendirdi." diye konuştu.

Terzi, eşinin ölüm belgesinde ölüm saatinin 15 Temmuz 2016, saat 23.30 olarak göründüğünü ancak eşinin 16 Temmuz'da kendisine mesaj attığını, ölüm tarihi ve saatinin ise televizyonlarda 02.30 olarak belirtildiğini anlattı.

ÖLÜM BELGESİNİ ARAŞTIRDIM

"Nasıl 15 Temmuz'da ölür, 16 Temmuz'da bana mesaj atar?" diye sorarak, ölüm belgesinin sahteliğini düşündüğünü ifade eden Terzi, şunları anlattı: "23 Temmuz 2016'da doktor arkadaşlarla daha rahat görüşmek için doktor önlüğümü de giyerek GATA acile gittim. Raporu tanzim eden doktoru sordum. GATA'da tanımadıklarını söylediler. Asıl amacım hem o doktorla görüşüp hem de ölüm saatini öğrenmekti. Sorumlu doktor odasına gittim, Onkoloji Hastanesinde çalıştığımı belirttim, burada çalışmayı düşündüğümü söyledim ama bakanlıktan geldiğimi, burada görevlendirildiğimi falan söylemedim. 'Bu hassas günlerde burada bulunmanız uygun değil.' denilince, teşekkür ederek, oradan ayrıldım."

Daha sonra asistan doktorun yanına gittiğini, doktorla bilgisayarın başına oturduklarını, "GATA'da kullanılan sistemi tanımak için" konuşmaya başladıklarını söyleyen Terzi, Mahkeme Başkanı Zikrullah Özbağ'ın, "Sistemi öğrenip ne yapacaktın?" sorusu üzerine, "Muhabbet ilerleyince asistan doktordan eşimin ölüm saatini öğrenecektim. Başka bir kastım yoktu." dedi.

NOTER OLAYINI ANLATTI

Nazire Terzi, kocasının ölümünün ardından, 3 Ağustos 2016'da veraset ilamı için notere gittiğini, veraset ilamı aldığını, bankaya giderek Semih Terzi'nin 50 bin lira kredi borcu ile kocası adına kayıtlı olan, ikisini Semih Terzi'nin, birini emir astsubayının, birini de kendisinin kullandığı cep telefonu faturalarını ödediğini anlattı.

Darbeci Semih Terzi'nin eşi hakim karşısında

Genel vekaletname çıkarmak için 11 Ağustos'ta notere tekrar gittiğini söyleyen Terzi, noter katibi müşteki Sağlıklı'nın bu sırada kendisine saldırgan tavırlar sergilediğini öne sürdü.

Terzi, "Noter görevlisi, 'Semih Terzi'nin eşi misiniz? Çalışanlarımı zor zapt ediyorum. Lütfen burayı terk edin.' dedi. Ben de 'İnşallah olaylar düşündüğünüz gibi değildir ve bu tavrınızdan dolayı benden özür dilersiniz.' dedim." ifadelerini kullandı.

BEN CÖMERT BİRİYİM

Sağlıklı'nın hakarette bulunarak kendisini kovduğunu ileri süren Terzi, FETÖ mensuplarına para transfer ettiği iddiasına ilişkin de tavsiye üzerine kızını belirtilen okula yazdırdığını anlattı.

Terzi, "İddianamede okulun ortaklarına para yatırdığım söyleniyor. Hiçbir velinin okulun ortaklarını araştırdığını düşünmüyorum. Benim başka yerlere de transferim var. Ben cömert biriyim. Param varsa ihtiyacı olana veririm." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısının, "Sözde Yurtta Sulh Konseyi isimli yapılanmadan haberiniz var mıydı?" sorusuna Terzi, "Hayır" karşılığını verdi.

Nazire Terzi, "Eşinizin sözde sıkıyönetim talimatında Özel Kuvvetler Komutanı olarak atandığı söylenmiş. Bundan haberiniz var mıydı?" sorusunu ise "Bundan haberim olması imkansız." diye yanıtladı.

NOTER KATİBİ DE YAŞANANLARI ANLATTI

Müşteki Sağlıklı ise davaya katılmasına karar verilmesinin ardından alınan beyanında noterde katip olarak görev yaptığını söyledi.

Olay gününden önce Nazire Terzi için mirasçılık belgesi düzenlediklerini, işlem tamamlanınca onun Semih Terzi'nin eşi olduğunu öğrendiğini ifade eden Sağlıklı, bunun üzerine Semih Terzi'nin mal varlığını üçüncü şahıslara devredebileceğini düşünerek kendisi hakkında suç duyurusunda bulunduğunu anlattı.

Sağlıklı, şöyle devam etti: "Nazire Hanım 11 Ağustos'ta tekrar notere geldi. İkinci sıradaki arkadaşım işlemi yapıyordu, suç duyurusunda bulunduğumu bilen üçüncü sıradaki arkadaşım, Nazire Terzi'nin genel vekaletname için geldiğini söyledi. Semih Terzi'nin tüm mal varlığını devretmek istediğini düşündük. Emel Hanım ile Mehmet Mercan'a bu işlemi yapmamamız gerektiğini söyledim. Mercan da noterin talimatı olduğunu, kim olursa olsun işlemin yapılacağını söyledi. Ben de bu işlemde şehitlerimizin hakkı olduğunu, yaptırmayacağını söyledim, 'Bu işlem bizim noterimizden çıkmasın.' diye telkinde bulundum. Nazire Hanım ile noterimizin odasına geçmişler. Mercan, 'Katiplerimizi durduramıyorum, lütfen buradan gidin.' dedi. Nazire Hanım da 'Katibiniz kim oluyor? Hepiniz bizden özür dileyeceksiniz, hepiniz göreceksiniz.' dedi. Noter hanımın kapısına gittim, 'Çıkın, gidin buradan, defolun.' dedim. Bana çıkıştılar. Bu sırada kendimi korumak için bulundurduğum bıçak yere düştü. Kimseye bıçak çekmişliğim yoktur. 10 santim bile olmayacak bir bıçak. Sonra gittiler, ben de Ostim Karakoluna giderek, şikayetçi oldum."

ÇOCUKLARIM VAR TUTUKSUZ YARGILANMAK İSTİYORUM

Bir diyeceği olup olmadığı sorulan Nazire Terzi, "Çocuklarım var. Tutuksuz yargılanmak istiyorum." diye konuştu. Terzi'nin avukatı da müvekkilinin tutuksuz yargılanmasını talep etti.

Mahkeme heyeti, cumhuriyet savcısının da talebi doğrultusunda, bazı delillerin henüz toplanmamış olması ve istenen ceza miktarı gibi gerekçeleri dikkate alarak, Terzi'nin tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

52.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR

İddianamede, Nazire Terzi'nin "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım", "terör örgütü üyesi olmak" ve "suç örgütlerinin isimlerini kullanarak tehditte bulunmak" suçlarından 52,5 yıla kadar hapsi isteniyor.

Noter katibi darbeci Semih Terzi'nin karısını bıçakla kovaladı

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)