Depresyonun hangi evresindesiniz

Depresyon, şiddet derecesine göre hafif, orta şiddetli ve ağır depresyon olarak üçe ayrılır.  Bu kategorilere dahil hastalarda belirleyici olan septomlar, çevresel faktörlerdir. Savaş halinde olma, işsiz kalma, iyi olmayan bir aile eğitimi, ölüm ve sosyal yaşam gibi birçok neden depresyonun oluşmasında birer etkendir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre 300 milyondan fazla insan depresyon geçiriyor. Hastalık gizli ve açık şekilde kendini gösterebilir. Kendinizde depresyon belirtileri fark ediyorsanız, üç farklı kategoride toplanan depresyon teşhisi için mutlaka doktorunuza görünün.

KLİNİK DEPRESYON

Klinik depresyon, belirtilen hastalığın üç kategorideki en ağır ve kalıcı olanı olarak tanımlanıyor. Bir diğer adıyla majör depresyon olarak da bilinir.

Aşağıda belirtilen özelliklerden en az beş tanesini taşıyan insanlar mutlaka klinik tedavi görmelidirler. İlaç ve psikolojik tedavi görmeden atlatmanın neredeyse mümkün olmadığı bir derecedir.

Gün boyunca depresif hissetme

Günlük aktivitelere ilginin azalması

Belirgin kilo artışı ya da kaybı

Şiddetli uykusuzluk ya da uyanamama hali

Düşünce ve hareketlerde yavaşlama

Günün çoğunluğunda bitkin/yorgun hissetme

Odaklanmakta ve karar vermekte güçlük çekme

Tekrar eden ölüm ve intihar düşünceleri

MÜDAHALE GEREKLİ

Klinik depresyon başka iş, okul ev ortamı olmak üzere sosyal yaşamda bozulmalara sebep olur. Hasta farkında olmadan bilinçsiz bir şekilde olumsuzluğa düşer.

Bireye tükenmiş hissetme noktasına gelmeden müdahale edilmesi çok önemli. Klinik depresyon çocuklar da dahil olmak üzere hemen hemen her yaş grubunda görülebilir. Hastalık genel hatlarıyla antidepresan ilaçlar ve psikolojik bir destekle tedavi edilmektedir.

ATİPİK MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK

Majör olarak değerlendirilen ağır depresyon çeşididir. Atipik depresyon geçirenlerde en belirgin özellik duygu değişimleridir. Ani iniş ve çıkışlar, kimi zaman aşırı iyi hissetme kimi zaman aşırı depresif olma hali gibi. Bu depresyon genelde hormonel dengelerin sarsıldığı ergenlik döneminde başlayarak yetişkinliğe kadar sürer.

DOĞUM SONRASI DEPRESYONU

Kadınlarda doğum sonrası depresyonu, hamilelik süresince ya da doğumu takip eden dört hafta içinde görülen bir depresyon türü. Birey şiddetli üzüntü hali, sürekli ağlama isteği ve antipatik bir çocuk korkusu hisseder.

MEVSİMLER DUYGU DURUM BOZUKLUĞU

Bu depresyon türü yılın belli aylarında ortaya çıkıp kaybolmasıyla diğer klinik vakalardan ayrılır. Özellikle gün ışığının azaldığı kış aylarında beliren bir hastalık türüdür.

Mevsimsel depresyon yaşayan kişiler karamsar hava ve soğuk havalardan psikolojik olarak etkilenerek tepki verir. Sürekli şikayet etme, hiçbir şeyden tat almama, üzüntü ve stres en belirgin özellikleridir.

MELANKOLİK MAJÖR DEPRESYON

Ülkemizde görülen en yaygın depresyon çeşitlerinden biri melankolik depresyondur. Bunun sebebi kalabalık ve karma bir düzen içinde bireyin kendini bir türlü bulamayışıdır.

Hastada kendini beceriksizin teki gibi hissetme, ve hayattan vazgeçmişlik hali vardır. Sürekli olumsuz düşünür ve yaptıkları hiçbir şeyden zevk almazlar. Çevresinde gelişen olaylarla sürekli suçluluk duyar, iyi bir şey olduğunda dahi tepki vermekte zorlanırlar. Her şeyi olumsuz tarafından görmekten ve kaosun içinde olmaktan kimi zaman zevk aldıkları da tartışılmaktadır.

PSİKOTİK  MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK

Majör hastalıkların içinde en tehlikeli olanlarından biridir. Çünkü bu türdeki hastalarda en belirgin özellikler halüsinasyon ve sanı görmektir. Bu durum onları intihara teşvik edebilir.

Hastanın değersiz olduğunu hissettiği bir anda veya kriz durumunda kendine zarar verme ihtimali var. Müdahale edilmediği takdirde şizofreniye kadar gidebilir.

KATATONİK MAJÖR DEPRESİF BOZUKLUK

Bu depresyon türünü yaşayan kişilerin en belirgin septomları hareketlerde görülür. Hasta eline koluna müdahale etmekte zorlanır, kaslarda hareketsizlik hisseder.

Alışılmamış beden pozisyonları, hiç konuşmama hali, hareketleri taklit etme gibi belirtiler görülür.

DİSTİMİK BOZUKLUK

Çevrenizde, ‘’Yaptığım hiçbir şeyden zevk almıyorum’’ diyen birini mutlaka duymuşsunuzdur. İşte bu kişiler genelde distimik bozukluk yaşayan hastalardır. Distimik depresyon çeşidi klinik bozukluklara göre daha hafif geçer. Ağır ilaç tedavisi uygulanmaz.

DAHA UZUN SÜRELİ VE KALICI OLABİLİR

Dünya üzerindeki herhangi bir insanda görülmesi ihtimaldir.  Kişilerde günlük aktivitelere duyulan ilgide azalma, kendilerini ümitsiz hissetme, verimlilikte düşüş ve düşük özgüven gibi problemler görülür.

Klinik hastalıklardan ayıran bir diğer özelliği daha uzun süreli ve kalıcı olması. Bu durumda hasta normal hayatına devam ederken, sürekli olarak duygu değişimleri yaşar.

TÜRKİYE’DE DEPRESAN KULLANIMI YÜZDE 70 ARTTI

Türkiye'de Antidepresan kullanımı 5 Yılda Yüzde 70 Arttı. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, 300 milyondan fazla insan farkında olarak veya olmayarak depresyon geçiyor. Ülkemizde her 10 kişiden biri depresyon ilacı kullanmakta. Hastalık genel hatlarıyla 18-30, 45-65 yaşları arasında görülüyor.