Bu yıl özellikle öykü kitapları bakımından oldukça bereketli geçiyor, fark ettiniz mi? Dumanı üzerinde, Eylül’de çıkmış sıcacık bir öykü “Bu Evde Kimse Yaşamıyor”. Yengin’in ilk öykü kitabı olan bu kitap, yaşamda küçük inceliklerin hala yaşadığını iddia ediyor. Küçük, incecik, sessiz, belki köşede…
(Sibel Ateş Yengin)
BU EVDE KİMSE YAŞAMIYOR
Yengin, bu ilk kitabın şifasını kendisinin bulduğunu ve derdiğine derman olduğunu özellilkle vurguluyor.
“O evde kim yaşıyor?” sorusunun ardından ise, kitaptan aktarılan şöyle bir bölüm var: “O ilk gece buz gibiydi yanakların. Ellerin… Ellerin soğumamıştı henüz. Anne. Çok yalnız kaldım anne. Bak sana ilk kez anne dedim. An. Ne. Anne. Annn ne! Anne. Aaannne. Duydun mu beni anne. Anne. Elimi tutmasan da gözüme bakmasan da saçlarıma dokunmasan da bu evin bir annesi vardı. Beni sensizliğe alıştırmanın bir yoluydu bu. Biliyorum. Sevdiğindendi uzak durman. Değil mi anne? Çok sevdiğindendi. Ölü de olsa bir anneye sarılmak huzur verir. Öyle değil mi anne… Öyleyse derdime derman olacak, şifamı kendim bulacağım…”
Sarsıcı bir öykünün kollarına kendinizi bırakmaya, İclal Aydın’ın da bu kitaptan sonra dediği gibi, birbiri ardına bu yıl okunan öykülerle seksenlerin, doksanların okuma sevincini yaşamaya hazır olun…
Bu Evde Kimse Yaşamıyor
Sibel Ateş Yengin
Everest Yay.
S.: 94
Kitabı satın almak için tıklayınız: idefix
Instagram: biyografivekitap
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış