4 Kasım'da, Şirin Mine Kılıç ile "Benim Sevgili Başkanım Ekrem İmamoğlu” kitabı üzerine röportaj yapmak için Hümanist Yayınları standında buluştuk.
Dilek İmamoğlu da ziyaretiyle röportajımıza renk katacaktı.
Ona da kitapla ilgili birkaç soru sordum elbet.
Röportajımız pek yakında yayında olacak; ama Dilek Hanım'a şu gündeme oturan Cumhuriyet Kadını meselesini de sordum.
O da yanıtladı.
Kitap röportajından bağımsız, bu kısmı aktarıyorum size...
Bu arada TÜYAP'ta Dilek İmamoğlu'nu gören insanlar onunla fotoğraf çektirmek istediler tabii. Onlardan da birkaç tane sohbetimizin altında paylaşacağım sizinle. Dilek Hanım mümkün olduğunca herkese zaman ayırmaya çalıştı. Fotoğraf çektirmek isteyenlerin içinde gençler çoğunluktaydı...
(Soldan sağa: Dilek İmamoğlu, , Şirin Mine Kılıç)
CUMHURİYET İNSANI OLMAK
- Dilek Hanım, Cumhuriyet Kadını söylemi konusunda bir açıklama yapabilir misiniz?
O benim tweetim değil. Bana ait olmayan bir Twitter hesabından paylaşılmış bir söylem. Şimdi o Twitter hesaplarının kapatılması yoluna başvurduk.
Cumhuriyet Kadını konusuna gelince bu benim şahsıma, sadece bana özel bir söylem değil. Bana göre Türkiye Cumhuriyeti sınırları içerisinde yaşayan, kendini Cumhuriyet'e ait gören ve Cumhuriyet'i kendinde içselleştiren, Cumhuriyet ile bütünleşen herkes Cumhuriyet İnsanı! Bunun kadını erkeği yoktur, Cumhuriyet İnsanı olmak vardır!
- İnsanlar da bu konuda çok yorum yaptı, köşe yazıları yazıldı. Size bunu çok yakıştıran da oldu, ayrıştırma olarak gören de. Bu Twitter hesabının kime ait olduğunu biliyor musunuz?
Araştırma ve kapatma süreci uzun bir süreç. Yakıştıranlara teşekkür ediyorum. Böyle bir yakıştırmanın doğru olmadığını düşünenler de kendi açılarından haklılar. Konuya Cumhuriyet İnsanı olarak bakmak gerekiyor. Biz hepimiz Cumhuriyet İnsanıyız! Çünkü biz Cumhuriyet ile doğduk, Cumhuriyet ile var olduk ve bu böyle sonsuza kadar devam edecek.
*
Instagram: biyografivekitap
*
*
