Çin, koronavirüsle mücadelede yeni yaklaşım benimsiyor

Pekin yönetimi, koronavirüsle mücadelede yaklaşımını değiştirmeye başladı.

Ülkenin en kalabalık şehirlerinde sıkı önlemler gevşetiliyor.

Kısıtlamalar kaldırılıyor

Başkent Pekin'in yanı sıra Şanghay, Guangcou ve Hangcou gibi büyük şehirler, politika değişikliğinin ardından hastalık belirtisi göstermeyen veya hafif belirti gösteren vakalarda evde karantinaya izin verirken, ülke içi seyahat kısıtlamaları ile sağlık kodu ve test sonucu gösterme zorunluluklarını kaldırmaya başladı.

Bu şehirlerdeki karantina merkezlerinde tutulan yakın temastaki kişileri ve kıstasları karşılayan pozitif vakalar tahliye edilmeye başlandı.

Test yaptırma zorunluluğunda geri adım

Şanghay'da, ülkenin diğer bölgelerinden gelen kişilerin varış test yaptırma zorunluluğu ve diğer kısıtlamalar kaldırıldı.

Kentte ayrıca restoranlar, sinemalar ve karaoke kulüpleri gibi kapalı eğlence mekanlarında test sonucu gösterme zorunluluğuna son verildi.

Pekin'e seyahat etmek isteyen yolcuların sağlık kodu ekranlarında engelleyici uyarı penceresi kaldırıldı.

Çin, koronavirüsle mücadelede yeni yaklaşım benimsiyor

Test sonucu gösterme zorunluluğu sona erdi

Pekin Belediyesi Sinema İdaresi, salonlara girişte test sonucu gösterme zorunluluğunu kaldırırken, Pekin Başkent Uluslararası Havaalanı ve şehirdeki tren istasyonlarında da benzer kısıtlamalar kaldırıldı.

Devlet Konseyine bağlı Müşterek Salgın Koruma ve Kontrol Mekanizması, 7 Aralık'ta, koronavirüs tedbirlerinin uygulanmasında yeni yaklaşımları duyurmuştu.

Koronavirüsle mücadelede köklü değişim

Yeni uygulamada, hastalık belirtisi göstermeyen veya hafif belirti gösteren vakaların evlerinde karantinada kalabileceği, ülke içi seyahatlerde ve kamusal alanlarda sağlık kodu ve test sonucu gösterme zorunluluklarının kaldırılacağı, toplu test ve geniş kaplı karantina uygulamalarının terk edileceği belirtilmişti.

Yeni yaklaşım, Çin'in "sıfır vaka" olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerinde değişime gideceğinin en güçlü işareti olmuştu.

Çin, koronavirüsle mücadelede yeni yaklaşım benimsiyor

Sıkı tedbirler protesto edildi

Çin'de 24 Kasım'da Urumçi'de karantinada olduğu iddia edilen apartmanda çıkan yangının ardından çok sayıda şehirde koronavirüs tedbirleri protesto edilmişti.

Protestoların ardından Çin yönetimi, "sıfır vaka" adı verilen salgın önleme ve kontrol tedbirlerinin gevşetileceğine dair bazı işaretler vermişti.

Salgınla mücadeleden sorumlu Başbakan Yardımcısı Sun Çunlan, Ulusal Sağlık Komisyonu uzmanlarıyla yaptığı toplantıda, kısıtlayıcı tedbirlerde aşamalı değişiklikler yapılması gerektiğini vurgulamıştı.

'Sıfır vaka'dan çıkışın işaretleri

AA'nın haberine göre, Sun Çunlan, Omicron varyantının "daha bulaşıcı fakat daha az ölümcül olduğunu" ilk kez dile getirirken, resmi haber ajansı Xinhua'nın toplantıya ilişkin haberinde "sıfır vaka" ifadesine yer verilmemesi dikkati çekmişti.

Pekin'den önce Guangcou, Çongçing, Şıncın ve Şanghay gibi büyük şehirlerde karantina bölgelerindeki tedbirler gevşetilirken, toplu taşımada ve bazı kamuya açık alanlarda test zorunluluğunun kaldırılacağı duyurulmuştu.

Çin, koronavirüsle mücadelede yeni yaklaşım benimsiyor

Son 24 saatte 16 bin 797 vaka

Çin'de sonbahardan bu yana Omicron'un bulaşıcılığı yüksek alt varyantlarının yol açtığı salgınlar nedeniyle vaka sayısı artmıştı.

Ulusal Sağlık Komisyonu verilerine göre, Çin ana karasında son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 3 bin 637, belirti göstermeyen 13 bin 160 vaka tespit edildi, virüs nedeniyle hayatını kaybeden olmadı.

Vaka sayısının nüfusa oranla az olmasına ve vakaların büyük bölümünün hastalık belirtisi göstermemesine rağmen Çin, "sıfır vaka" olarak adlandırılan katı salgın kontrol tedbirlerini uygulamaya devam ediyordu.

Hayatın akışına müdahale ve ekonomik maliyet

Karantina, seyahat kısıtlamaları, toplu testler, imalat, ticaret ve hizmetler sektöründeki işletmelerin faaliyetlerinin kısıtlanması veya kapalı devre sürdürülmesi gibi katı ve geniş ölçekli tedbirler, hayatın olağan akışına müdahalenin yanında ekonomik maliyeti açısından da tartışmalara yol açıyor.

Çoğu ülke virüsle belirli bir uyum içinde yaşamaya, hayatın akışını ve ekonomik faaliyetleri aksatacak kontrol tedbirlerinden kaçınmaya yönelik stratejileri benimserken, Çin'de salgının başından beri başvurulan kısıtlayıcı tedbirlerin sürdürülüp sürdürmeyeceği tartışılıyordu.