2008’de aramızdan ayrılan edebiyatımızın usta şairlerinden Fazıl Hüsnü Dağlarca, Çocuk ve Allah, Havaya Çizilen Dünya, Çakırın Destanı, Üç Şehitler Destanı, Toprak Ana ve daha birçok kitabı yayımladı.
Bugüne kadar kendisine birçok ödül verilen şair 1967'de ABD'deki Milletlerarası Şiir Forumu tarafından "En iyi Türk Şairi" seçilmişti.
HİÇBİR AKIMIN ETKİSİNDE KALMADI
Toplumculuğunun temelinde insana ve insan hayatına saygı yatan Dağlarca, bu yüzden hiçbir edebî akım ve kişiden etkilenmeden kendi kozasını örer. Çok yazan ve üreten bir şair kimliğiyle, bağımsız kalarak hiçbir şairden etkilenmemiş, hiçbir akımın etkisinde kalmayarak şiirlerini yazmıştır. Onun sanat anlayışını şu cümlesi özetler:
"Sanat eseri hem bir saat gibi içinde bulunduğumuz zamanı, hem de bir pusula gibi gidilmesi gereken yönü işaret etmelidir."
Türkçeye bakışını ise "Türkçem, benim ses bayrağım" diyerek Türkçe Katında Yaşamak adlı şiirinde sergilemiştir.
MASADA AKŞAMÜSTÜ
Işık götürürken seni
Evden eve bulut
Kentten kente yağmur
Kendinden kendine masmavi gökyüzü
Bütün uzaklıklar
Çocuğun gözleriyken
Kadın dikiş dikerken
Yazarken yaşlı adam mor dalında
Vardım son basamağına yeryüzünün
Şiirimizin bir diğer usta ismi Hilmi Yavuz’un Lanet Şiirleri de elimde olan bir başka kitap. Şiir okumayı seviyorsanız bu iki kitap tam size göre. Bu gece Hüzünlü, Hüzün ki, En Çok Yakışandır Bize, Budalalığın Keşfi, Belleğin Kuytularından, Hüzün ve Ben, Yaz Sohbetleri adlı kitaplara imza atan Yavuz; edebiyatımızın üretken kalemlerden biridir.
LANET VE KEDER
Kitaplar örtemez yoksulluğumu.
Türküler yaşlandı, ninniler genç;
Kır ve dışkı bulaştı erguvanlara;
Silmeye çalışsam? – ellerim felç!
Yoksun sen ve sen, sen harç ve kireç
Sanki bir duvarsın, lanetli bir duvar.
Yalnızlık gibiydin, hiç’e benzedin,
Hani gül, hani fergad, hani direnç?
Kalbini yok say, hani var mı?
Solgun ateşte yanan semender;
Ölümün en ucra yerinde, keder bekliyor seni, ordasın, er geç!
Kitap sayfası için iletişim:
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış