Fikirci Bey: YA BİZ
Analiz

Fikirci Bey: YA BİZ

Kuşkusuz, olayların ne kadar da Türkiye’ye yönelik müdahalelere benzediği dikkatinizi çekmiştir.

Yaşı müsait olanlar bilir, ABD, Latin Amerika’da darbe konusunda uzmanlaşmıştır. Tecrübelerini Türkiye’de pekiştirmiştir. Öyle bir ortak yanımız vardır, Latin Amerikanın mazlum halkları ile.

Öte yandan, bu yeni darbe girişimlerinin genel olarak beceriksizce yapıldığının ve akim kaldığının da farkındasınızdır.

Ne oldu, ABD darbe yapmayı mı unuttu? Bir beceriksizlik mi söz konusu?

ABD, her ülkenin siyasi, ekonomik, demografik yapısına uygun darbeler tezgâhlar, hazırlıklarını yapar, darbeyi de, sonrasını da hesaplar.

Bizde 60, 70 ve 80 darbeleri öncesi “darbeye altlık yapma” girişimlerinin her biri, birer istihbarat harikasıdır. Başarının sırrı da ABD’nin yerli işbirlikçilerinin tüm istihbaratı elinde tutmaları, CIA’nın bir şubesi gibi çalışabilmeleridir.

Son darbe girişiminde ise herşeyden önce bu hazırlık çabaları yetersizdi. Çünkü Türk istihbaratı artık CIA’nın bir şubesi olmaktan çıkmıştı. Öte yandan muhtemelen darbeyi yapan “aparatçikler” gerçekten başarılı olacaklarını sanırken, darbeyi yaptıran kuklacılar başarılı olmalarını değil, sadece iç savaş çıkarıp ortada kalmalarını istiyordu.

Venezuela da bizim gibi başkanlık sistemine sahip. Maduro yürütmenin başı, geçen yıl yüzde 68 oy alarak seçildi. Ancak seçime katılım yüzde 45 civarındaydı, çünkü muhalefetin önemli bir kısmı, seçimi boykot etti. Tıpkı bizim bir kısım muhalefetin hayal ettiği gibi. Oysa seçime katılsalardı, Maduro’nun oy yüzdesi düşmüş olacaktı.

Şimdi yasamanın başı Meclis Başkanı Juan Guadio, yürütmeye darbe yapmaya çalışıyor, illegal olarak kendini yürütmenin de başı olarak ilan ediyor ve onu, ABD ve tüm yardakçıları geçici devlet başkanı olarak tanıyor.

Ülkenin ana gelir kaynağı yüzde 95 ile petrol. Venezuela, petrol rezervleri açısından dünyada birinci sırada. Her petrol üreticisi ülke gibi, petrol gelirlerini kendi halkının yararına kullanmaya karar verdiğinden beri bu ülkenin de yüzü gülmedi. Üstelik Venezuela’nın günahı daha da büyük, petrol ticaretini dolar ile yapmayacağını söyledi ki bu, ABD için bir ülkenin komünizme geçmesinden çok daha affedilmezdir.

ABD, Venezuela’ya yaptırım uyguluyor ve uygulatıyor. Gelir kaynakları çeşitli olmayan Venezuela’nın, boğazını sıkmak da o derece kolay. Petrol satışları durdurulunca, birkaç hafta içinde ülke sıfırı tüketiyor. Marketlerde raflar bile boşalıyor.

Kuşkusuz, emperyalizmle başını belaya sokan herkes haklı değildir, doğru yapıyor demek değildir, emperyalizmle kavga eden herkes anti-emperyalist değildir. Maduro’nun bütün yaptıkları eleştirilebilir ancak ortada açık bir dış müdahale vardır ve Maduro’ya doğru yapma şansı da bırakılmamıştır. Venezuela halkı, işte herşeyden önce bu müdahaleye karşı, onuru ve bağımsızlığı için sokaktadır. Ancak onun da dayanacak gücü kalmamıştır.

Bir halk yenilecek ve boyun eğdirilecektir.

Şimdi Trump’ın “Türkiye’yi ekonomik olarak mahvederiz.” tehdidinin kurusıkı olmadığını, darbe girişimi, dolar spekülasyonu, Halk Bankası gibi operasyonların boşuna yapılmadığını anlıyorsunuz değil mi?

Eğer ihracatta ürün çeşitliliğimiz Venezuela kadar düşük olsaydı, kaynaklarımızın bolluğuna bakmaz, bizi de boğardı ABD.

Sokakları dolduracak yerli işbirlikçi bulma konusunda da hiç sıkıntı çekmezdi.

İçeriği beş para etmez bir kitaba 2 bin 500 TL veren ve onun koleksiyonluk bir eser olduğunu sanan cahil ve yobaz bir kafanın, daha neler yapabileceğini tahmin etmek bile istemezsiniz.

Öyle ise bizim için alınacak ders, ihracatta ürün çeşitliliğimizi artırmak ve yerli işbirlikçilere göz açtırmamak olmalı. Ve tabi:

“Dünyanın neresinde bir darbe, darbeci varsa onların karşısındayız, Venezuela’daki girişimin de karşısındayız.”