















AB, fiili duvarların yanı sıra komşu ülkelerle yaptığı ve sembolik duvar sayılabilecek anlaşmalarla sığınmacıların geçişini önlemeye çalışıyor
AB ülkeleri son olarak, 12 Şubat’ta sona erdirmesi gereken sınır kontrollerini 3 ay daha uzattı
ABD Başkanı Donald Trump'ın Meksika sınırına duvar inşa edeceğini açıklaması ve 7 İslam ülkesinin vatandaşlarına vize yasağı getirmesi üzerine Brüksel'den "sert eleştiriler" yükseldi.
Her ne kadar AB veya AP yetkilileri, Trump'ı eleştirse de kendi uygulamaları da hiç farklı değil.
AB Yüksek Temsilcisi Mogherini'nin örmediklerini iddia ettikleri duvarlar, Avrupa'yı savaş, zulüm ve yoksulluktan kaçanlara karşı çoktan kapatmış durumda.
İspanya'da 2, Macaristan'da 3, Bulgaristan, Yunanistan, Fransa, Avusturya, Slovenya, Estonya ile AB üyesi olmayan Makedonya'da da birer duvar bulunuyor.
Batı Avrupa ülkelerine giden Balkan güzergahını kapatan AB, sığınmacıları soğuktan öldükleri Yunanistan'daki adalara ya da Sırbistan'da olduğu gibi her türlü imkandan mahrum terk edilmiş depolara mahkum etti.
Danimarka, geçen yıl gelen sığınmacıların belli bir miktardaki parasına el koymaya başladı. Belçika, mahkeme kararlarına rağmen Suriyeli bir aileye vize vermedi.
"Ilımlı" Hollanda Başbakanı Mark Rutte, seçim kampanyası sırasında, şiddete bulaşmayan ancak dini gerekçelerle kadın eli sıkmayan Müslüman erkeklere yönelik "Ya normal davranın ya da gidin." diye seslenerek, "duvarını" çekti.
Tüm bunları yeterli görmeyen AB ülkeleri son olarak, 12 Şubat’ta sona erdirmesi gereken sınır kontrollerini 3 ay daha uzattı. Sınır kontrollerinin, 24 Eylül'de Almanya’da yapılacak genel seçime kadar her 3 ayda bir uzatılması bekleniyor.