Muğla'nın Marmaris ilçesinde ormanlık alanda yangın çıktı.,Ekipler, ilk andan itibaren alevlere müdahalede bulundu.,Hem karadan hem de havadan söndürme ekipleri harekete geçti.,Hisarönü Mahallesi Bördübet mevkisinde ormanlık alanda henüz belirlenemeyen nedenle yangın başladı.,Alevler rüzgarın da etkisiyle kısa sürede yayıldı.,Yangına, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü'ne bağlı helikopterlerin yanı sıra arazözler, iş makineleri ve çok sayıda orman işçisi ile müdahale edildi.,Ekipler, rüzgarın etkisiyle hızla büyüyen yangını kontrol altına almak için yoğun çaba sarf etti.,Çok sayıda gönüllü de kendi imkanlarınca ekiplere destek olmaya çalıştı. Güvenlik tedbirleri kapsamında yangın bölgesine görevlilerin dışında kimse alınmadı.,Yangın bölgesinde konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Marmaris'teki orman yangını büyük oranda kontrol altına alındı" dedi.,Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da Marmaris'teki orman yangını bölgesinde havadan incelemelerde bulundu.,Bakan Kirişçi, "Yangın tamamen kontrol altında" dedi.,İçişleri Bakanı Soylu, Marmaris'teki yangınla ilgili bir kişinin gözaltına alındığını ve suçunu itiraf ettiğini söyledi.,Soylu, Hisarönü Mahallesi Yangın Koordinasyon Merkezi'nde yaptığı açıklamada, olayın başlangıcında bir şüpheli üzerinde durulduğunu, polis ile jandarma ekiplerinin şüphelinin izinde olduklarını belirtti.,Şüphelinin 34 yaşında Marmaris doğumlu S.A. olduğunu aktaran Soylu, şunları söyledi:,"Emniyet ve jandarma şüpheliyi biraz önce yakaladı. Ayrıca iki benzin bidonu da var olay yerinde.,Kendisi de itiraf etti.,O bölgeyle ilgili geçmişten kalan ticari bir anlaşmazlık sebebiyle, aile arasındaki anlaşmazlık sebebiyle kendisinin kızarak yaktığını hatta kendisini de öldürmek istediğini söyledi.",Öte yandan Marmaris'te uçaklardan atılan suya rengini veren kırmızı ürün, toprağın beslenmesini sağlıyor.,Yangın sırasında uçaklardan alevlerin üzerine bırakılan suya kırmızı rengini veren Neuvatec PW82 adlı ürünün, orman yangınlarının geciktirilmesi, durdurulması, söndürülmesi ve soğutulması amacıyla hava araçları için özel olarak geliştirilen bir formülü bulunduğu ve gübre temelli olduğu için yangın sonrasında toprağın beslenmesini de sağladığı belirtildi.,Firmanın yönetim kurulu başkanı Özay İpek, ürünün yüzde 100 Türkiye'den tedarik edilen hammaddelerle Türk mühendisler tarafından geliştirildiğini söyledi.,Herhangi bir afet durumunda üretim için hammadde sıkıntısı bulunmadığını aktaran İpek, şöyle konuştu:,"Bütün dünyanın hammadde sıkıntısı yaşadığı bir dönemde bu denli stratejik bir ürünün ülke kaynaklarıyla yapılması tartışmasız çok önemlidir.,Tüm dünyada retardant olarak bilinen uzun süreli yangın geciktirici ürünün içeriğinde kullanılan maddelerin amacı suyun kimyasal ve fiziksel olarak yangına müdahalede daha güçlü hale getirilmesidir.,Ürünün ana hammaddesi ise normalde gübre olarak da güvenli ve sıklıkla kullanılan bir bileşenden oluşuyor.,Doğaya, içme sularına, hayvanlara ve orman yangını ile mücadele eden insanlara bu ürün değdiğinde bir zarar olmaması birinci önceliğimizdi.,Ürünü gübre temelli bir hammadde ile hazırladık. Zarar görmüş bitki örtüsünün yeniden doğaya kazandırılmasında faydası var.,Ürünün yangın sonrasında toprağın besin maddesini karşılamada yardımcı olmasını amaçladık." ,İpek, ürünün karışımıyla yangın alanına bırakılan suyun havada buharlaşmadan, daha yoğun şekilde alevlerin üzerine indiğine işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:,"Ürün içerisindeki özel karışımlar ile suyun buharlaşma sıcaklığı çok yüksek derecelere çıkartıldı.,Ayrıca suyun ormandaki bitki örtüsüne ulaşacak ve yapışacak ağırlığa, yapışkanlığa sahip olması sağlandı.,Kara ekiplerine zaman kazandırıyor ve yardımcı oluyor.",Uçaklardan yangın bölgesine bırakılan suya yüzde 15-25 oranında üründen karıştırıldığını anlatan İpek, "Yangın olan bölgenin etrafına atılarak ürünün geciktirici özelliği ile güvenli bir hat çekilir ve alevler o bölgeye ulaştığında yanma gecikir.,Pilotların da su atılan yeri görmesi açısından kırmızı renk önem taşıyor." dedi.,Tüm şirket çalışanlarının aynı zamanda orman gönüllüsü olduğunu dile getiren İpek, "Yangın başladığı andan itibaren suyun uçaklara yüklenmesi sırasında 'gönüllü' sıfatıyla ekiplere yardım ettik.,Hiç uyamadan ekip olarak günlerce çalıştık.,Devletin ne kadar organize çalıştığını da gördük." diye konuştu.,Yangın, 4 bin 500 hektarlık bir alanda etkili oldu.,Yangının başlangıç noktasından itibaren ormanlık alanın büyük zarar gördüğü gözlemlendi.,Azerbaycan'dan gelen amfibi uçak da Marmaris'teki orman yangınına müdahale etti.,Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in talimatıyla Acil Durumlar Bakanlığınca gönderilen "BE-200CS" amfibi uçağı ve 10 kişilik mürettebatı, Muğla'nın Marmaris ilçesindeki orman yangınını söndürme çalışmalarına katıldı.,Dumanların yükseldiği Değirmenyanı mevkisine odaklanan helikopter ve uçaklar, yangının büyümesinin önüne geçti.,Su üzerinde durmadan 18-20 saniyede yaklaşık 12 ton su basma kapasitesine sahip olan söz konusu uçak, diğer hava güçlerinin de desteğiyle yangınla mücadele ediyor.,Marmaris, Gökova ve Hisarönü Körfezi'nde helikopterlerin güvenli şekilde su alması için Marmaris Sahil Güvenlik Güney Ege Grup Komutanlığı ekipleri güvenlik önlemi aldı.,Marmaris'teki orman yangınında alevlerden kaçmak için toprağın altına saklanan hayvanları arayan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) gönüllüleri, çok sayıda kaplumbağa ve kirpiyi yanmaktan kurtardı.,HAYTAP Aydın Temsilcisi Mehmet Gürhan Tığoğlu, Marmaris'te yangının ardından federasyon olarak hayvanları kurtarma çalışmasına katıldıklarını belirtti.,Yangın bölgesinde canlı kalmayı başaran hayvanlara ulaşmak için gönüllülerin büyük çaba sarf ettiğini anlatan Tığoğlu, "Hayvanların bir bölümü alevlerden kaçabiliyor, kaplumbağa, kirpi gibi hayvanlar ise toprağın altına saklanarak kendilerini kurtarmaya çalışıyor.,Gönüllülerimiz tüm günü yanan bölgelerde geçirerek hayvanlardan bir iz bulmaya çalışıyor.,Bu gerçekten samanlıkta iğne aramak gibi bir şey." dedi.,Çalışmalarda çok sayıda kaplumbağayı saklandıkları yerlerden çıkardıklarını vurgulayan Tığoğlu, şöyle konuştu:,"Yangında en talihsiz olan maalesef kaplumbağalar oluyor.,Tavşanları bizden kaçarken gördüğümüzde zarar görmemiş olduklarına seviniyoruz.,Küllerin arasında artık onlar gibi düşünerek hareket ediyoruz. Çünkü hissediyorlar.,Toprağın altına bir şekilde kazarak giriyorlar.,Arkalarında muhakkak iz bırakıyorlar.,Burada bir şekilde yangın çalışmaları tamamlandıktan, soğutulduktan sonra görev başlıyor.",HAYTAP ekibinden Petek Nur Sezer de yangın başladıktan bir gün sonra bölgeye geldiklerini, yanan alanları taradıklarını söyledi.,Sezer, yangınlarda en çok kirpi ve kaplumbağaların mağdur olduğuna işaret ederek, "Yangının ortasında kalanlara maalesef bir şey yapamıyoruz.,Ama dere yataklarına, yollara kaçma çabası içindeyken bulmamız daha kolay oluyor.,Bazen beklemediğimiz yerlerden hayvanlar çıkıyor. Hiç burada olmaz dediğimiz hayvanları görüyoruz." diye konuştu.,Geçen yıl ilçede yaşanan yangında 90'dan fazla kaplumbağayı kurtardıklarını ifade eden Sezer, bu yıl arazi şartları nedeniyle çok fazla hayvana ulaşamadıklarını ancak arama çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.,