Ilıcan cinayetinde 3 sanığa müebbet istemi

Ankara'da silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden iş adamı Ömer Faruk Ilıcan cinayetine ilişkin 5'i tutuklu 9 sanığın yargılandığı davada, aralarında iş adamı Tarkan Kadooğlu'nun da bulunduğu 3 sanığın ağırlaştırılmış müebbet, 6 sanığın ise 15 yıldan 25 yıla kadar değişen hapisle cezalandırılması istendi.

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya sanıklar ve avukatları katıldı. Mahkeme Başkanı'nın dosyaya giren belgeleri tutanağa yazdırmasının ardından söz alan duruşma savcısı, esasa ilişkin mütalaasını açıkladı.

MÜEBBET İSTEMİ

Savcı; sanıklar Abdurrahman Doğala ve Şemsettin Özden'in "tasarlayarak kasten öldürme", sanık Tarkan Kadooğlu'nun da "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalarını, Doğala ve Özden'e ayrıca "ateşli silahlar kanuna muhalefet" suçundan 3 yıla kadar hapis cezası verilmesini talep etti.

Sanıklar Abdulbaki Kadooğlu, Burhan Alpaya, Mehmet Emin Bülbül, Şanser Kadooğlu, Lukman Menek ve Tarkan Boyraz'ın "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talebinde bulunan savcı, Menek hakkında "resmi belgede sahtecilik" suçundan da ayrıca 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istedi.

(Ömer Faruk Ilıcan)

"KİMSEDEN TALİMAT ALINMADI"

Duruşma savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk halinin devamını, tutuksuz sanıklar Burhan Alpaya, Şanser Kadooğlu, Tarkan Boyraz ve Tarkan Kadooğlu'nun ise hükümle birlikte tutuklanmalarını talep etti.

Mütalaaya karşı beyanları alınan sanıklardan Abdurrahman Doğala, olayın ani geliştiğini, eylemi tasarlamadığını ve kimseden talimat almadığını söyledi.

DURUŞMA 25 EKİM'E ERTELENDİ

Şemsettin Özden de önceki ifadelerinin arkasında olduğunu beyan etti. Diğer sanıklar da suçsuz olduklarını öne sürüp, beraat talebinde bulundu.

Sanık avukatları, esasa ilişkin savunmalarını hazırlamak için süre istedi. Beyanların ardından ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıklar ve avukatlarına esasa ilişkin savunma için süre tanınmasına karar vererek, duruşmayı 25 Ekim'e bıraktı.