Uysal: Piyasadaki canlanma daha belirgin olacak
AA

Bir önceki Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya döneminin aksine Merkez'de olumlu bir hava esiyor.

Faiz indirimine hiç yanaşmayan Çetinkaya görevden gittikten sonra; Merkez Bankası iki defa faiz indirimine gitmişti. Yeni Başkan Murat Uysal da Çetinkaya'nın aksine piyasalara güven vermeye devam ediyor.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Uysal, Ankara Sanayi Odası eylül ayı meclis toplantısında bir konuşma yaptı.

"KREDİ BÜYÜME ORANINDA CANLANMA OLDU"

Uysal, faiz indirimlerinin piyasalara olumlu yansıdığını belirterek, "Faiz indirimlerinin ardından kredi büyüme oranında canlanma oldu. Önümüzdeki dönemde kredi piyasasındaki canlanma daha belirgin hale gelecek." dedi.

TİCARET GERİLİMLERİ KÜRESEL PİYASALARDA ETKİLİ

Artan ticaret gerilimlerinin küresel büyüme ve para politikaları üzerinde belirgin yansımaları olduğu bir konjonktürden geçildiğini belirten Uysal, bu durumun ticaret ve sermaye yatırımları kanalıyla Türkiye de dahil gelişmekte olan ülkelerde önemli etkiler oluşturma potansiyeline sahip bulunduğunu söyledi.

Uysal, son dönemde küresel büyümedeki yavaşlama eğiliminin belirginleştiğine ve bu ivme kaybının Türkiye'nin önemli dış ticaret ortağı olan Avrupa Birliği (AB) ülkeleri için daha belirgin olduğuna işaret ederek, bu yavaşlamanın AB ile ticareti etkilese de firmaların pazar ve ürün çeşitlendirme esnekliği ve rekabet kazanımları sayesinde ihracattaki güçlü seyrin devam ettiğini bildirdi.

"ETKİLERİ YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ"

Diğer taraftan, küresel enflasyonun ılımlı seyrinin, genişleyici para politikası adımlarıyla risk iştahını ve gelişmekte olan ülkelere yönelik portföy akımlarını desteklediğini ifade eden Uysal, "Ancak gerek ticaret anlaşmazlıklarına ilişkin belirsizliklere gerekse jeopolitik gelişmelere bağlı olarak gelişmekte olan ülkelere yönelen portföy akımlarının dalgalı ve zayıf bir seyir izlediğini görüyoruz. Dış finansman koşulları ekonomimizi risk primi, kur ve beklenti kanalı üzerinden etkilediğinden küresel gelişmeler ve sermaye akımları üzerindeki etkilerini yakından takip ediyoruz." diye konuştu.

Geçen yılın ikinci yarısındaki daralmanın ardından gayrisafi yurt içi hasılada bu yılın ilk yarısında ılımlı bir toparlanma gözlediklerini vurgulayan Uysal, "Dengelenme sürecinde net ihracatın büyümeye katkısı tarihsel olarak en yüksek düzeylerine ulaşarak iktisadi faaliyetteki yavaşlamayı önemli ölçüde sınırladı. Büyüme kompozisyonundaki bu değişim, dış dengede belirgin bir iyileşmeye neden olarak 12 aylık birikimli cari işlemler dengesinin 2002 yılından bu yana ilk kez fazla vermesini sağladı." değerlendirmesinde bulundu.

Uysal: Piyasadaki canlanma daha belirgin olacak

"TOPARLANMA SÜRECİ OLACAK"

Başta sanayi üretimi olmak üzere, öncü göstergeler, iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ve ekonomideki dengelenmenin yılın ikinci yarısında da devam ettiğini gösterdiğini anlatan Uysal, "Önümüzdeki dönemde, enflasyondaki düşüşle birlikte ülke risk priminin ve finansal oynaklıkların azalacağını, finansal koşullardaki kademeli iyileşmeyle iktisadi faaliyetteki toparlanmanın ılımlı şekilde süreceğini öngörüyoruz." ifadelerini kullandı.

"CARİ İŞLEMLER DENGESİNDEKİ İYİLEŞME DEVAM EDECEK"

Uysal, "Rekabet gücü kazanımları, dış şoklara karşı ihracat potansiyelimize önemli bir dayanıklılık ve esneklik kazandırmakta, böylelikle ekonominin daha dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme patikasına yönelmesinde önemli rol oynamakta. Nitekim son aylarda ekonomideki yaşanan toparlanma sürecine rağmen cari dengenin ana eğiliminde bir bozulma olmadığını görüyoruz. Turizm gelirlerindeki güçlü artışın da katkısıyla 2019 yılının geri kalanında cari işlemler dengesindeki iyileşmenin devam etmesini bekliyoruz." dedi.

Tüketici enflasyonunda Ekim 2018'den bu yana belirgin düşüş gördüklerinin altını çizen Uysal, "Sıkı para politikası ve koordineli politika çabaları neticesinde birikimli döviz kuru etkilerinin azalması ve iç talebin ılımlı seyri enflasyondaki düşüşün temel sürükleyicileri olarak öne çıkmakta. Bu faktörlerin katkısıyla enflasyondaki iyileşme eğiliminin önümüzdeki dönemde de devam edeceğini öngörüyoruz. Enflasyondaki düşüşe bağlı olarak enflasyon beklentilerinde de iyileşme görmekteyiz. Enflasyon beklentilerinin çıpalanması, para politikasının etkinliği ve enflasyon-büyüme ödünleşiminin azaltılabilmesi açısından kritik önem taşımakta. Önümüzdeki dönemde enflasyon görünümündeki iyileşmeye bağlı olarak beklentilerin de iyileşmeye devam edeceğini değerlendiriyoruz." dedi.

"TEMKİNLİ DURUŞA  DEVAM EDECEĞİZ"

Enflasyon görünümünü etkileyen tüm unsurları dikkate alarak, temmuz ayındaki 425 baz puanlık indirimin ardından eylül ayında da politika faizini 325 baz puan indirdiklerini anımsatan Uysal, "Küresel gelişmelerin de etkisiyle para politikasında oluşan hareket alanının önemli bir bölümünü temmuz ve eylül aylarında önden yüklemeli bir şekilde kullanmayı tercih ettik. Bu kararı alırken hedeflediğimiz dezenflasyon patikasıyla büyük ölçüde uyumlu olan bir para politikası duruşu hedefledik. Gelinen noktada para politikası duruşunun enflasyondaki düşüş sürecini destekler nitelikte olduğunu değerlendirmekteyiz. Öte yandan, Türkiye'de enflasyon gelişmekte olan ülke grubuna kıyasla halen yüksek seviyelerde. Enflasyondaki düşüşü kalıcı hale getirebilmemiz için para politikasındaki temkinli duruşumuzu sürdürmemiz gerekmekte. Bu çerçevede, parasal sıkılığın düzeyini enflasyondaki düşüşün sürekliliğini sağlayacak şekilde belirleyeceğiz." diye konuştu.

Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)