Kara kutu nedir
ensonhaber.com

S

Uçuş ve havacılıkla ilgisi olan olmayan herkesin duyduğu kara kutu, hava araçlarında uçuşa ilişkin bilgileri taşır kaydeder. Uçuş Veri Kaydedicisi adını taşıyan kutuya halk arasında kara kutu adıyla anılır.

UÇUŞ GEÇMİŞİNİ TAŞIR

Oldukça eski teknolojilerle üretilmiş olsa da önemli uçuşla ilgili önemli bilgileri koruyabildiği için hala etkili ve gerekli bir cihaz olmayı sürdürüyor.

Uçuşa ilişkin birçok bilgiyi kadeden kara kutular, ancak bir ayakkabı kutusu boyutunda ve yaklaşık 5 kilogram ağırlığındadır.

ÇARPMALARA KARŞI DİRENÇLİ

Çarpma etkisinden korumak için uçağın kuyruk kısmında konumlandırılır. Suya düşmesi halinde dahi 90 gün boyunca 6 bin metre derinlikte bile sinyal vermeyi sürdürür.

Uçakların düşmesi durumunda araştırmaları kolaylaştırmak için ABD Federal Havacılık Dairesi (FAA) tarafından uçaklara iki ayrı kara kutu koyma zorunluluğu getirilmiştir.

88 AYRI BİLGİYİ DEPOLAR

Kara kutulardan biri, uçağın son 25 saatlik konumu, hız ve yükseklik gibi 88 ayrı alanda uçuş bilgilerini depolar. Kokpitteki son 2 saatlik ses kaydı ise ikinci kara kutuya kaydedilir.

Bu iki kutu sayesinde olası bir kazanın nasıl meydana geldiği saptanabilir.

SIKI BİR YALITIMA SAHİP

Halk arasında kara kutu olarak anılsa da aslında kutuların rengi siyah değil parlak turuncudur. Tüm bilgiler hafıza çiplerine işlenir. Çipleri korumak için oldukça sıkı şekilde yalıtılır. İçinde yüksek ısıya dayanıklı 2-3 cm kalınlığında yalıtım sistemi, onun altında ise alüminyum kaplama mevcuttur. Dışı ise titanyum ya da çelikile kaplıdır.

ISI VE SUYA DAYANIKLI

Bu yalıtımlar sayesinde 1100 derece ısıda bir saat, tuzlu suda 30 gün dayanabilir. Tuttuğu bilgiler sayesinde kaza nedeni tespit edilebilir, sabotaj varsa suçluların bulunması, arıza varsa bundan sonrası için önlem ve düzenlemeler yapılması için imkan sağlayabilir.

İLK OLARAK 1960'LARDA ZORUNLU HALE GELDİ

Amerika Birleşik Devletleri (ABD)'de 1958 yılında ilk ticari yolcu uçaklarının peş peşe düşmesinin ardından kara kutunun yolcu uçaklarında zorunlu olması gündeme geldi.

Pusula konumu, hız, yükseklik zaman ve alçalma ile ilgili bilgiler taşıyan ilk kara kutular bu bilgileri, metal çubuklar üzerindeki izlerle veriyordu.

ABD hükümeti 1960'a gelindiğinde kokpitte ses kaydı zorunlu hale getirdi. O tarihlerde ses kaydı ancak manyetik teyplerle kaydediliyordu.

KARA KUTU İÇİN HAFIZA ÇİPLERİ MİLAT OLDU

Dijital havacılık elektroniğine geçildiği 1980'lerde ise uçuş hakkında çok daha fazla bilgi toplama imkanı doğdu. Hafıza çipleriyle de tüm verinin depolanması kolaylaşmış oldu.

BULUNAMAYAN KARA KUTULAR

Nadiren olsa da kara kutunun hasarlandığı yada bulunamadığı zamanlara da rastlandı. Örneğin 11 Eylül 2001'de New York'ta ikiz kulelere çarpan uçakların ve 2014'te kaybolan Malezya Havayolları uçağının kara kutuları bulunamadı.

GERMANWINGS KAZASINI KARA KUTU AYDINLATTI

Kara kutular açısından olumlu bir örnek ise; 24 Mart 2015'te Fransa'da Alp Dağları'na çakılan Germanwings uçağının kara kutusundaki bilgiler; pilotun kasıtlı olarak alçaldığını ve dağa çarpmadan hemen önce hızlandığını gösterdi. Ses kayıtlarında ise "Tanrı aşkına, aç kapıyı!" sözleri ve yolcuların çığlıkları duyuluyordu. Böylece yardımcı pilot Andreas Lubitz'in kaptan pilotu çıkardıktan sonra kendini kokpite kilitlediği ve uçağı kasten dağa çarptığı ortaya çıktı.

ESKİ BİR TEKNOLOJİ

Mevcut kara kutular ancak 90'ların teknolojisi olduğu için alternatifleri üzerinde çalışılıyor. Kokpitten video kaydı, çarpma anında uçaktan fırlayan kayıt cihazı gibi yeni fikirler pilot sendikalarınca mahremiyet ve kaza durumunda uçaktakilerin yakınlarının izlemek zorunda kalması gibi sebeplerle reddediliyor.

YENİ TEKNOLOJİLER FAZLA DESTEK GÖRMÜYOR

Kara kutularda yeni bir sisteme geçmek bütün havayaollarınca tüm uçaklarda düzenleme yapmak anlamına geliyor. Uydudan anında bilgi akışı ve depolama seçeneği ise oldukça pahalı olduğu için pek kabul görmüyor.

ABD Federal Havacılık Dairesi'nin (FAA) planları arasında yakın zamanda kara kutular ile ilgili değişiklik planı yer almıyor. Ancak "havacılık kazalarının araştırılması konusunda yeni teknolojiler üzerinde bu sektördeki şirketler ve uluslararası ortaklarla çalışmalar yapıldığı bildiriliyor.

ICAO ÜYE ÜLKELER YENİ TEKNOLOJİYE GEÇECEK

Kanada merkezli Birleşmiş Milletlere bağlı Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü (ICAO), birkaç yıl gibi kısa bir süre içinde havayollarına normal uçuş halinde 15 dakikada bir, dezavantajı yüksek uçuşlardaysa dakika başı uçakların izlenmesi zorunluluğu getirecek yeni bir düzenlemeyi açıkladı. Bu örgüte üye ülkeler yeni düzenlemeyi yerine getirmek zorunda kalacak.

AIRBUS FIRLATILABİLİR KAYIT KUTUSU İSTİYOR

Havayolu şirketlerinden bazıları da bağımsız girişimler deniyor. Mesela Fransızların uçak şirketi Airbus geçtiğimiz sene, kayıt kutularının fırlatılabilir olmasını onaylatmak için Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı'na baskı yaptığını duyurmuştu.