Kılıçdaroğlu sordu: Suikastçı neden canlı yakalanmadı
ensonhaber.com

Dün akşam bir sergi salonunda Rus Büyükelçi'ye yapılan suikastı kınayan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

FAİLİN ÖLDÜRÜLMESİ ÜZERİNDE DURULMASI GEREKEN BİR DURUM

"Rusya Büyükelçisi hain saldırı ile hayatını kaybetti. Türkiye'ye yakışmıyor. Öldüren kişinin bir polis olması, ayrıca üzerinde durmamız gereken bir durum. O kişinin canlı yakalanmayıp da öldürülmesi yine ayrıca üzerinde durulması bir durum.

Kılıçdaroğlu sordu: Suikastçı neden canlı yakalanmadı VİDEO


ONLARI KORUMAK TÜRKİYE'NİN ŞEREFİDİR

Yabancıların teröre kurban gitmesini istemiyoruz. Onları korumak Türkiye'nin şerefidir. Sorun onu öldürenden çok ona azmettireni bulmamız gerek, şiddetle sesleniyorum bulun onları! Bu tabloyu kınıyoruz, Türkiye'ye yakışmıyor."

Kılıçdaroğlu sordu: Suikastçı neden canlı yakalanmadı

Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarının satır başları:

"Terörün nereden besleniyorlar diye sorulmalı.. Komşunuzdaki yangına elinizde benzinle gidemezsiniz. Terörle mücadele etmek bilgi işidir, liyakat işidir. Siz devlette liyakatı tamamen çökertirseniz terörle mücadele edemezsiniz.

2002'de terörsüz bir ülke alacaksın, 14 yılda terör batağına batacaksın. İçim sızlıyor. Böyle devlet yönetimi olmaz. Havuz medyası hep bir ağızdan bizi suçluyor, 14 yıldır ülkeyi biz mi yönetiyoruz?!

HÜSNÜ MAHALLİ HAPSE ATILIYOR

Biz bunları düşünürken bir gazeteci daha hapse atılıyor: Hüsnü Mahalli. Çağırıyorsunuz günlerce ve saatlerce bekliyorsunuz sonra tutukluyorsunuz. Yargıcın namusu adaletli davranmaktan geçer, siyasi iktidarın sobası konumuna gelenlere hakim denmez, onlar hakim değiller yargıç değiller. Dünyada hapishanelerinde en çok gazeteci olan ülke Türkiye.

ONLARIN BİR TEK DERDİ VAR

Ankara'daki beylerin niyetleri ve amaçları farklı. Onların bir tek derdi var, nasıl birisini başkan yapacağız? 2016 yılında 3 darbe oldu. 4 Mayıs 2016 darbesi, yüzde 49,5 oy alan Davutoğlu kapının önüne konuldu. Bu mudur demokrasi? 15 Temmuz darbe girişimi, hep birlikte mücadele ettiğimiz için başarıya ulaşmadı. Ama birisi çıktı dedi ki, 'Bu darbe girişimi Allah'ın lütfu' dedi. 20 Temmuz'da üçüncü darbe süreci başladı, OHAL ilan edildi. Parlamento tümüyle devre dışı bırakıldı, onbinlerce memurun işine son verildi, gazetecileri hapse attılar. Yüzyıllık kurumları kapattılar, askeri okulları, hastaneleri kapattılar. Biz tarihimizi yok ederek bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.

NE DARBE NE DİKTA YAŞASIN DEMOKRASİ

Her darbeci geleceğini güvence altına almak ister. 20 Temmuz darbesinden sonra şimdi başkanlık uygulanmasıyla darbeciler teminat altına alınıyor. 'Biz partili cumhurbaşkanlığı sistemini getiriyoruz, sistem değişikliği yapıyoruz' diyorlar. Her şey bir kişinin iki dudağına bağlı, bir diktatöre bağlı. Ne darbe, ne dikta yaşasın demokrasi!"