
Elinizdeki kitap yalnızca bir aşk hikayesi değil; aynı zamanda ruhsal iyileşmeye, kendini gösteren ve içsel dönüşüme dair güçlü bir anlatı.
Sühendan Erdin, daha önceki romanı Perdelenme ile okurlarına derinlikli bir iç bakış sunmuştu. Bu defa, Kırık Kalpteki Ayna ile ayrılığın ardından yaşanan psikolojik dalgalanmalara odaklanıyor.
Tuğba karakteri üzerinden anlatılan hikaye, üç kuşak kadın figürünün arasındaki bağlarla besleniyor. Bireysel travmaların, toplumsal rollerin ve kadınlık deneyimlerinin incelikli bir biçimde işlendiği kitap, kurmaca ile gerçek hayat arasında ustaca köprüler kuruyor.
KADINLIK, AİLE VE AŞK İLİŞKİLERİ ÜZERİNE DERİN BİR YORUM
Roman, yalnızca bir aşkın bitişini değil, aynı zamanda bir kimliğin yeniden inşasını da anlatıyor. Tuğba'nın ailesiyle olan ilişkileri, özellikle anneannesi ve annesiyle kurduğu duygusal bağ, eser hem güçlü bir toplumsal dokunuş hem şiirsel bir atmosfer katıyor. Kadın dayanışması, içsel iyileşme ve kendini yeniden tanımlama temaları, romanın merkezinde yer alıyor.

Sayfa: 288
ÇOCUKKEN ÖĞRENİLMİŞ BİR SUSKUNLUK
Tuğba, bir ayrılığın ortasında kendini bu düşüncelere kapılır, aslında hep orada duran bir boşluğa düşer. Kalbinin geçirdiği yıllardan bir çocukla ilk kez o gün göz göze gelir. Acıdan kaçınmak yerine onu izlemeyi seçer. Ve böylece, yeni dönemdeki bir adım atmış olur.
Kırık Kalpteki Ayna, yalnızca bir aşkın yası değil; aileden miras kalan sevgi kalıplarının, fark etmeden taşıdığımız inançların, değersizliğin karanlık aynasında içsel bir uyanmasıdır. Tuğba'nın yaşadığı faz, terk edilen birinin yaşadığı evreleri bir göz önüne sererken, okur da kendi yarasına bakmaya davet edilir.

Yazar Suhendan Erdin
KADIN DAYANIŞMASI VE ANNELİK DESTEĞİ
Sühendan Erdin, duygunun özüne dokunan samimi ve şefkatli anlatımıyla, kadın dayanışmasının, annelik desteğinin ve sevgi arayışının izini sürüyor. Ayrılık sandığın şey, belki de kendine dönüş yolculuğunun ta kendisidir.
Peki sen, İçindeki aynada ne görüyorsun?