Nazım Hikmet ve eserlerinde Türkçenin yeri
Özel İçerik

"Çok şükür aşığım.

Bana öyle geliyor ki bir tek insana, yüz milyonlarca insana,

Bir tek ağaca, bütün ormana,

Tek bir düşünceye, birçok düşünceye

Ve fikre âşık olmadan yaşamak,

Yaşamak değildir.

…”

"Bu cümleler belki de doğduğu anda bile gözlerinden safi cümleler fışkıran adama ait" diye başlamışım geçen sene bugün sözlerime. Evet, şiirin sahibi Nazım Hikmet ve bugün onun 118. doğum günü. Nazım Hikmet, gerçekten de aşklarından doğan sözcüklerle bir şair olmuş olsa da, elbet bir de edebi yönü var bu işin.

Nazım Hikmet, ilk şiirlerini hece ölçüsünde yazmaya başlamıştı. Ancak burada da derli toplu görünen bir başına buyruktu. Çünkü içerik bakımından diğer Hececiler’den başka tarzda yazıyordu. Şiirleri çoğaldıkça hece ölçüsü ona yetmedi. Şiiri için kendine özgü bir tavır arayışına geçti. Sovyetler Birliği’ne gittiği ilk yıllarda, özellikle 1922 – 1925 yılları arasında bu arayışı zirve yaptı. Hem içerik hem de biçimi bakımından diğer şairlerden farklıydı. Artık serbest ölçü ile yazacaktı.

Ne ölçüde, hangi tarzda yazarsa yazsın hepsinden önemlisi o hep diline aşık olacaktı. Nazım Hikmet’in, arşivden, Türkçe ile ilgili bir videosuna rastlayınca dedim ki, bu kez onun sesinden olsun…

Doğum günün kutlu olsun Nazım Hikmet…

Nazım Hikmet ve eserlerinde Türkçenin yeri VİDEO

Not: Nazım Hikmet'in biyografisini okumak için tıklayınız.

*

Instagram: biyografivekitap