Yaşar Nabi Nayır Ödüllü roman: Herkes Saklar Yarasını
ensonhaber.com

Bugüne kadar özellikle çocuk ve iş dünyası kitaplarıyla geniş okur kitlesine ulaşan ödüllü yazar Mehmet Erkan tarafından kaleme alınan Herkes Saklar Yarasını, anlatacak bir dost ve kapanıp ağlayacak bir diz bulamayanların romanı.

Kitapta, dışarıdan hep güçlü, mutlu gözüken şehir insanının yalnızlığı, buhranları ve çaresizliği Ceyda tarafından terk edilen ana karakter Faruk’un arayışları ile anlatılıyor.

Terk edilen Faruk, bir yandan aşk acısı çeker, bir yandan da çocukluk travmaları ile uğraşır. Fakat o kendi bunalımının ortasındayken, sebebini sonradan anlayacağı bir hisle Celal’in peşine düşer. Bu takip onu Beyoğlu’nun arka sokaklarında garip bir pansiyona ulaştırır.

Bir solukta okunacak hikaye

Faruk yavaş yavaş bu garip pansiyonun sakini olurken, dinledikleri ile Celal, Ceyda ve kendisi arasındaki gizemleri çözmeye çalışır. Birbiriyle kesişen farklı hayatların bir solukta okunacak hikayesi ise bu noktada başlar.

İlk roman olma özelliği

Mehmet Erkan’ın 12. kitabı ve ilk romanı olan Herkes Saklar Yarasını’nın karakterleri, garip bir pansiyonun sakinleri. Ağlamak için tanımadıkları insanların cenazelerine katılanlar, özlemini duydukları şefkati hissetmek için türlü bahanelerle başkalarına sarılanlar, travmalarıyla ağırlaşan omuzlarını hafifletmek için yüreklerini bu pansiyonun sağır ve dilsiz dinleyicilerine açıyor.

Yaşar Nabi Nayır Ödüllü roman: Herkes Saklar Yarasını

Sayfa: 136

Okuru kendisiyle yüzleştiren kitap

Mehmet Erkan, büyük şehirler içinde çocukluk travmaları, geçim sıkıntısı, aile-toplum baskısı, aşk acısı ile sıkışmış yalnız insan olgusunu gerçekçi bir yaklaşımla ele alıyor.

Roman okuru kendi yaraları ve sırları ile yüzleştirirken; mutlulukla hüzün, yalnızlıkla kalabalık, bireyle toplum, hazla acı gibi kavramları da ona yeniden sorgulatıyor.

Yaşar Nabi Nayır Ödüllü roman: Herkes Saklar Yarasını

Toplumsal analizler

Edebiyatımızda hep kuşaklar üzerine tartışmalar yaşanırken Herkes Saklar Yarasını kitabı, çocukluğu 90’lara denk gelenlerin toplumsal bir analizini de yapıyor.

İlk özel televizyonlar, ilk internet kullanımı, derin devlet müdahaleleri ve pek çok faktör ile şekillenen, üzerine çok da konuşulmayan nesil Faruk karakteri üzerinden resmediliyor.