LYS birincisinin buruk hikayesi

LYS birincisinin buruk hikayesi

Lisans Yerleştirme Sınavı'nda (LYS) MF-1 ve MF-4 puan türlerinde birinci olan Konya Özel Merve Büyükkoyuncu Fen Lisesi öğrencisi Abdullah Coşkun , dünyanın sayılı genetik profesörlerinden biri olmayı hedeflediğini söyledi.

LYS birincisi Coşkun, sınava hazırlandığı dershanenin düzenlediği basın toplantısında çok sevinçli olduğunu belirtti. ''Mutluyum, Allah'a şükrediyorum'' diyen Coşkun, ''YGS'den bu yana herkes 'Nasıl çalışıyorsun?' diye soruyor. Diğerlerinden farklı, ekstra bir çalışma şeklim yok. Ben de herkes gibi çalıştım'' dedi.

'BİRİNCİLİĞİ BEKLEMİYORDUM'

Sınavdan çıktıktan sonra cevapları kontrol ettiğini ifade eden Coşkun, baktığında birden fazla yanlışının olduğunu gördüğünü dile getirdi. LYS'de birinci olmayı beklemediğini anlatan Coşkun, şunları kaydetti: "Açıkçası birinciliği beklemiyordum. Biyolojide yanlışlarım vardı. Benden daha iyi yapan olmamış. O yüzden birinciyim. Hangi üniversiteye gideceğim konusunda henüz bir karar vermedim ama bölümüm tıp olacak. Hedefim genetik dünyasının sayılı profesörlerinden olmak. Bu yeterli bir hedeftir. Üniversite konusunda tekliflere açığız.''

AĞABEYİ, COŞKUN'UN BAŞARI SIRRINI ANLATTI

2012-Lisans Yerleştirme Sınav (LYS) sonuçlarına göre MF-1 ve MF-4 puan türlerinde birinci olan Abdullah Coşkun'un çocukluğunu, başarısının sırrını ağabeyi Ahmet Coşkun anlattı. Ahmet Coşkun (40), tüm puan türlerinde de, 2012-YGS Türkiye birincisi olan kardeşinin yaşantısı boyunca hep başarılarıyla gurur duyduklarını söyledi.

Babaları Kamil Coşkun (61) kamyon şoförü olduğu için kardeşinin eğitim hayatıyla hep kendisinin ilgilendiğini belirten Coşkun, ''Abdullah 3-4 yaşlarındayken henüz okula gitmeden basit şekilde ders çalışmaya başladık. Söylediklerimi hemen anlıyordu. Hiçbir şeyi ikinci defa söylememe gerek kalmıyordu. Zeki bir çocuktu'' dedi.

ÖZEL ODASI YOK, ÇALIŞMA MASASI YOK

İlkokul ve ortaokulda hep sınıf birincisi olan, öğretmenlerinin sürekli takdir ettiği kardeşinin, girdiği OKS'de de Türkiye birincisi olduğunu anlatan Coşkun, şunları kaydetti: ''Ardından Özel Merve Büyükkoyuncu Fen Lisesi'ni kazandı. Abdullah, sınava hazırlandığı dönemde babamın sol tarafı felç oldu. Bu duruma üzüldü ama 'Allah'tan geldi, elimizden bir şey gelmez' diyerek kardeşimi teselli ettik. İki üç ay sonra toparlandı. Abdullah varlıklı bir ailenin çocuğu değil ama ne istediğini bilen bir çocuk. Abdullah'ın hiç özel bir odası ve çalışma masası olmadı. Hep yerde sırtını duvara dayayarak çalıştı. Yaşamı boyunca çok düzenli çalıştı ve çok hırslı bir çocuk oldu. Sınava hazırlanırken neredeyse hiç televizyon izlemedi. Bir ay öncesine kadar evimizde internet bile olmadı. Abdullah o kadar hırslıydı ki beraber top oynardık. Yenildiğinde çok ağlardı. Çocuk ağlamaktan çatlayacak diye ben bilerek yenilirdim.''