Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada
Özel İçerik

Antalya'nın seyahat açısından ülkemizin en bereketli şehri olduğu şüphesiz. Sadece kıyı hattını takip ederek bir ucundan diğer ucuna varmak için molalar hariç, 7 buçuk saat gerek. Molalarla doyulamayacak güzellikteki bu şehrin 12'den vuracak noktalarını, pratik rotalarını bilmek lazım. Çünkü birçoğumuzun tatil ve seyahat için zamanı kısıtlı. O halde bu can alıcı lokasyonlardan birini hemen anlatmaya başlıyorum.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

MALDİVLER DİBİMİZDEYMİŞ

Adrasan açıklarındaki Suluada'nın elbette İstanbul'daki betonarme adacıkla uzaktan yakından hiçbir ilgisi yok. Ancak kendisinin Maldivler ile bir ilgisi olabilir.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada ViDEO

Türkiye'nin Maldivler'i denilen Suluada, uzaktan dev bir kayalık gibi görünse de yaklaştıkça neden Maldivler'e benzetildiği ortaya çıkıyor. Suları aynı Maldivler gibi o enfes turkuaz renginde. Bunun sebebini de bilirsiniz, aslında suyun değil su altındaki taş ve kumların beyaz olması sayesinde.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

Kum demişken, 2 kumsalı var. Bunun dışında adını aldığı su kaynağı var. Evet, yanlış duymadınız. Suluada adını çevresindeki deniz suyundan değil, tam içinden çıkan tatlı su kaynağından alıyor. Buz gibi çıkan su oldukça lezzetli.

MAVİNİN TÜM TONLARI BURADA

Adanın başka bir tarafındaysa ilginç mağaralara rastlıyoruz. Su üstünde görülebilen mağaraların yanı sıra, rehberin verdiği bilgiye göre suyun altında da 35 ila 50 metre derinliğe ulaşan mağaralar bulunuyor. Mağaraların derinliğinden dolayı burada suya yansıyan ciddi bir karanlık söz konusu. Bu da suya kadifemsi bir lacivert olarak yansıyor. Mavinin her tonunu görmek mümkün bu adada.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

50 METRE DERİNLİĞİN ÜZERİNDE YÜZMEK

Derinlik dolayısıyla tekneler mağaraların bulunduğu alana demirleyemiyor. Kayalıklara ip atmanın da yeterince güvenli olmaması sebebiyle son dönemde Sahil Güvenlik mağaralar bölgesinde teknelerin durmasını yasaklamış bulunuyor. Dolayısıyla burada dalmak da yasak.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

Yasağın olmadığı bir döneme denk gelirseniz burada mutlaka suyun altına bakmayı deneyin. Elbette dalmaktan bahsetmiyorum. Öyle berrak ve temiz ki hemen yüzeyden yüzücü gözlüğüyle bakmanız yetecek. İlk baktığımda ürpersem de tekrar tekrar bakmaktan kendimi alamadım. Gerçekten çok etkileyici.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

ÖZEL TEKNE Mİ, TUR TEKNESİ Mİ?

Adaya gitmenin yolu elbette tekneler... Bazı tekneleri özel olarak saatlik yada günlük kiralayabileceğiniz gibi günü birlik turlara da katılabilirsiniz.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

Kalabalıktan hoşlanmıyorsanız ve tura bağlı kalmayayım kendi rotamı ben yapayım derseniz özel teknelerin fiyatları şöyle; 1 saat, 200 lira. Ancak bu yanıltmasın. Süre arttıkça fiyat, makul seviyelere doğru geriliyor. Örneğin; 6 saat 650 lira. Kalabalık bir arkadaş grubuyla binecekseniz daha hesaplı bile olabilir.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

Benim tercihim tur oldu. Tur teknesinin avantajı süresine oranla hesaplı olması. 8 saatlik gezi 60 lira. Öğle yemeği, çay ve meyve ikramı dâhil. Dezavantajı ise teknelerin 35 kişiye kadar alabilmesi... Tabi tekneler her zaman 35 kişiye kadar dolmuyor. Örneğin birazdan bahsedeceğim teknede 17 kişi vardı.

Daha önce Kuşadası ve Bodrum'dan da tekne turlarına katılmış biri olarak en beğendiğim tur kesinlikle bu oldu. Firma adını hatırlamasam da kaptanın adını hatırlıyorum.

TUR FİRMASINA DİKKAT EDİN

İzzet Kaptan, ailesi ile birlikte yerli ve yabancı turistlere hizmet veriyor. Yolcudan çok misafir gibi ağırlamalarının yanı sıra tecrübeli oldukları da çok belli. Tecrübe farkını çevremizdeki tekneler sayesinde gördük.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada

Bir teknenin koydan ayrıldıktan kısa bir süre sonra mazotu bitti ve bulunduğumuz tekneye halat atarak kıyıya kadar çekildi. Bir başkası dönüş yolunda yolcularının çantalarını denize düşürdü.

DÜNYA GÜZELİ ADADAN DÜNYA EVİNE GİRİŞ

Tekne çekmenin dışında karşılaştığımız ilginç bir başka an da, adanın ilk yanaştığımız kıyısında karşılaştığımız gelin ve damat oldu. Minik bir çardak, birkaç davetli ve nikah memuru ile dünya evine buradan girmeyi tercih etmişler.

Mavinin her tonuyla bir doğa harikası: Suluada