Etyen Mahcupyan'ın KCK Kürtleri hak ediyor mu yazısı

Etyen Mahcupyan'ın KCK Kürtleri hak ediyor mu yazısı

Etyen Mahcupyan bugünkü yazısında, KCK'nın Mardin’deki yabancı ortaklı bir enerji santralının inşaatını engellediğini ve ‘oraların’ kendilerinden sorulduğunu ima ederek Kürt siyasi hareketine belirli bir özgüven, hatta gurur kazandırmaya çalıştığını anlattı.

2700 KİŞİ İŞSİZ KALDI

Devamında, Kürt siyasi hareketinin Kürtleri kaybetmesine yol açacak bir dinamik başlatmış durumda olduğunu ifade eden Akşam yazarı, şunları söyledi:

"Mardin’deki enerji santralının yapımında 2700 işçi çalışmaktaydı. Şimdi hepsi işsiz… 2300 tanesi ‘kendiliğinden’ işe gelmemeyi tercih etmiş.

KÜRT İŞ ADAMINA HARAÇ MEKTUBU

Aynı günler içinde bir Kürt iş adamı da şu mektubu almıştı: “Öncelikle selamlar… Size ilişkin bir sorun bize yansıdı. Biz bu sorunu konuşarak çözmek istiyoruz. Bu yüzden siz ya da temsilcinizin yanımıza gelmesi gerekiyor. En geç ….tarihine kadar Zaxo ya da Duhok’a gelerek 0750726XXXX veya 0750374XXXX numaralı telefonlar aracılığıyla bizimle irtibata geçmelisiniz. Belirttiğimiz tarihe kadar siz ya da temsilcinizin gelmemesi halinde mevcut sorun büyüyeceği gibi doğacak olumsuz durumdan biz sorumlu olmayacağız. Mevcut sorunun büyümesine fırsat vermeden çözümü için çağrımıza uyup, belirttiğimiz tarihte gelmenizi temenni ederiz. Devrimci selam ve saygıyla. HPG Kuzey Sevk İdare Komutanlığı”

KÜRT İŞ ADAMLARI SIRAYLA GİTMEK ZORUNDA

Mektupta HPG’nin damgası da mevcut. Yani her şey ‘resmi’…KCK kendi ‘vatandaşından’ haraç alıyor. Bölgede her ilde bu işlerin koordinasyonunu yapan biri var. Mektup elinize geçtikten sonra arayıp ne zaman gitmek istediğinizi soruyor ve anlaştığınız tarihte birlikte gidip genelde ertesi gün de dönüyorsunuz. Mektubun elinize geçmesi ise bir başka iş adamı üzerinden oluyor. KCK haraç almak üzere çağırdığı her iş adamına bir başka iş adamına verilmek üzere bir mektup daha veriyor. İçeriği değiştirmek gerekmiyor… Sadece tarihleri değiştirmeniz yeterli. KCK yetkilisi makamında oturuyor ve bütün Kürt iş adamları sırayla gidip haraç pazarlığı yapmak zorunda bırakılıyor.

GİTMEYENLERİN AİLESİNİ TEHDİT EDİYORLAR

Mektupta geçen “size ilişkin bir sorun yansıdı” sözü tedbir olarak konmuş. Eğer kağıt savcılığın eline geçerse, “bize şikayet oldu, arabuluculuk yapmak istedik” diyerek işten sıyrılabilmek için. Öğrendiğime göre ziyarette ikramda kusur edilmiyor… İş adamı layıkıyla ağırlanıyor ve takdir edilen haraç miktarı kendisine tebliğ ediliyor. Verenlerin kendilerini bu çarktan kurtarmaları muhtemelen pek mümkün olmuyordur. Öte yandan çağrıya icabet etmeyenlerin de üzerlerindeki baskının artacağını tahmin etmek zor değil. Bu tür vakalarda KCK’nın iş adamlarını aileleri ve çocukları üzerinden tehdit ettiği açıkça konuşuluyor.

GERÇEKLER HAYALLERİ YERLE BİR ETTİ

Gerçi bölge halkı ‘kurşun parası’ olarak toplanan harçlara alışık… Bu harçların belediyeler üzerinden toplanmasına da… Ancak silahların susabileceğinin belli olduğu, yaşam koşullarının sıçrama yaptığı, özgürlüklerin yaşanabilir olduğu bir ortamda bizzat kendi siyasi temsilcisinin bu denli ‘çiğ’ olabilmesine alışık değil. Onların hayali böyle değilmiş… Gerçekler söz konusu hayali bugün yerle bir etmiş durumda.

ASIL SORU TEMSİLCİYİ HAK EDİP ETMEDİKLERİ

Kürtler siyasi talepleri gerçekleştirecek ortam dahil olmak üzere, bireysel ve grupsal olarak her türlü sosyal ve kültürel hakka sahip olmayı hak ediyorlar. Asıl soru bu siyasi ‘temsilciyi’ hak edip etmedikleridir. Tersten bakarsak bu, KCK’nın kendi Kürtlerini hak edip etmediği meselesidir ve bu sorunun siyasi bir karşılığının olmayacağını hayal etmek gerçekçi olmaz."

MAHCUPYAN'IN YAZISININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ