HDP'nin, henüz BDP olduğu yıllarda seçim otobüsüne çıkıp zafer işareti yapan Cumhuriyet yazarı Nuray Mert, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Necip Fazıl Saygı Ödülleri gecesine katılmasını eleştirerek "Rehber Necip Fazıl'sa akıbet meçhul" başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Yazısında Necip Fazıl'ın iyi bir şair de olsa faşizan görüşlerin propagandasını yapan birisi olduğunu ileri sürdü. İşte Nuray Mert'in yazısındaki o bölümler:
YENİ REJİM İNŞASI: DİNSEL MİLLİYETÇİ OTORİTER
Sonuçta, laik-muhafazakâr gerilim hattı da, Kürt-Türk hattı da demokratik yollardan esnemek yerine, derinlemesine kırıldı. “Yeni Türkiye” denilen, bu kırılma üzerine kurulmaya çalışılan “dinsel”-milliyetçi otoriter rejimin adıdır.
NECİP FAZIL ANILMAYA DOYULMUYOR
Anılmaya doyulamayan ve birkaç gün önce, adına düzenlenen ödülleri Cumhurbaşkanı’nın verdiği Necip Fazıl Kısakürek’in bu yeni rejimin düşünce babalarından biri olduğunu hatırladıkça veya hatırlatıldıkça nasıl bir rejimin inşası içinde olduğumuz daha iyi anlaşılabilir.
FAŞİST FİKİRLERİ OLAN PROPAGANDİSTTİ
Her şeyden önce, iyi bir şair de olsa, Necip Fazıl bir düşünür falan değil, düpedüz faşizan görüşlere sahip bir sağ propagandisttir.
NECİP FAZIL'IN GÖRÜŞLERİ SIĞDI
Öyle olduğu için, diğer pek çok görüşü gibi, İslam dini üzerine görüşleri de felsefi derinlikten yoksun, sığ ideolojikleştirme çabalarından ibarettir. Maalesef, siyasi ve dinsel düşünce dünyaları çerçevesinde, “Komünizmle Mücadele devri”nin tipik bir ürünü olmaktan öte değer taşımayan sığ ve faşizan dünyası, Türkiye’de sağ siyaset çevrelerinde fazlasıyla karşılık bulmuştur.
UFKUMUZ BUYSA SONUMUZ FELAKET OLUR
Yeni Türkiye’nin liderleri ve takipçileri tarafından her vesile ile övülen görüşleri bir toplumun ufkunu belirliyorsa, o toplumun gidişi sadece felakete doğru olur.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış