Pelin Batu çarşafa girdi

Pelin Batu çarşafa girdi

Pelin Batu, yaptıklarına hayran kaldığım oyunculardan. Bugünlerde Türkiye"nin önemli kadın kahramanlarından biri olan Halide Edip Adıvar"ın belgeselinde oynadığını anlattı. Filmi, Kanadalı yönetmen David Rabinovitch çekiyor. Bendeniz de Beylerbeyi'nde çekimleri süren belgeselin setine konuk oldum. Sette Pelin Batu'yu rol için kara çarşafın içinde görmek ise gerçekten şaşırtıcıydı.

Pelin Batu çarşafa girdi

PELİN BATU HALİDE EDİP'İ CANLANDIRIYOR

Bu sıralar İstanbul"da tarihimize damgasını vuran kadınları anlatan bir belgesel çekiliyor. Projenin mimarı ve yönetmeni ise bol ödüllü sevgili David Rabinovitch. David ve kızı Zara ile geçen yaz tanışan Pelin Batu da belgeselin mihenk taşlarından biri olan Halide Edip Adıvar"ı canlandırıyor. Pelin beni de David ile tanıştırdı. Son 6 aydır Batu ile sürekli haberleşen ikili, projenin gerçeğe yakın olmasına gerçekten çok dikkat etmiş. Pelin Batu ve yönetmen David Rabinovitch beni kırmayarak evime konuk oldular. Ardından da ben Beylerbeyi'ndeki setlerine gittim.

* Yönetmenle nasıl tanıştınız?

Pelin Batu: Yaz sonunda ekip Kanada'dan geldi ve benimle görüşmek istedi. İlk olarak proje danışmanlarından biri olacaktım. Ama tanıştıktan ve oyunculuk kariyerime baktından sonra Halide Edip Adıvar"ı canlandırmam gerektirdiğini söylediler. Ben de o döneme dair çalışmalar yapmıştım. Halide beni çok etkilemiş bir figür olduğu için hiç düşünmeden kabul ettim. Dünya çapında bir ekip ile karşı karşıyaydım. 5 yıldır bu proje için araştırma yapıp çalışıyorlardı.

* Bu kadınları ve Osmanlı"nın son dönemini seçmenizdeki en büyük neden neydi?

David Rabinovitch: Bir kere anlatılmamış hikayeler olması benim ilgimi çekti. Araştırınca onlarla ilgili çok fazla bilgi bulduk. Osmanlı kadının klişeleşmiş genellemesinden farklı bir şey yapmak istedim. Genellikle belgesellerde Osmanlı kadını tek tip ve oryantalist bir tavırla çekiliyor. Araştırma yapmaya başlayınca, Sultan V. Murat"ın kızı Hatice Sultan"ın ve Halide Edip'in harikulade iki kadın olduğunu ve hayatlarında belli paralellikler olduğunu fark ettim. Bu belgeselin içerisinde bir tür hayatın bitişi ve yeni başlangıcısını göstermek istedik. Bir anlamda modern Türkiye'yi gözler önüne serdik. İki kadın da güçlü, duygusal, zeki ve akıllı. Proje için İlber Hoca gibi önemli hocalarla da çalıştık.

* Bu araştırmalar sırasında Halide Edip"i keşfetmeniz nasıl oldu?

David Rabinovitch: Osmanlı'nın son dönemini araştırırken keşfettik. İngiliz ve Fransızlar, İstanbul'u işgal ettiği dönemde kadın modelleri araştırmaya başladık. Bunun üzerine Osmanlı hanedanlığına mensup kadınların savaş döneminde hayır işleri yaptıklarını fark ettik ve Hatice Sultan karşımıza çıktı. Oradan da Halide'nin 1919'daki meşhur konuşmaya geldik. Bütün bu savaşı ateşleyen ve Kurtuluş Savaşı'nı başlatan kadın olarak okuduk. Bu da bizi heyecanlandırdı. Bir bakıma o konuşma Amerikalılar için, Martin Luther"in "Bir Rüyam Var" konuşması ile eşdeğer. İnsanlara inanç aşılayan bir konuşma. Bu karakterleri seçmemizdeki başka bir neden şu anda gün yüzüne çıkan belli belgeleri. Halide'nin birçok mektubu ve günlüğü var. Birebir kendi sözlerini kullanma şansımız oldu. Gerilerinde çok fazla belge bırakmışlar.

Film ilk önce yurt dışında yayınlanacak

* Belgeselde Hatice Sultan ve Halide Edip Adıvar"ı nasıl bir arada görüyoruz?

Pelin Batu: Hatice Sultan ile Halide Edip'in hayatı birbirine bağlanmıyor. Ama yaşadıkları döneme dair benzer kaderleri var. Bir şekilde sürgün olarak ülkeden ayrılmak zorunda kalıyorlar. Evlilik ile ilgili de önemli dertleri olmuş. Ayrıca filmde Halide'ye benzemem için özel bir plastik burun yaptırmadık.

* Belgeselle hedeflediğiniz noktalara dokunabileceğinize inanıyor musunuz?

Pelin Batu: Bu belgesel yurt dışında yayınlanacak. Umuyoruz Türkiye"de de iyi tepkiler alır. Filmi Sultanahmet ve Beylerbeyi'nde çektik.

Yönetmenimiz politikaya girmemi önerdi

1919'da Halide Edip Adıvar'ın halk önünde yaptığı konuşmayı canlandırırkan çok heyecanlandım. Önümde bayağı kalabalık bir figürasyon castı vardı. 1919'da karşısında 200 binden fazla insan varmış. Halide Edip o konuşmayı yaparken minarelerin üzerinden uçaklar uçuyormuş. Sürekli ölüm tehlikesi yaşıyormuş. Meydanda, "Hükümetler düşmanımız, milletler dostumuz, kalbimizdeki haklı isyan kuvvetimizdir" diyor. Savaşta ilk defa böyle bir inanç devreye giriyor. Herkesin hüngür hüngür ağladığı söyleniyor. Sahneyi çektikten sonra titriyordum. Hatta sahneden indikten sonra yönetmenim yanıma geldi ve "Bence senin politikaya girmen lazım" dedi.

Peçe ve çarşaf farklı olma hissini yok ediyor

Tezimi geç Osmanlı yani 19"uncu yy. hakkında yazmıştım. Araştırmalarım sonucunda en heyecanlı dönemin Osmanlı'nın sonları olduğunu gördüm. 10-20 yıl içerisinde kadınlar peçelerinden kurtulup modern bir hâle dönüşüyorlardı. Geçiş gerçekten çok hızlı. Çarşafın altında kendimi katolik rahibesi gibi hissettim. Latifesi bir tarafa çarşaf insana garip bir his veriyor. Bir taraftan korunduğunuzu hissediyorsunuz. Diğer taraftan kimliğiniz yok oluyor. Sıkıcı bir şey onun altında olmak. Ama anonim olmak rahatlatıcı bir şey. Modern çağın empoze ettiği farklı olmalısınız hissini, peçe ve kara çarşaf anında yok ediyor.