Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk
Özel İçerik

Pınar Maro

Pınar Hanım ile TÜYAP’ta tanıştık ilk kez yüz yüze. Bana romanını hediye etti; imzalayarak elbette. Okudukça yüzü hep gözümün önündeydi. Öylesine samimi bir dili var ki, sanki ben okumuyordum, o karşıma geçmiş de anlatıyordu. Onun sesinden, bakışından, ne olursa olsun eksiltmediği gülüşünden okudum cümlelerini. Kökeninde bildiğim toprakları tanıyor olmanın sıcaklığı ve Başak burcu ile insanın yaşamasının bazen ne kadar zor olduğu fikrini paylaştım bir de. Olur ya, sevdiğimiz kitaplara yazarı ile ortak yönlerimiz çıktıkça daha çok sarılırız, öyle bir şey. Anlattığı her anıdan sonra “Analiz” yaptığı yerlerde kendimi eleştirdim. Okuduğunuzda bunu siz de yapacaksınız. Ya da belki çoktan yaptınız. Çünkü o, birden yakın arkadaşınız Pınar’a dönüşüp, kendi anıları üzerinden size bir ayna tutuveriyor…

Yine de zor şeylerden bahsediyor. İşte bunlar üzerine konuştuk. Cevapları da en az romanı kadar samimi oldu. Şimdi tek iç geçirmem fotoğraf çekimi için denk gelemeyişimize. İkinci romana, bunu da çözeriz biz. Şimdi bu samimi röportajın tadını hep birlikte çıkaralım…

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

MESLEĞİMİN TABİİ Kİ HER SATIRIMDA ETKİSİ ÇOK BÜYÜK


- Pınar Maro kimdir? Kendi gözünden kendini nasıl anlatır?

Pınar Maro’nun zannımca en önemli özelliği kolay pes etmemesidir. Bir şekilde düştüğü yerden kalkar ve şartlara uyum sağlayarak yola devam eder. Ağlar, küser, söylenir, bunalıma girer; ama asla patinaj çekmez. Dışarıdan görünen neyse içerdeki de aşağı yukarı odur. Felsefesi kol kırılınca yen içinde kalmaz, bağırarak yardım istenir ve sorumlular uygun cezaları alır.

- Mutluyken Zaman Hızlı Akar, sizin ilk romanınız. Nasıl başladı yazma serüveni? Ne hissettiriyor?

Psikolog olduğum için tabii ki vaka yazmışlığım ve tahlillerim pek çok. Onun dışında Saint Benoit’da çok iyi kompozisyon ’redaction’ yazardım Fransızca dersinde; ama şiirdi öyküydü, denemeydi böyle şeyler yazmışlığım hiç yok.

- Yazar yönünüzü ne zaman, nasıl keşfetmiştiniz peki? Mesleğinizin kaleminize etkisini hissediyor musunuz?

Yazar yönümü eşimin 6 sene süren kanser hastalığının son iki senesinde keşfettim. Mesleğimin tabii ki her satırımda etkisi çok büyük…

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

KENDİNDEN DAHA MUTLU VE GURURLU BİR PINAR VAR ŞİMDİ

- Romanınıza bu adı vermenizin hikâyesi nedir?

Bu soruyu İclal Aydın’a sormalısınız, isim annesi o çünkü. Ben de bayıldım. Kitapta benim yazdığım iki cümleyi bulmuş çıkarmış ve cuk oturdu.

- Kitabın kapağında diyor ki “Ve gün gelir, insan felakete bile uyum sağlar…” Psikolog olduğunuz için daha da merakla soruyorum: Nasıl oluyor da bu kadar uyumlu varlıklar oluveriyoruz? Hep zamandan mı?

Uyum sağlayamazsak yok oluruz, belki ölürüz, belki de sebze gibi yaşamaya devam ederiz. İnsanoğlunun doğasında yani hepimizde var bu özellik aslında. Zamana ve o sırada yaşadığımız olaylarla iç gücümüze bağlı.

- Bu bir anı roman. Zor bir hayatı anlatıyorsunuz. Kendi hayatınızı. Yaşadıklarınızı yazmak nasıl hissettirdi?

Şahane hissettirdi. Hem hayat muhasebemi yaptım, hem zamanda yolculuk ettim. Hem de diğer yaralı ruhlara merhem oldum diye düşünüyorum.

- Peki yazarken nasıl bir Pınar vardı? Yazmadan öncesi ve sonrası diye ayırabiliyor musunuz?

Kendinden daha mutlu ve gururlu bir Pınar var şimdi.

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

SÖYLEYİN VE RUHUNUZ HAFİFLESİN, HEPSİ BU

- Öylesine açıkça paylaşıyorsunuz ki duygularınızı, ilk önce şaşıyor insan. Öyle ya bize kolun kırıldığı, yenin içinde kaldığı öğretildi. Bunu nasıl aştınız?

Ben doğuştan bu yen içinde saklanır işini hiç anlamayan birisiyim. Bütün sorunlar da zaten bu utanıp söyleyememekten ortaya çıkıyor; belki hastalıklar da. Söyleyin ve ruhunuz hafiflesin, hepsi bu. O kadar da zor bir şey değil yani!

- Peki size bu romanı yazdıran asıl duyguyu nasıl tanımlarsınız?

Haksızlıklara karşı bir büyük isyan! Hasta yakınına yapılan haksızlıklar, şiddete ve bunun görmezden gelinmesine bir isyan, hadsizliklere başkaldırı ve diğer insanlara her şeye rağmen bir umut.

- Önce bir boşanma, aşkı sonradan tadıyorsunuz. Yeniden evleniyorsunuz. Bu iki evlilik arasında hayatı karşılayışınız arasındaki farklar nelerdi? Yaş aldıkça her sözcüğün bizdeki tanımı değişiyor mu? Ya da değişmeli mi?

Kurum aynı! Her zaman sevdim. Anne ve babamdan dolayı; fakat karşınızdaki insan farklı, dolayısıyla siz farklısınız, dolayısıyla ilişki farklı…

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

KENDİNİZİ SEVİP SARMALAMAYI UNUTMADAN SEVDİĞİNİZE DE SARILIN; AMA ÖNCE SİZ

- Arka kapakta soruyorsunuz: “En sevdiğinizle dört sene aynı çatı altında ha öldü ha ölecek diye yaşadınız mı?” Sonra da anlamlı bir nasihat veriyorsunuz: “Şimdi eğer sevdiğiniz yanınızdaysa sımsıkı sarılın ona. Eğer yoksa, kendinize sımsıkı sarılın. Sonuçta siz biricik ve teksiniz...” Kitabın tam özeti bu sanırım…

Kitap eşim ölmeden iki sene evvel bitiyor. Ben, o korkunç azabı tam 6 yıl yaşadım. Nasihat kısmı doğrudur. Kendinizi sevip sarmalamayı unutmadan sevdiğinize de sarılın; ama önce siz.

- En çok kimlerin kalbine dokunmak istediniz?

Ölümcül hasta  yakınları, bir şekilde ezilen tüm kadınlar, genç kızlarımız ve anneleri. Kadınları anlamaya çalışan erkekler…

- Yorumlar, geri dönüşler nasıl?

Çok olumlu. İnanın şu dönemde beni onlar hayata bağlıyor. Eşimi kaybedeli bir sene dolmak üzere.

- Yeni projeler neler? Yazmaya devam ediyorsunuz, değil mi?

Tabii. İkinci kitabım bir devam kitabı olmayacak. Kişilik yapılarını anlatmaya çalışıyorum. Tabii vakalar da var.

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

O KÜÇÜK KIZ BENİM İÇİMDE DURUYOR ZATEN

- Son bir sorum var: Şimdiki Pınar, küçük Pınar'a neler söylemek isterdi?  Geçmişe dönseniz, neleri değiştirirdiniz?

Hiçbir şeyi, onlar benim sınavlarımdı. Bir şekilde beni ben yapan, güçlendiren, özgürleştiren tecrübelerdi. Ben onlar sayesinde bir dragon kadını oldum. Acısına da tatlısına da müteşekkirim. Sadece o küçük kızın biraz daha sırtını okşayıp öperdim. “Aferin sana kendini güçlendirdin ve çok acı çakıldıktan sonra bile tekrar ve tekrar ayağa kalktın. Göklerde özgürce kanat çırpıyorsun” derdim. O küçük kız benim içimde duruyor zaten…

: Teşekkür ederim.

Pınar Maro: Teşekkür ederim.

Pınar Maro ile Mutluyken Zaman Hızlı Akar üzerine konuştuk

Mutluyken Zaman Hızlı Akar

Pınar Maro

Artemis Yay.

S.: 366

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

*

Instagram: biyografivekitap