Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair
Özel İçerik

İlhan Berk

Yaşadıkça şiirleşen, şiirleştikçe güzelleşen şairimiz İlhan Berk’in bugün 11. Ölüm yıldönümü. Bu değerli şairimiz edebiyat dünyamıza yeni boyutlar kazandırmaya çalıştı hayatı boyunca ve başarılı da oldu. İlhan Berk ilk önce Garip Akımına mensuptu ancak Garip Akımının kalıplaşmaktan uzak olan bu anlayışı bile ona yetmedi ve kendini İkinci Yeni Akımında buldu. Berk, yerinde saymayı sevmiyordu. Hep aynı yoldan yürümek ona göre değildi. Bu yüzden şiirin içindeki arayışı hiçbir zaman bitmedi.

Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair

İLHAN BERK

İlhan Berk, insanın kalbindeki en derin acının adı... Kimsesizliği, terk edilmişliği ve terk ettikleriyle kimsenin yürümediği yolardan yürüdü hep. Annesine dört elle sarıldı çünkü ondan başka kimsesi yoktu. Çocukluğuyla, hayata bakışıyla, herkes gibi ama hiç kimse gibi oldu. O, babası tarafından terk edilince, kirpiklerinin ucuna yüklendi dünyanın bütün yükleri. Acıyan yanlarını şiirleştirdi. Bir çocuk gibi bazen saklayarak yazdı, bazen de herkes görsün istedi. Doğduğu yıllar kurtuluş mücadelesinin verildiği döneme denk geliyordu. İlhan Berk, şiirlerini etkileyecek kadar yoksul bir ailenin içinde büyüdü. Ortaokul döneminde şiire karşı ilgisinin olduğunu anladı. Necip Fazıl’ın “Kaldırımlar” şiirine hayran oldu ve çok etkilendi. İlhan Berk, denizi ilk gördüğü ânı “dünyanın kabuğunu ilk kırış” ı olarak nitelendirdi. Bu da yazdığı şiirlerin özgün ve özgür olmasına neden oldu. Gelin birlikte İlhan Berk’in İnferno adlı eserinde şairler hakkındaki düşüncelerine ve yazdığı şiirlerine bakalım:

“Şairleri ikiye ayırmalı: düşünceleri olan şairler, düşünceleri olmayan şairler diye. Mehmet Akif, Yahya Kemal, Nazım Hikmet, Necip Fazıl, Aragon düşünceleri olan şairlerdir. İkinciler için de Bâki, Şeyh Gâlip, Ahmet Haşim, Nerval, Mallerme, Verlaine, Octavio Paz, Dağlarca, Dıranas, Necatigil gösterilebilir.”

Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair

ÜÇ KEZ SENİ SEVİYORUM DİYE UYANDIM

Taflanım! diyordu bir ses, duyuyordum

Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün

Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım

Şiirler okudum, şiirlerdeki yaşa geldim

Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum

Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun

Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair

NE BÖYLE SEVDALAR GÖRDÜM

Ne zaman seni düşünsem

Bir ceylan su içmeye iner

Çayırları büyürken görürüm.

Her akşam seninle

Yeşil bir zeytin tanesi

Bir parça mavi deniz

Alır beni.

Seni düşündükçe

Gül dikiyorum elimin değdiği yere

Atlara su veriyorum

Daha bir seviyorum dağları Köroğlu…

Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair

YAVAŞ YAVAŞ GEÇTİM KALABALIKLARIN ARASINDAN

yavaş yavaş geçtim kalabalıkların arasından

bir deniz çarpması gibi çoğalta çoğalta geçen

geçtiği yeri

yavaş yavaş çıktım içimden, dokundum

yavaş yavaş acıya, kuvarsa, şiire

yavaş yavaş tarttım suyu, anladım nedir ağırlık

kokular

coğrafya.

Şiirimizin Uç Beyi İlhan Berk'e dair

GÜZEL IRMAK

Küçüğüm, bu senin sesin, güzel ırmak

Önce rüzgarın öptüğü, sonra benim öptüğüm

Bu bitmemiş şiirler senin ayak bileklerin

Soluğun, kokun, karnın, gölgeli gözlerin

Bu böyle çözülü göğsün, enine boyuna dudakların

Sabahlara kadar ki büyük gözlerin böyle

Bu dal gibiliğin, saçların, kırmızı ağzın

*

Sonay Karaman

Instagram: biyografivekitap