Aydın Ünal yazdı: 100 yıllık soğuk Sarıkamış

100 yıl önce Sarıkamış'ta 90 bin civarında askerimiz şehit oldu. Askerlerimizin çoğuğunun çatışmalarda değil, soğuk hava şartlarında şehit olmaları aradadan geçen 100 yıl içinde bu faciayı unutturamadı..

ERDOĞAN'IN DANIŞMANI YAZDI

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı olan aynı zamanda Erdoğan'ın konuşma metinlerini de hazırlayan Aydın Ünal, Star gazetesinde kendisine ayrılan Açık Görüş adlı köşede Sarıkamış trajedisini tüm detaylarıyla kaleme aldı.

AYDIN ÜNAL BİYOGRAFİSİ

ENVER PAŞA'NIN HIRSI VE 90 BİN ŞEHİT

Buna göre Enver Paşa, inanılmaz bir hırsla orduyu baştan aşağı beyaza bürünmüş dağlara doğru sürükledi. Köylülerin bütün uyarılarına rağmen soğuk hava koşullarına aldırış etmeyen Enver Paşa, ayağında çarıklı ve yetersiz donanımıyla Osmanlı ordusunu Rusya'nın üzerine sürdü. Sonuç: 90 bine yakın şehit..

İşte o yazıdan bazı bölümler:

ASYA İÇLERİNE KADAR İLERLEYECEKTİ

Bundan 100 yıl önceydi... 22 Aralık 1914’te, Osmanlı 3. Ordusu, 112.000 askeriyle Sarıkamış’a büyük bir çevirme harekatı düzenlemişti. Hiç Kuşkusuz, Başkumandan Vekili ve aynı zamanda Padişah’ın damadı olan Enver Paşa için hedef, Sarıkamış gibi küçük bir kasaba değildi. Enver Paşa, Rusların Anadolu içlerine Doğu’dan yürüyüşünü durdurmak, Avrupa cephesinde zor durumda olan Alman dostlarına yardım etmek, ama bunlardan daha da önemlisi, Asya içlerine kadar geniş bir coğrafyayı Rus ve İngiliz işgalinden kurtarmak istiyordu. Sarıkamış sadece bir başlangıç olacaktı.

ORDU HAZIRLIKSIZDI

1 Aralık ve 14 Aralık’ta çektiği 2 telgrafta, Enver Paşa, stratejisini ilgili komutanlara bir emir olarak tebliğ etmişti: Tebriz, Tiflis, Bakü, Tahran işgalden kurtarılacak, buralardan Dağıstan ve Türkistan içlerine yürünecek, Afganistan’a kadar bağımsızlık ateşi yakılacaktı. Ne var ki, gerekli hazırlıklar yapılamamıştı. 3. Ordu, çetin kış şartlarına uyum sağlayacak durumda değildi. Enver Paşa da bunun farkındaydı ve yayınladığı bir beyannamede, “Esasen muharebe, şekl-i kıyafetle değil, her askerin kalbindeki yiğitlik ve cesaretle kazanılır” diyordu. Ordunun böyle bir taarruzu gerçekleştiremeyeceğini söyleyen 3’üncü Ordu Kumandanı Hasan İzzet Paşa derhal azledilmiş, Enver Paşa İstanbul’dan Erzurum’a gelmiş, ordunun başına geçmişti.

BAŞKA BİR KOMUTAN DAHA VARDI

Padişahın bir başka damadı olan Hafız Hakkı Bey’i de 10. Kolordu’nun komutanlığına tayin etmişti. Hiç bir mazeret kabul etmiyordu, 22 Aralık 1914’te harekat başlayacaktı. Ne pahasına olursa olsun! Anadolu’daki köylerinden ilk kez çıkmış neferler, derme çatma kıyafetleriyle, ayaklarında çarıklarıyla, Yemen ve Balkan harplerinin omuzlarına yüklediği yorgunlukla, Erzurum’un sarp dağlarına doğru yürümeye başladılar. Harekatın daha ikinci gününde büyük bir talihsizlik yaşandı. Sis ve irtibatsızlık nedeniyle, iki Fırka birbirini düşman zannetmiş, birbiriyle çatışmış, geride çok sayıda şehit bırakmıştı.

ENVER PAŞA'YI UYARMIŞLARDI

Enver Paşa’nın hiç bir talihsizliğe boyun eğme niyeti yoktu. Narman’da ele geçirilen Müslüman bir Rus Miralayı, Osmanlı ordusunun haline bakmış, “Bu kıyafet ve ayağınızda bu çarıklarla nereye gidiyorsunuz? Önünüzde müthiş bir kış var” demişti. Erzurum, 1914’te, en soğuk kışlarından birini yaşıyordu. Enver Paşa’nın bizzat kumanda ettiği 9’uncu Kolordu, Şenkaya’nın Bardız (Gaziler) Köyü’ne ulaştığında zaten çok sayıda askerini soğuğa kurban vermişti.

PAŞA KIŞ ŞARTLARINI UMURSAMIYORDU

Bardız’da, tarihi caminin yanındaki karargahına yerleşen Enver Paşa, kışı ve soğuğu değil, kendisi gibi damat olan Hafız Hakkı’yı düşünüyordu. Hafız Hakkı Paşa’nın yürüyüşü hakkında hiç bir bilgi alamayan Enver Paşa, ondan önce Sarıkamış’a varmak için emir üstüne emir veriyordu. Hiç dinlenemeyen ve soğuktan kırılan kolorduyu sürekli ileriye atıyor, 25 Aralık’ta Sarıkamış’ın teslim alınmasını istiyordu. Hiç bir neferi kalmadığı için çaresiz geri dönen zabitleri kurşuna dizdiriyor; nöbette zaten ölüm uykusuna dalmış neferleri uyandırıp idam ettiriyordu. Her ne pahasına olursa olsun, Hafız Hakkı’dan önce Sarıkamış’a girmek istiyordu.

KÖYLÜLER GİTMEYİN DİYE YALVARIYORDU

Kosor köylüleri, bu mevsimde Allahu Ekber Dağı’nın aşılamayacağını söylemiş, zabitlere gitmemeleri, askeri dağa vurmamaları için adeta yalvarmışlardı. Emir, soğuk dinlemeyecekti. Binlerce Anadolu evladı, Allahu Ekber Dağı’na doğru tırmanmaya başladı. Bir süre sonra, yeryüzü beyaz, sadece beyazdan ibaret bir hal aldı. Gündüz tipi, gece ayaz; dağın uçurumları, çukurlar, ucu bir türlü görünmeyen beyaz, artık soğuktan bir cehenneme dönüştü. Göz gözü görmüyor, önündeki Mehmet’i kaybeden, kar deryasında yapayalnız kalıyordu. Şöyle bir dinleneyim diye, silahına dayanıp yere oturan Mehmet’ler, oracıkta, bir heykel misali donup kalıyordu. Donmamak için birbirlerine sarılanlar, sarmaş dolaş birer buzdan heykele dönüşüyordu.

SAVAŞMADAN ÖLDÜLER

Kimi neferler, zabitinin cılız bir ateşle ısındığı çadırına girecek cesareti, bulamıyor, o edepsizliği yapmak istemiyor, çadırın kenarında, ateşe bakar halde donup kalıyordu. 10. Kolordu’dan, Allahu Ekber Dağı’nı, neredeyse bir avuç nefer ve zabit aşabilmişti. Vardıkları köyde dinlenmelerine izin verilmemiş, derhal cepheye gitmeleri emredilmişti. Çaresiz, bu kez de, Sarıkamış’a bakan Soğanlı Dağlarına girdiler. Orada sadece soğuğu değil, aynı zamanda, en çetin kış şartlarına göre giyinmiş Rus askerlerinin kurşunlarını buldular. Enver Paşa’nın hırsını frenleyebilecek bir bahane asla yoktu. Kendisi dahi ön saflara kadar gitmiş, askerlere, zabitlere emirler yağdırmaya başlamıştı. Sarıkamış’ın hemen yanındaki 2 köy ele geçirilmişti. Ne bu köyleri elde tutacak, ne de Sarıkamış’a yürüyecek kuvvet artık kalmamıştı. 10. Kolordu, neredeyse hiç kurşun atmadan 1.200 mevcuda düşmüş; 9. Kolordu soğuk ve harp neticesinde sadece 450 kişi kalmıştı. 2 Ocak 1915’te, Rusların karşı taarruza geçmeleriyle, Enver Paşa nihayet durumun vahametini idrak edebildi.

KARABEKİR PAŞA 90 BİNE YAKIN ŞEHİT DEDİ

Kazım Karabekir Paşa, Sarıkamış Harekatı’nda ölen asker sayısını 60 bin olarak tahmin ediyor. Esir ve diğer zayiat da buna eklendiğinde, 112.000 kişilik ordunun, 90 bine yakın kaybının olduğunu belirtiyor. Kısa süre sonra tifüsten ölecek olan Hafız Hakkı Paşa’yı Ordu kumandanlığına tayin eden Enver Paşa, İstanbul’a doğru yola çıkıyor.

EN ACI AĞIT

Arkasından ise, şu ağıt yakılıyor: Sarıkamış baştan başa, Uruslar yaktı ataşa, Askerimiz telef oldu, Nere gittin Enver Paşa...