Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi
Özel İçerik

İrfan Yalçın

Usta değerlerimizden İrfan Yalçın, edebiyatımızın en derin acılarını ya da en sıradan sevinçlerini kaleme aldı. O, ödüllü ve kitapları sinemaya uyarlanmış önemli bir yazar. Ancak sürekli değişen ve gelişen dünyada geç keşfedenlerimiz de oluyor. Kendisine “Sizi gerçekten çok az tanıyoruz” dediğimde “Bu sizin eksiğiniz olabilir. Bu soruyu kendinize sorsanız daha iyi olur” dedi. Gerçekten de haklı! Her şeyimiz artarken, eksiklerimiz de buna dahil oluyor.

İrfan Bey şu an biraz sağlık sorunları yaşıyor. Bundan sebep söyleşimiz de kısa oldu. Yine de usta yazara bir adım daha yakınız artık. Kendisine bir kez daha edebiyatımıza kazandırdığı değerler ve elbette bana ayırdığı zaman için teşekkür ediyorum.

YAZMAYA ŞİİR VE ELEŞTİRİ İLE BAŞLADIM

- İrfan Yalçın kimdir?

Sanat doğadaki bir nesnenin bir gerçeğin, duyusal, duygusal yansısıdır. Ama bunlar nitelikli duyusallık ve duygusallık. Bunu her sanat için söyleyebiliriz. Bir sanatçıyı da duyguları ile tanımak isteyen kişi onun yapıtlarını incelemek zorundadır.

- Yazmaya nasıl başladınız?

Yazmaya şiir ve eleştiri ile başladım. Daha sonra romanda karar kıldım.

- Ya yazar olmaya nasıl karar verdiniz?

Buna nasıl karar verdiğimi anımsamıyorum.

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

- Peki asıl yazmaktan keyif alırsınız? Bir yazma rutininiz var mı?

Bir estetik nesneyi önce kafamda aylarca kurar, sonra yazmaya başlarım. Gündelik dışındaki dile yani yazınsal dile ulaşmak en büyük amacım olur. Ortalama olarak iki günde bir sayfayı zor yazarım. Yazdığımı yüzlerce kez okur, düzeltirim.

BENCE EN BÜYÜK ELEŞTİRMEN ZAMANDIR

- Ödüllü ve eserleri sinemaya uyarlanan bir yazarsınız. Peki, biz neden hakkınızda ayrıntılı bir bilgiye ulaşamıyoruz? Sizin gibi yazarları daha yakından tanımamız gerektiğine inanıyorum…

Bu sizin eksiğiniz olabilir. Bu soruyu kendinize sorsanız daha iyi olur.

- Haklısınız. Bunu siz mi tercih ettiniz peki? Sessiz bir yazar olmayı yani? Sadece yazdıklarımla bağ kurayım diye mi düşündünüz?

Ünlemek için roman yazmadım. Yayınlanan romanlarımın hiç birini eleştirmenlere göndermedim. Yani kimseden övgü beklemedim. Yazmadan duramayacağım bir nesneyi ya da bir gerçeği yansıtmak istedim.

- Şöyle bir dönüp baktığınızda yazarlığınızı, kitaplarınızı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kendi romanlarımla ilgili bir yargıda bulunmak istemiyorum. Bir yazar için önemli olan zamanın geniş delikli eleğinde elenmemektir. Bence en büyük eleştirmen, zamandır.

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

- Genelevde Yas, ilk kez 1978’de basılmış. 1985’te de, “14 Numara” adıyla sinemaya uyarlanmış. 2019 Mart’ta ise, yeniden basıldı. Nedir bu kitabın hikâyesi? Sizden dinleyelim mi?

Genelevde Yas, 14 Numara adıyla Sinan Çetin tarafından sinemaya uyarlandı. Toplumun aç bıraktığı kadınların kendi vücutlarını satışının hikâyesi bu.

- Peki, bu konuda yazmaya nasıl karar vermiştiniz? Nasıldı yazma süreciniz?

Fakülteden sınıf arkadaşım, çevirmen Bertan Onaran’la her Beyoğlu’na çıkışımızda, Yüksek Kaldırım’a gider evleri dolaşırdık. Bazen içeri girer, kadınlarla çene çalardık. Oralarda, genelev kadınlarına ilişkin çok şey gördüm ve öğrendim. İlginç tipler tanıdım. Sonra sonra bu bende genelev kadınlarını yazma isteği uyandırdı.

- Çokça araştırma yapıp hikâyeler dinlediniz mi?

Evet.

- Peki romanınızı yazma sürecinde yüzünüzü gülümseten bir anınız var mı? Paylaşır mısınız bizimle?

Romanda acılı ve gülünç olgular çokça var. Romanı okuyan bunu görür.

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

HİÇ BİR YAZARA ÖZENEREK YAZMADIM

- Eserlerinizde ortak bir şey var sanki! “İnsan olma”yı anlatıyorsunuz. Doğru mu düşünüyorum?

Hayır. Ben bir bireyin yaralanmış yaşamından yola çıkarak toplumsal gerçeği vurgulamak için yazıyorum.

- Yaşadığınız dönemlerde insanların sorunlarına mı değinmek istiyordunuz? Genelde bunları mı yazdınız?

Genel anlamda romanı şöyle tanımlayabilirim. Bir bireyin parçalanmış yaşamından yola çıkarak, toplumsal gerçeği yansıtmak.

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

(Pansiyon Huzur, 1975 Milliyet Roman Ödülü)

- Zonguldak’ta doğmuşsunuz. Zonguldak’ta sorun deyince insanın aklına ilk gelen maden ocakları oluyor. Özellikle Ölümün Ağzı eserinizi yazmış ve madencilere adamışsınız… Siz de en çok bununla mı dertlendiniz?

Evet, Zonguldaklıyım. Ölümün Ağzı adlı romanımda 1940-47 arasındaki sıkıyönetim döneminde, maden ocaklarında uygulanan ‘’Mükellefiyet’’i yani zorunlu çalıştırmayı (angarya) tarihe bir not olarak düşürmek istedim. Ama temel amacım insanın acı karşısındaki inanılmaz dayanıklılığını, yani insanın sonsuzluluğunu vurgulamaktı.

- 2008’de de “İçimdeki Zonguldak”ta, doğduğunuz şehri anlatıyorsunuz. Bu eseriniz için otobiyografik diyebilir miyiz?

Zonguldak, dünyayı ve insanları ilk gördüğüm yer. Zonguldak’ın penceresinden kendime ya da kendi yaşamımın penceresinden Zonguldak’a bakmak gibi bir şey bu!

- Sizin etkilendiğiniz yazarlar kimdi?

Etkilendiğim yazarlar vardır doğal olarak. Ama hiç bir yazara özenerek yazmadım.

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

BUNDAN SONRA ROMAN YAZMAYACAĞIM

- Yılların yaşanmışlığı üzerine sormak istiyorum: Ödüllü bir yazar olmak nasıl bir duygu? Neler hissettiriyor?

Önceleri, ilk aldığım ödüller bir güven duygusu verdiyse de sonra sonra ödül almak pek etkilemedi beni.

- Ödüllerinizi paylaşır mısınız bizimle? Eksik bilgi vermeyelim, sizden duyup öğrenelim hepsini…

Pansiyon Huzur, 1975 Milliyet Roman Ödülü

Fareyi Öldürmek, 1978 Milliyet roman yarışması Mansiyon

Ölümün Ağzı, 1980 Türk Dil Kurum Roman Ödülü

Yorgun Sevda, 2009 Cevdet Kudret Roman Ödülü

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

(Fareyi Öldürmek - 1978 Milliyet roman yarışması Mansiyon)

- En son 2015’te, “İçimdeki İnsan” filmi, Fareyi Öldürmek kitabınızdan uyarlandı. Genelevde Yas kitabınızın yeniden basılması dışında en son bilgi bu değil mi?

Evet.

- Peki, yazmaya devam ediyor musunuz? Yeni bir roman yayımlayacak mısınız?

Hayır. Devam etmiyorum. Bundan sonra roman yazmayacağım.

- Sizinle röportaj yapma fırsatını bulduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum. Teşekkür ederim.

Ben de teşekkür ediyorum.

*

NOT: Fotoğraflar, İsa Çelik tarafından çekilmiştir.

*

Usta yazar İrfan Yalçın ile kısa bir söyleşi

Genelevde Yas

İrfan Yalçın

H2O Kitap

S.: 192

Kitabı satın almak için tıklayınız: idefix

*

Instagram: biyografivekitap