Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı
Özel İçerik

Vakanüvis

Babalar ve çocukları… Bu çok özel ilişki, N.Ş.A.’da iki tarafa da dünyanın en güzel duygularından bir demet yaşatsa da, kimi özel durumlarda ise bu bağ, çocuklar için kâbusa dönüşebiliyor. Milyonlar, hatta milyarlarca kişi tarafından tanınan bilinen kimi isimlerin çocuklarının başına gelenler gibi…

“KONFÜÇYUS’UN SOYU”NDAN GELENLERİN KOMÜNİZM KORKUSU

M.Ö. 551-479 yılları arasında yaşayan Çinli filozof Konfüçyus’un üç çocuğu vardı. Kızlarının akıbeti bilinmeyen Konfüçyus’un tek oğlu Po-Yu, babasından dört yıl önce öldü. Konfüçyus, torununu evlat edindi, soyu da buradan devam etti. “Konfüçyus’un Soyağacı”na ne kadar inanılır bilinmez ama bugün bile Çin’de, “Konfüçyus’un soyundan geldiğini” iddia eden pek çok insan bulunuyor. Konfüçyus’un soyunu araştıran yazar Carl Crow, ulaşabildiği bu kişilerin, biri dışında diğerlerinin Konfüçyanizm’le ilgilenmediğini yazmıştı. Aslında durumun izahı “basitti”. Dönem, Çin’de komünizmin en katı biçimde uygulandığı dönemdi. Komünist lider Mao, isim farkı gözetmeksizin dine dair ne varsa demir yumrukla eziyordu. Birçoklarınca din gibi görülen Konfüçyanizm de, bu baskıdan payına düşeni aldığı için, aileden gelenler, bu akımla aralarına mesafe koymuşlardı. Çünkü dönemde en çok okunan, aslında okutulan kitap Mao’nun kitaplarıydı ve bu kitaplarda da, “Konfüçyus, feodal bir sınıfın temsilcisi” olarak anlatılıyordu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

KÖTÜ BABA EİNSTEİN

Albert Einstein, bir keresinde, “Kötü giden evliliğim teorilerime yoğunlaşmama neden oldu” demişti. Ancak Einstein iyi bir baba da değildi. Albert ve Mileva, çocukları küçükken boşanmış, anne ve iki çocuğu İsviçre’ye yerleşmişti. Büyük oğlu Hans, “Eğer gençliğimde evde yaşadıklarımı gülerek geçiştirmeyi başaramasaydım akıl hastanesine düşerdim” demişti. Ancak Einsitein’ın küçük oğlu Edward, anne babasının ayrılmasının travmatik izini, ömrünün sonuna kadar taşıdı. Babasına hayrandı, kendisini ona beğendirmek için tıp fakültesindeki derslerine, müzik eğitimine yoğunlaşıyor, mektuplarında bunları coşkuyla anlatıyor ama Einstein’ın ihmalkârlık duvarını aşamıyordu. Edward, daha sonra yine mektuplarıyla babasını suçlamaya başlamıştı. Bir süre sonra da peşpeşe sinir krizleri geçirdi. Einstein, 1933 yılında Avrupa’dan ayrıldıktan sonra Edward’ı İsviçre’de bıraktı ve çocuğunu bir daha hiç görmedi. Mileva, öldüğü 1948 yılına kadar oğluna baktı. Edvard, annesinin ölümünün ardından Zürih’te bir akıl hastanesine yerleştirildi ve 1965 yılında hayatını kaybetti.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

CHURCİLL’ÜN TALİHSİZ ÇOCUKLARI

“Büyük bir meşe ağacının gölgesinde yaşayan küçük bir fidansanız yeterince güneş alamayabilirsiniz.” Bu sözler, İngiliz siyasetçi Winston Churcill’in tek oğlu Randolph Churcill ait. Randolph’un 30’lu yaşlarda sarfettiği bu sözler, sonraki yaşantısında da teyit edilecekti. Randolph, Oxford’taki eğitimini yarıda bırakmıştı, aşırı alkol kullanıyordu ve siroza yakalanmıştı. Yatağa bağlı yaşamaya başlamış ama gene alkolden vazgeçmemişti, 57 yaşında da öldü. Ancak ölümü bile gölgeliydi. Bir gazeteci, aynı gün yaşanan Robert F. Kennedy suikastından bahsederek, “Her zaman bir dipnot olarak kalacak: Zavallı Randolph Churcill tam da bugün öldü.” Churcill’in kızları da mutlu bir hayat süremedi. Büyük kızı Diana, intihar etmiş, sinemaya merak salan kardeşi Sarah Hollywood’da birkaç küçük rol alabilmiş ama daha çok aşırı sarhoşluklarıyla sık sık tutuklanmasıyla gündem olmuştu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

MARX’IN İKİ KIZI DA İNTİHAR ETTİ

Komünizmin kurucu babası Karl Marx, Engels’e yazdığı bir mektupta, “İnsanın evlenerek kendisini evcil ve özel bir hayatın sefaletine mahkûm etmesinden daha aptalca bir şey olamaz” diyordu. Marx  bu satırları yazarken, evli ve üç çocuk babasıydı. Radikal fikirleri nedeniyle Almanya, Belçika ve Fransa’dan sınır dışı edilmiş, İngiltere’de iki odalı bir evde yaşamaya başlamıştı. Küçük oğlu Heinrich, bu zor şartlarda erken yaşta ölmüştü. Marx, çocuğunun ölümü için, “Burjuvazi sefaletine verilmiş bir kurban” diyecekti. Marx, iki yıl sonra da diğer küçük çocuğu Franziska’yı kaybetti. Aile, küçük çocuğun cenazesini, bir yerlerden borç bularak kaldırabildi.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

Marx, hayatta kalan kızlarından biri olan Laura ile evlenmek isteyen bir komünist eylemci Paul Lafargue’a, evlilik hayatında yaşadıklarının etkisiyle “Ömrümü devrim harcadım ama şimdiki aklım olsa evlenmezdim. Bu nedenle kızımı, annesinin hayatını paramparça eden bu tehlikeli uçurumdan koruyacağım” diyerek evliliklerine karşı çıkmıştı. Diğer kızı Elenor ise depresyondaydı. Sonunda, kötü bir oyun yazarı olan ve uzun süren bir hastalığın pençesindeki kocası Edward Aveling’le birlikte intihar etmeye karar verdi. Çift beyaz bir elbise giydi, Elanor ilk zehri aldı ve içti ancak kocası Aveling son anda zehri içmekten vazgeçti ve evi terketti. Elanor, çoktan ölmüştü. Marx’ın damadı Aveling ise dört ay sonra böbrek hastalığı nedeniyle hayatını kaybedecekti. Marx’ın diğer kızı Laura da, yoksulluk içerisindeyken tıpkı ablası gibi kocasıyla birlikte intihar etme kararı aldı. Çift, birlikte öldü. Marx’ın hizmetçisinden olan gayrımeşru çocuğu Freddy’i ise arkadaşı Engels büyütmüştü. Freddy bir tren makinisti olarak hayatını sürdürdü ve 1929 yılında Londra’da öldü. Freddy, Marx'ın komünist devrimi gören tek çocuğuydu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

ROUSSEAU, BEŞ GAYRİ MEŞRU ÇOCUĞUNU DA TERKETTİ

Bugün bile çocuk eğitiminde, okullardaki eğitim tekniklerinde düşüncelerine önem verilen Jean Jacques Rousseau, ideal çocuk eğitimi için “Emile” isimli bir roman bile yazmıştı. Ne var ki, çocuk eğitimi konusunda iri iri cümleler kuran Rousseau’nun beş gayrimeşru çocuğu vardı ve beşini de terketmişti. Rousseau, bu karara direnen sevgilisi Therese’yi ikna etmek için de çok uğraşmıştı. Anılarında, “Çok fazla vicdan azabı duymadım, üstesinden gelmem gereken tek şey Threrese’ydi. Bir aileye nasıl bakabilirim? Benim işim sessiz, beynin rahat ettiği bir ortamı gerektirirken, etrafımda çocuklarla bunu nasıl başarabilirdim” diyordu. Ölümüne yakın, bir bayan arkadaşından, çocuklarının akıbetinin ne olduğunu öğrenmesini istedi ama arkadaşı bir bilgi edinemedi. Son günlerinde “Çocuklarıma” başlığıyla bir not kaleme almış ve “Eğer bunları tekrar yapmam gerekseydi, daha az şüpheyle yine yapardım” diye yazmıştı.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

OSCAR WİLDE’IN OĞLUNUN, BABASININ AHLAKSIZLIĞINA İSYANI

Yazar Oscar Wilde, 1890 yılında erkek sevgilisi, yayıncısı Robert Ross ile basılacak ve mahkemeye çıkartılacaktı. Wilde, sapkın ilişkisinden dolayı 7 yıl hapis cezası aldı. İki oğlu Vyvyan ve Cyril, babaları hapse girdiğinde küçüktüler, skandaldan ve dedikodulardan bunalan anneleri çocuklarıyla birlikte İsviçre’ye yerleşti. Çocuklar 18 yaşına geldiklerinde, Oscar Wilde’ın durumu kendilerine anlatıldı. Abi Cyril, babasına çok sert tepki gösterdi. Cyril, kardeşi Vyvyan’a gönderdiği bir mektupta da, “Benim tek amacım bu lekeyi temizlemek. Bu topraklarda hiçbir onuru kalmamış bu soyad, benim çabalarımla belki kurtulacak. Ben bir erkeğim; kadınsı bir görünüm, dejenere bir ruh hali içinde olamam. Ülkem için onurlu bir savaşta ölmekten daha iyisini düşünemiyorum” diye yazmıştı. Cyril’in istediği olduğu, I. Dünya Savaşı sırasında bir Alman saldırısında öldü. Vyvyan ise babasıyla görüşmeye başladı. Oscar Wilde’ın ölümünden sonra da babasının kitaplarının telifiyle ciddi bir servet sahibi oldu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

ATEİZMİN SAVUNUCUSU RUSSELL’İN KIZI MİSYONER OLDU

Nobel ödüllü Bertrand Russell, daha 18 yaşındayken ateist olmaya karar vermiş, 97 yaşındaki ölümüne kadar da bu doğrultuda radikal düşünceler taşımıştı. Russell, ilk evliliğini fiilen yedinci yılda bitirdi ama 20 yıl karısıyla aynı evde yaşadı, çift ancak 1921’de boşandı. Bu evlilik devam ederken sevgilisi Dora’dan oğlu John, iki yıl sonra da kızı Katharine (Kate) doğdu. Russell, çocuklarını “açık fikirli” bir okula gönderdi. Okul materyalist, ateist bir eğitim veriyor, mesela, öğrenciler güzel havalarda bahçede çırılçıplak koşabiliyorlardı. Russell, okuldaki eğitim için, “Mutlu, korkusuz ve özgür” diyordu. Karısı Dora, kocasının “özgürlük” anlayışını iyice uç noktaya taşımış ve ona başkasından hamile kaldığını söylemişti. Russell, bu duruma önce öfkelendi ancak çift bir süre sonra “açık evlilik” fikrinde anlaştı. Russell, o günleri daha sonra, “Böylece yeni çocuğu kabullenmeye, kendi çocuğum gibi sevmeye çalıştım ama ortada açık bir samimiyetsizlik vardı” diye anlatacaktı. Bertrand Russell’in fikirleriyle ilgili son fiyaskoyu ise kızı Kate’de yaşadı. Ömrünü ateizme harcayan Russell’in kızı bir papazla evlendi, kocasıyla birlikte Uganda’ya misyoner olarak gitti. Rusell’in kızı Kate, 1975 yılında verdiği bir röportajda, “Ailem beni, bizi; güzelliklerden yoksun, gerçekleşmesi imkânsız taleplerin hâkim olduğu bir ortamda yetiştirdi. Kendilerinin katlanmak zorunda oldukları fikirleri bize de aşılamaya çalıştılar” diyecekti.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

STALİN BİR OĞLUNU İNKÂR ETTİ, DİĞER OĞLU DA STALİN’İ

Milyonlarca insanın ölümüne neden olan diktatör Joseph Stalin’in iki oğlu ve bir kızı vardı. Karısı, katliamlarına dayanamayarak intihar eden Stalin, çocuklarına karşı da acımasızdı. Oğlu Yakov, 1928 yılında silahla intihara kalkışıp yaralanınca, Stalin, “Hah! Kendini doğru dürüst vurmayı bile başaramadın” diyerek kendisini azarlamıştı. Yakov, II. Dünya Savaşı’na katıldı, bir süre sonra da Almanlar’a esir düştü. Stalin, oğlunun serbest bırakılması için girişimde bulunması tekliflerini reddederek, kamuoyuna, Yakov adında bir oğlu olmadığını söyledi. Yakov’u bir daha gören olmadı. Öldürüldüğü ya da elektrik tellere kendisini atarak intihar ettiği konuşuldu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı

Stalin’in diğer oğlu pilot olan Vasily ise bir hava gösterisinde birkaç uçağın karıştığı bir kazaya sebebiyet verdiği için halkın önünde babası tarafından azarlandı. Vasily, bu olaydan sonra kendisini içkiye verdi, alkolik oldu, babası ölünce hava kuvvetlerinden kovuldu, yine aşırı alkol aldığı bir gün kalp krizinden öldü.  Stalin’in en küçük oğlu Alexander ise soyadını değiştirip, Moskova’da bir tiyatronun müdürü olarak hayatını devam ettirdi. Stalin’in kızı Svetlansa da, babasının istemediği birisine aşık oldu. Stalin bu aşka karşı çıktı ve 16 yaşındaki kızını beş yıllığına Sibirya’ya sürgüne gönderdi. Bir seyahat bahanesiyle Hindistan’a giden Svetlansa Stalin, burada ABD büyükelçiliğine sığındı ve bu ülkeye iltica etti, daha sonra bir Amerikalıyla evlenerek ABD vatandaşı oldu.

MARLON BRANDO NESEP DAVALARINDAN BUNALINCA SATIN ALDIĞI ADAYA SIĞINDI

Dünya çapında ünlü aktör Marlon Brando’nun düzensiz bir özel hayatı vardı. Çok sayıda evlilik yapan Brando, ayrıldığı iki eski eşine de nafaka ödüyor, oğlu Christian da, bazen annesinde, bazen kendisinde kalıyordu. Ruhsal problemler yaşayan eski eş Anna Kashfi kliniğe yatırılınca, Christian babasının yanında kalmaya başlamıştı. Babasıyla arası iyi olmayan Christian Brando, bir keresinde onu bıçaklamaya kalkışmıştı. Marlon Brando, o kadar çok ve peşpeşe evlilik yapıyor, o kadar sık sevgili değiştiriyordu ki, nafaka ve nesep davalarından bunalınca Tahiti’de bir ada satın aldı, burada yaşamaya başladı. Adadaki hayatında da bir sevgili edinen Brando’nun iki çocuğu daha oldu. Marlon Brando’nun çocuklarından Christian, bahçe tanzimi işleriyle ilgilenirken, bir diğeri Miko ise ünlü şarkıcı Michael Jackson’un koruması olmuştu.

Vakanüvis ünlü çocuklarını yazdı