Venezuela'da neler oluyor

Geçtiğimiz hafta ABD'nin desteklediği bir grfup askerin darbe girişimiyle gündeme gelen dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip olan Venezuela'da gerginlik hakim. ABD'nin açık açık askeri müdahale ve darbe girişimi açıklamalarıyla tehdit altında tutulan Venezuela, tüm Latin Amerika ile birlikte baskıya karşı dimdik duruyor.

LATİN AMERİKA TEHTİDE BOYUN EYMİYOR

ABD Başkanı Donald Trump Venezuela'da yaşanan olaylar ve Venezuela'nın geleceğiyle ilgili askeri seçeneğin de masada olduğunu söylerken, Trump'ın sözlerine tepkiler çığ gibi büyüyor. ABD Başkanı'nın "Venezuela için birçok seçeneğimiz var. Bu arada askeri seçeneği de dışlamayacağım." sözlerine ilk mesaj Kolombiya’dan geldi.

KOLOMBİYA

Kolombiya Dışişleri Bakanı yazılı bir basın açıkmasıyla Venezuela'da "uluslararası bir biçimde askeri önlemlere ve güç kullanımına karşı" çıktı. Açıklamada Venezuela’nın egemenliğini ilgilendiren bütün önlemlerin barışçıl yollarlala alınması gerektiği belirtildi.

Venezuela liderini Diktatörlükle suçlayıp, ülkeyi tehdit eden Trump'a bir tepki de Kolombiya Devlet Başkanı Juan Manuel Santos'dan geldi. Santos, "Böyle bir şeyi akıllarına bile getirmemelerini" söyledi. Santos, Latin Amerika turunun ilk durağı Kolombiya'da bulunan ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence ile Cartegara kentindeki ikili görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. ABD ve Kolombiya'nın önemli müttefikler olduğuna işaret eden Santos, "Ancak dost acı söylediği için Başkan Yardımcısı Pence'e ne Kolombiya'da ne de Latin Amerika'da ne de Venezuela'da askeri müdahalenin akıllarından bile geçirmemelerini söyledim." dedi, Venezuela'nın yanında olacaklarının sinyalini verdi.

GÜNEY AMERİKA'DAN ORTAK BİLDİRİ

Arjantin, Brezilya, Paraguay ve Uruguay’ın oluşturduğu, bu dönem Brezilya’nın başkanlığı altındaki Güney Ortak Pazarı (Mercosur) da yazılı bir açıklamayla yine Trump’ın adını anlamadan Venezuela’ya bir askeri müdahale olasılığını kınayarak "Demokrasi için kabul edilebilir tek enstrüman diyalog ve diplomasidir" ifadelerini kullanırken, ABD'li filozof Noam Chomsky de Trump'ın sözlerini "şok edici ve tehlikeli" olarak tanımladı.

SON ÜLTİMATOM: "BEYAZ SARAYI ALIRIZ"

Siyasi krizi bahane ederek tehditler savuran ABD'ye bir tepki de Venezuela Devlet Başkanı Madurro'nun oğlu Nicolas Maduro Guerra'dan geldi.

Venezuela devlet televizyonuna konuşan oğul Maduro, ABD'nin Venezuela'ya asker yollaması durumunda tüfeklerle Beyaz Saray'ı ele geçireceklerini söyledi. Trump'a seslenen oğul Maduro, "Beyaz Saray'a gelir ve orayı alırız." ifadelerini kullandı.

VENEZUELA KRİZİ

Venezuela krizi gün geçtikçe karmaşık bir hal alırken, sular kolay kolay durulacak gibi de görünmüyor.

Venezuela Yüksek Mahkemesi, 31 Mart'taki kararıyla mahkemenin önceki kararlarına uymadığı gerekçesiyle kongrenin yetkilerini üzerine almış, bunun üzerine muhalafet, bu kararın kuvvetler ayrılığına zarar verdiğini ve ülkeyi Maduro'nun tek adam yönetimine yaklaştırdığını öne sürdü ve halkı sokağa çağırmıştı.

Maduro, sokaklardaki şiddetin sebebi olarak sağcıları gösterirken, tek çözümün anayasanın yeniden yazılması olduğunu gösteriyor. Öte yandan ABD ise krizin çözümü için yönetimin değişmesi ve Madurro'nun görevden azledilmesi olduğunu söylüyor.

Dünya'da istedikleri gibi at oynatmak isteyen Amerikalılar, bazen sert kayaya çarpabiliyor. Dünya kamuoyu günlerdir ABD'nin Venezuela'yı nasıl tehdit edip, ülkede iç karışıklık çıkararak yönetimde değişiklik yapmaya çalıştığını izliyor. Trump, askeri müdahalenin masada olduğunu söylerken Peru da Venezuela'ya karşı ABD'nin himayesinde kalarak Venezuela büyükelçisini sınır dışı etti. Tüm yaşananlar ABD'nin Venezuela'da neler yapmayı planladığı sorusunu akıllara getiriyor...