Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı
Özel İçerik

söyleşi kitapları

Romanlar, öyküler, denemeler, makaleler, şiirler, bazen karşılaştığımız tek bir satır… Nasıl da kendine çekiyor, değil mi? Sonra da o cümlelerin sahibini merak ediyor insan. Ben mesela, etkilendiğim bir cümleyi çok kere okurum, parmaklarımı sözcüklerin üzerinde gezdire gezdire… Sonra da içimden hep şu soru geçer yazara karşı: Bu cümleyi ruhunun hangi parçasından kopardın? Öyle geliyor bana, bir cümle kuruluyorsa, insan onu ruhundan çıkarıp emanet ediyor. Hal böyle olunca yazarların bize ne çok emaneti var, değil mi?

Biyografi ya da otobiyografi türündeki kitaplar, yazarların kim olduğunu bize yansıtıyor, evet; ama söyleşileri de en az onlar kadar samimi buluyorum. Hatta bazen daha samimi. Karşılıklı bir sohbetin içinde insan geçmişinden çıkardığı anılarla samimi anlatımlarda bulunmaz mı? Yazar, söyleşilerinde işte bu sohbetten duyurur bize sesini ve evet, belki de ruhunu açar. Son zamanlarda okuduğum, ki geç kaldığımı düşünüyorum, “Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız”dan sonra, sizin için 10 söyleşi kitabı seçtim. Sizin böyle okuyup etkilendiğiniz söyleşi kitapları varsa, yorumlarda paylaşır mısınız benimle?

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

BAŞLARKEN YALNIZSIN, BİTİRDİĞİNDE DAHA DA YALNIZ

Binbir Gece Masalları’ndan kutsal kitaplara, sözlü kültürden modern edebiyata, Borges’ten Neşet Ertaş’a; Hasan Ali Toptaş’ın edebiyat ve kültür evreni bütün içtenliği ve derinliğiyle önümüze seriliyor. Toptaş bu kitabıyla, Cioran’ın özlediği, “bir virgül uğruna ölünen” zamanlar için geleceğe sesleniyor...

Başlarken Yalnızsın, Bitirdiğinde Daha da Yalnız

Hasan Ali Toptaş

Everest Yay.

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

ELELE OKUYALIM – YAZILAR VE SÖYLEŞİLER

Yayın çeşitliliği arasında kalmış okura seçeceği kitaplar konusunda yardımcı olmayı amaçlayan Uyar, dönemin önemli şair ve yazarları hakkında öne sürdüğü yorumlarla dikkat çekiyor. Aylık bir “okuma güncesi” olarak nitelendirilebilecek yazılarında, Melih Cevdet Anday, Yaşar Kemal, Adalet Ağaoğlu, Cemal Süreya, Edip Cansever, Sevim Burak, Selçuk Baran, Ahmet Oktay, Orhan Pamuk gibi yazarların “yeni çıkan” kitaplarını ele almanın yanı sıra yayıncılık sorunlarını, edebiyat ödüllerini, edebiyat dergilerini de değerlendiriyor.

Elele Okuyalım – Yazılar ve Söyleşiler – 1978 – 1984

Turgut Uyar

Yapı Kredi Yay.

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

AŞKIN YIPRANMA PAYI

Tomris Uyar Aşkın Yıpranma Payı'nda 1976-1985 yıllarının Türkiyesi'nden kesitler vermekle kalmıyor, esasında kimi sorunların kılık değiştirerek sürdüğünü gösteriyor. Toplumsal, ekonomik ve siyasi çarpıklıklara keskin eleştiriler getirirken umudu da hep yedeğinde tutuyor. Kürtajdan çiğköfteye ve kadın tutuklulara, cinsellikten anneliğe ve kadın haklarına uzanan yazılarında Tomris Uyar sokaktaki kadını ve Türkiye'nin ruhunu ustalıkla yansıtıyor. O günlerden bu günlere çok şey söylüyor Tomris Uyar. Öte yandan arka fonda hep İstanbul ve gündelik hayat var. Hem keyifle okunan hem de çok şey öğretip bilinçlendiren bir kitap Aşkın Yıpranma Payı. Okumak için ne çok nedenimiz olduğunu okuyunca anlıyoruz.

Aşkın Yıpranma Payı

Tomris Uyar

Haz.: Handan İnci

Yapı Kredi Yay.

S.: 356

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

URSULA K. LE GUIN İLE KONUŞMALAR

"Yerdeniz Üçlemesi", "Karanlığın Sol Eli" ve "Mülksüzler" gibi romanlarıyla bilim kurgu alanında tüm dünyanın takip ettiği Ursula K. Le Guin kendisiyle söyleşilerden oluşan bu kitapta, okura çocukluğunu, yazma serüvenine atılışını, bilim kurgu alanını seçişini ve romanlarını kaleme alırken neler tasarlayıp, nasıl araştırmalar yaptığını anlatıyor...

Ursula K. Le Guin ile Konuşmalar

Kolektif

Çev.: Burcu Erdoğan

Agora Kitaplığı

S.: 256

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

DAKİKA ATLAMADAN - SÖYLEŞİLER

Melih Cevdet Anday'ın yaklaşık 60 yıl boyunca gerçekleştirdiği söyleşileri bir araya getiren Dakika Atlamadan, usta şairin yazı hayatının bir özeti olarak değerlendirilebilir. Anday'ın söyleşilerde ve soruşturmalarda verdiği cevaplara topluca bakıldığında, onun hiç değişmeyen meselelerini de, zaman içinde değişim geçiren fikirlerini de görmek mümkün. Şair üzerine yapılacak çalışmalarda öncelikli kaynaklardan biri olarak da okunabilecek olan söyleşi ve soruşturmalar, 1930'ların sonundan 1990'ların sonuna, Türk edebiyatının 60 yıl içindeki temel meselelerini görmeye imkân sağlıyor, bu dönem boyunca edebiyatın hangi sorular etrafında şekillendiğini görmeye olanak veriyor.

Dakika Atlamadan – Söyleşiler

Melih Cevdet Anday

Haz.: Yalçın Armağan

Everest Yay.

S.: 430

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

KORKULU USTALIK

"Eskiden" demeli artık: Şairler, eskiden, sadece şiir yazmaz, başta kendi şiirleri olmak üzere Şiir üstüne düşünür, bunun kavgasını da verirlerdi dergilerde; çünkü onların, yaşadıkları topraktan dünyaya, "insanlığa" diyecekleri vardı, ve belki bundan da önemli olarak kendilerine verdikleri bir "söz"leri vardı; bunun peşine düştüler. Turgut Uyar, "bu söz"ün peşine en sık ve en ısrarlı şekilde düşmüş olmasıyla ayrılıyor kuşağının şairlerinden. Dünyanın En Güzel Arabistanı adıyla, dünya durdukça duracak bir Şâh Şiir'in şairi olmakla yetinmeyip, şiire-şaire bugün de yol gösteren "Korkulu Ustalık", "İlkin Cesaret", "Dikiş Payı", "Ozanın İşi", "Efendimiz Acemilik" ve "Çıkmazın Güzelliği" adlı yazılarıyla, şairin, şiir yazmak dışında, başka, bambaşka sorumlulukları da olabileceğinin örneğini veriyor bize.
Bu örneğin hâlâ benzersiz verimi ise Bir Şiirden: Şair, Abdülhak Hâmit'ten Yahya Kemal'e, Nâzım Hikmet'ten Orhan Veli'ye, Oktay Rifat'tan Metin Eloğlu'na, ele aldığı şairin "bir şiiri"nden yola çıkarak, "yol"u kendinden önce yürümüşlerin ve birlikte yürüdüklerinin, neyi-nasıl-niye yaptıklarına bakıyor; bizim için.

Korkulu Ustalık

Turgut Uyar

Yapı Kredi Yay.

S.: 728

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

NASIL YAZIYORSAM ÖYLEYİMDİR

“Kırk beş yılı aşkın süren ve ne yazık ki erken gelen ölümüyle noktalanan yazı hayatı boyunca ortalığa çıkmayı sevmedi Bilge Karasu: Hiç görünmemeyi seçmemişti şüphesiz; ama pek az röportaja yanaştı yaşarken, pek az söyleşiye kapısını aralık bıraktı. Mustafa Arslantunalı’nın gerçekleştirdiği bu ‘son söyleşi’, birden fazla özelliğiyle, Karasu’nun olası vasiyetnamelerinden biri, belki en önemlisi olarak büyük önem taşıyor: ‘Usta’nın uzun uzadıya tartılmamış, kuşkular içinde durmadan sınanmamış, zaman içinde bir tür olgunlaştırma sürecinden geçirmediği tek bir cümlesi, yargısı çıkmıyor önümüze. Derin, sarsıcı, yakıcı belge.”

Nasıl Yazıyorsam Öyleyimdir

Bilge Karasu

Kırmızı Kedi Yay.

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

PEYAMİ SAFA İLE SÖYLEŞİLER

Bugün düşünce hayatımızdan, kültür ve edebiyat dünyamızdan, romanımızdan, hatta basın geleneğimizden bahsetmek gereğini duyanların, Peyami Safa ismini anmadan geçmesi mümkün değildir. Çünkü Peyami Safa, eleştirinin hangi süzgecinden geçilirse geçirilsin kendini kabul ettirmiş bir yazarımız, değeri tescil edilmiş seçkin bir romancımızdır. Ölümünün üzerinden kırk yılı aşkın bir süre geçmesine rağmen o; okunan, tartışılan, insaf sahiplerince hakkı teslim edilen biridir.

Peyami Safa ile Söyleşiler

Mehmet Tekin

Çizgi Kitabevi

S.: 142

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

AŞKIN SONU CİNAYETTİR

Aşkın o zamanki tanımı neydi sizin için?İnsan gençken aşkın tanımını yapmayı düşünmüyor ki, yaşıyor sadece ve biraz aptalca… Aşkın tanımını yapmak için onu birkaç kez yaşamak, yaşın da kırka gelmesi gerekiyor galiba. Gençken derin sandığın duygular aslında epeyce yüzeysel… Olanakların sınırsız, vaktin sonsuz sanıyorsun… Daha doğrusu pek düşünmüyorsun, hayatın bir sürü son içerdiğini aklına getirmiyorsun… Gene de, o zaman bilincinde değildim tabii, ilerki yıllarda yaptığım analizler sonucu anladım ki, aşk benim için her zaman mutluluktan çok mutsuzluğu içermiş. En mutlu olduğumu sandığım anlarda hep mutsuzluğu beklemişim. Son diye birşeyi aklıma getirmediğim zaman bile bilinçaltımda bir yerde hazırlanıyormuşum sona. Bitmeyen aşk yok yani, ama bunu sonra konuşuruz.

Aşkın Sonu Cinayettir - Pınar Kür ile Hayat ve Edebiyat

Mine Söğüt

Everest Yay.

S.: 392

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

Yazarların ruhunu gösteren 10 söyleşi kitabı

AŞKTAN, ÖLÜMDEN BAŞKA BİR ŞEY KALMADI

“Karagöz ve Hacivat besbelli, toplumu çok şiddetli bir şekilde siyasal, ekonomik, toplumsal olarak eleştiriyorlardı. Bundan rahatsız olan siyasal yetke, en son yapacağı şeyi ilk başta yaptı. Kafalarını vurdurdu. Buradan bizim çok büyük şeyler çıkarmamız lazım. Yani Karagöz’ün biçimsel özellikleri dışında, evvela müthiş bir muhtevası var.”

Aşktan, Ölümden Başka Bir Şey Kalmadı

Metin Erksan

Kırmızı Kedi Yay.

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

*

Instagram: biyografivekitap