Ahmet Davutoğlu'ndan 9 maddelik manifesto

AK Parti Kongresi'nde Genel Başkan seçilen ve 62. Hükümetin Başbakan'ı olan Ahmet Davutoglu'nun bugün yaptığı konuşma kullandığı dil açısından dikkat çekti.

FİLOZOF BAŞBAKAN NE DEMEK İSTEDİ

Akademisyen kimliğiyle de tanınan Davutoğlu, oldukça entelektüel bir dil kullandı. Davutoğlu'nu kullandığı dil şimdiye kadar siyasetçilerden duymaya alışkın olmadığımız cinstendi.

Konuşmada en dikkat çekeni nokta ise Davutoğlu'nun "bilginin kaynağı, doğası, doğruluğu ve sınırlarını inceleyen, bilgiyle ilgili sorunları araştıran felsefe dalı" manasına gelen epistemoloji terimini ortaya atması oldu.

AHMET DAVUTOĞLU EPİSTEMOLOJİ'Yİ NASIL KULLANDI?

Davutoğlu konuşmasında "Eğer insanlık tarihi kadim, modernite ve küreselleşme gibi evrelere ayrılırsa şunu çok açık şekilde söyleyebiliriz ki, bu ülke, bu aziz topraklar, sadece jeostratejik değil, jeokültürel öneme haiz topraklar kadimin bütün renklerini bünyesinde barındırırlar. İslam medeniyetini, ondan önceki Mezopotamya kültürünü, ondan önceki Hitit, Roma kültürünü bünyesinde barındırır. Hiç bir medeniyet havzası yoktur ki Anadolu ile etkileşime girmemiş olsun. Yine modernite esas alındığında bu kadim kültüre sahip olan başka hiç bir ülke yoktur ki moderniteyle bizim gibi yüzleşmemiştir ve nihayet kürselleşmeyi de bizim kadar derinden ve yakından yaşayan bir başka ülke yoktur. Şimdi büyük bir yeni kültürel uyanışın arifesindeyiz. Bu yeni kültürel uyanış, insanlığın temel değerler itibarıyla varoluşsal ve epistemolojik problemlerle karşı karşıya kaldığı bir dönemde bütün insanlığa evrensel bir medeniyet çağrısı yapacak bir uyanış" diyerek epistemoloji terimini kullanmış oldu.

EPİSTEMOLOJİ NEDİR?

Etimolojik anlamıyla "Epistemoloji", Grekçe'de epistêmê (yâni: bilgi) ve semantik değeri yüksek logos (yâni: inceleme, nutuk, fiil, kelime, ilim anlamlarını haiz olabilen) kelimelerinden oluşmaktadır; buna göre ve en isâbetli olduğunu sandığım kavramıyla "Bilginin incelenmesi" anlamındadır. Ancak bu ifâde bilginin nasıl incelenmesi gerektiğine açıklık getirmediğinden Epistemoloji'nin tanımı ve işlevi genellikle hep muğlâk kalmıştır. Çok kimseye göre Epistemoloji "Bilgi Teorisi", yâni "Gnozeoloji" ile eşanlamlıdır. Oysa Felsefe'nin bir dalı olan "Bilgi Teorisi" bilginin nasıl oluştuğunu inceler.

AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu oldu İZLE

9 MADDELİK MANİFESTO

AK Parti öncesi dönem için 'fetret devri' benzetmesi yapan Ahmet Davutoğlu, AK Parti'nin altyapısının 9 unsura dayandığını söyledi.

1- Özgüven darbe girişimlerine karşı duruş

Davutoğlu, özgüvene örnek olarak da Erdoğan'ın Davos'taki 'one minute' çıkışını gösterdi. Gezi olayları ile, 17 ve 25 Aralık operasyonlarını da bu özgüveni yıkma çabası olarak nitelendirdi.

2- Sosyo-kültürel birlik ve bütünlük-çözüm sürecine devam

Devlet ve milletlerin ancak 'aidiyet' duygusuyla ayakta durduğuna dikkat çeken Davutoğlu, sosyo-kültürel birlikten 'çözüm sürecini' kastettiğini de vurguladı. Davutoğlu, 'AK Parti iktidarlarının en büyük başarısı, bütün bir ülkeyi tek bir yürek haline getirmiş olmasıdır. Çözüm sürecini başarıya ulaştırana kadar bize uyku haramdır' dedi.

3- Siyasi alan - özgürlüklere yeni ahlakı formasyon

Bu alanı, 'insan onurunu korumak' olarak açıklayan Davutoğlu, özgürlük-güvenlik dengesine vurgu yaptı. 'Türkiye'de ifade, girişim, inanç özgürlükleri AK Parti iktidarının güvencesi altındadır' dedi.

Ancak Davutoğlu, 'her özgürlük de bir sorumluluk gerektirir' diyerek ,' basın özgürlüğü basın ahlakını gerektirir, girişim özgürlüğü helal rızkı gerektirir. İnanç özgürlüğü diğer inançlara saygıyı gerektirir. Biz tüm özgürlükleri yeni bir ahlaki formasyonla buluşturacağız.'

4- Devletin ve bürokrasinin restorasyonu - paralel ile mücadele

Koalisyon hükümetinin her bir bakanlığını, 'farklı bir beylik gibi davranmakla' eleştiren Davutoğlu, AK Parti ile 'fetret devrinin sona erdiğini' söyledi. Paralel yapının 'fetret devri' istediğini söyleyen Davutoğlu, 'Buradan söylüyorum; hiçbir şekilde, kim ve ne niyetle olursa olsun, devlet otoritesinin parçalanmasına bir daha izin vermeyeceğiz. Bürokraside aranacak tek nitelik liyakattir' dedi. Davutoğlu, bürokraside yer alarak, siyasi otoriteye şantaj yapmanın 'ihanet olduğunu' kaydetti. 'Bunlar, hiçbir şekilde devletimize nüfuz edemeyecekler' dedi.

5- Ahlak restorasyonu - siyasi ahlak- yolsuzlukla mücadele

Siyaseti 'erdem ve ahlak vesilesi' olarak gördüklerini kaydeden Davutoğlu, 'Siyasetimizin ahlakı, Şeyh Edebali'nin ahlakıdır. İnsanı yaşat ki, devlet yaşasın ahlakıdır' dedi.

AK Parti hareketinin 'Musalla taşına kadar sürecek bir birlik' olduğunu kaydeden Davutoğlu, 'Yolsuzluklara karşı da en çetin mücadeleyi AK Parti vermiştir, vermeye devam edecektir.

Milletin hakkına uzanacak eli kardeşimiz olsa koparırız. AK Parti kadroları, şeffaflık ve yolsuzlukla mücadele konusunda töhmet altında bırakılamaz' dedi.

'Eğer bir takım dosyaları sadece ve sadece AK Parti'yi yıpratmak için tam da üç seçim öncesinde ortaya atarsınız, bunun adına 'yolsuzlukla mücadele' değil, 'siyasi operasyon' denir'

6- Adalet ve yargı alanı - yargıdaki paralel yapının temizlenmesi

Yargı mensuplarının siyaseti kontrol etmek için devreye girdiklerinde, tarihte büyük felaketler yaşandığına dikkat çeken Davutoğlu, buna örnek olarak da Abdülhamid dönemini, fetvalarla işten el çektirmeyi gösterdi. 'Bu yargı idi, ama adalet değil' dedi.

12 Eylül adaletini de olumsuz örnekler arasında sayan Davutoğlu, 'eğer yargı, vicdanını kaybetmişse, temel adalet terazisinden sapmışsa, bir hak ve adalet aracı olmaktan çıkar' dedi.

HSYK seçimlerine atıfta bulunan Davutoğlu, bunun 'cumhurbaşkanlığı seçimlerinden bile önemli gösterilmesini' eleştirdi.

HSYK seçimlerinde oy kullanacak hakim ve yargıçlara da seslenen Davutoğlu, 'HSYK seçimlerine girecek vicdan yüklü, yüreği adaletle çarpan yargı mensuplarına yargının tek bir mahfilin otoritesi altına girmesine izin vermeyin' çağrısı yaptı.

7 - Kültürel ve medeniyet restorasyonu - hiçbir kültür ötekileştirilmeyecek- dikey değil, yatay mimari

Davutoğlu, Anadolu'nun tarihteki tüm önemli kültürlerle iletişim içinde olduğunu belirtti. Anadolu'da yaşamış ve yaşayan 'hiçbir kültürün ötekileştirilmeyeceğini' vurgulayan Davutoğlu, 'kadim şehirlerimizde dikey değil, yatay mimariyi geçerli kılacağız' sözü verdi .

8- Ekonomik restorasyon- eğitim ve AR-GE - Afro-Avrasya'nın üretim üssü Türkiye olacak

Ekonomik alanda Türkiye'nin öne çıkması için eğitim reformu ve Ar-ge atılımı yapılacağını anlatan Erdoğan, 'her ulaştırma koridoru, her enerji koridoru, Anadolu'ya selam verip gidecek' dedi.

Türkiye'nin 'Afro-Avrasya'nın en önemli üretim üssü haline geleceğini' söyleyen Davutoğlu, 'Makro ekonomik istikrarı sağlarken, reel sektörü de güçlendireceğiz' dedi.

9- Türkiye'nin uluslararası alandaki yeri - Ankara merkezli dış politika

2002 yılında Türkiye'de 'dış politikanın' anlaşılanın 'dış ilişkiler' olduğunu, tüm dış politikanın ise 'Kıbrıs, Ermeni meselesi ve birkaç defansif konu' olduğunu söyleyen Davutoğlu, 'Dış politikada temel ilkemiz, politikanın Ankara merkezli olmasıdır' dedi.

Çok boyutlu dış politikanın da süreceğine dikkat çeken Davutoğlu, 'Kimse Türkiye'yi Avrupa ile Asya kıskacına almaya çalışmasın dedi.

AB üyelik hedefinin 'stratejik' olduğuna dikkat çeken Davutoğlu, 'Türkiye'nin AB hedefi stratejik bir hedeftir ve kararlılıkla devam ettirilecektir' dedi.

Davutoğlu, ilk bakan olduğunda söylediği 'hattı diplomasi yoktur, sattı diplomasi vardır' sözünü de yineledi.

Dış politikanın sadece 'reel politika olmadığını', 'insani ve vicdani diplomasiye dayalı' dış politika izleneceğini söyleyen Davutoğlu, 'Allah bize, nerede bize yardım eden yok mu diyene yardım etme kudreti versin' diye konuştu.