Başbakan Erdoğan: Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu

Başbakan Erdoğan: Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu

Erdoğan, "Sizleri bu anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum. Beraber yürüdük biz bu yollarda. Beraber ıslandık yağan yağmurda. Şimdi dinlediğim tüm şarkılarda bana her şey sizi hatırlatıyor. Sizler demokrasinin, millet egemenliğine saygının sembolüsünüz. Bu kutlu topluluk, yakmadı, yıkmadı. Ellerinde molotof kokteyli ile dolaşmadı. Bu topluluk vatandaşların araçlarını yakmadı. Bu topluluk esnafın dükkanını yakıp yıkmadı. Bu topluluk askerine polisine köy korucusuna kurşun sıkmadı. Tam aksine bu topluluk, onlarla kucaklaşıp birleşti. Şurada 11 gündür süren bir süreç var. Bu süreç sadece içeriden değil, içeriden ve dışarıdan organize bir süreç. Aylardır bir tezgahın hayata geçirilmesi, uluslararası faiz lobisi bizdeki uzantıları ile attıkları adımlar. Ama duvara çarptılar. Duvara çarptılar, öyle şeyler yaşıyoruz ki, ne diyorlar; bu Başbakan çok sert, bu Başbakan gerilimden yana. Biz gerilimden yana değil Biz halktan ve haktan yanayız. Biz Asım'ın nesli olarak büyüdük. Orada ne diyor Akif, 'yumuşak başlı isem kim demiş uysal koyunum diye...'" şeklinde konuştu.

Başbakan Erdoğan: Türk Baharı 3 Kasım 2002'de oldu

KILIÇDAROĞLU'NU YUHALATMADI

Başbakan Erdoğan, Ana Muhalefetin Genel Başkanı diye konuşmaya başlayınca kendisini dinlemeye gelen partililerin 'yuh' çekmesi üzerine konuşmasına şöyle devam etti: "Yuhalamaya değer mi be. O bile onun için bir mükafat. Kardeşler, bu ülkede bir dikili ağacı olmayanın çevrecilikten bahsetmesini anlamak mümkün mü? 10 senede 2 milyar 800 milyon ağaç diktik. Bunun 2 milyarı sadece fidan. 800 milyonu 3 yaş ve üstü ağaç."

"BEN KASIMPAŞA'NIN ÇOCUĞUYUM"

Gezi Parkı eylemlerine de değinen Erdoğan, "İstanbul Taksim'de bir Gezi Parkı olayı değil, bu Gezi Parkı diye gelenlerin yüzde 95'i Gezi Parkı'nın adını bile bilmezler. Ben orada doğdum büyüdüm. Ben Kasımpaşa'nın çocuğuyum. Taksim Meydanı'nı iyi bilirim. Bunlar tereciye tere satmaya çalıştılar. Biz hakkı her zaman her yerde söyleriz. Biz iki ileri bir geri gidenlerden olmayacağız" dedi.

"DESTEK VEREN SANATÇILARA YAZIKLAR OLSUN"

Gezi Parkı eylemlerine destek veren sanatçıları da eleştiren Başbakan Erdoğan şunları kaydetti: "Sanatçı çevresinden destek verenlere de yazıklar olsun diyorum. Şunu bilmelerini istiyorum eğer siz, şu ana kadar sanatınızı icra etmek istiyordunuz AK Parti sizin sanatınızı, icra etmenize mani mi oluyordu? Neyinize mani olduk ki şimdi bu yaygaraları koparıyorsunuz. Eğer bir sorunuz varsa bunu benim Kültür Bakanım ile görüşürdünüz. Belediye başkanlarımla, benimle de görüşürdünüz. Biz Muhsin Ertuğrul'u yıktık dediler ki oraya cami yapacaklar. Ne oldu? Ne yaptık?"

"AKM'Yİ YIKACAĞIZ"

Başbakan Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ile ilgili olarak şunları söyle;

"Ona senin gücün yetmez yıkacağız. Niye daha iyisini yapmak için, Türkiye'de bir opera binası yok. Biz oraya muhteşem bir opera binası yapalım diyoruz. Çatıya çıkmakla bize geri adım attıramazsın. Türkiye güçlü bir ülke bu güçlü ülkenin sanatta, çevrede... Her şeyde öne çıkması lazım. Biz bunu yapıyoruz. Bugün Mersin'de 800 trilyonluk Akdeniz Oyunları Spor Tesisleri'nin açılışını yaptım. 18 ayda bitirdik. Yunanistan bu organizasyonu yapmaktan çekildi. Bizden rica etti. Biz bitirdik. Ayın 20'sinde Akdeniz oyunları başlıyor."

GEZİ PARKI EYLEMCİLERİNE SESLENDİ

Erdoğan, "Gençlere sesleniyorum; bu ülkenin Başbakanı, bazı lobilerin Başbakanı değildir. Bu ülkenin Başbakanı sessiz yığınların sesidir. Biz kimsesizlerin kimsesiyiz. Biz zalimlerin karşısında, mazlumların yanındayız. Bu Türkiye'de böyle, dünyada da böyle. Bundan sonra da böyle olacak" dedi.

"Bu milletin iktidarına saygı duymayanlar, bunun bedelini öder. Dün Ankara'da, Kızılay'da, Kuğulu Park'ta, şurada, burada oyuna gelen kardeşlerime sesleniyorum;" diyen Erdoğan,

"Lütfen artık bu eylemlerinize son veriniz. Bakınız biz bugüne kadar sabırla buralara geldik. Bir Başbakan olarak diyorum ki, artık yeter. Varsa söyleyecekleriniz yerel yönetimle ilgili bir konuysa belediye başkanıma söyle. Gel, valime söyle. Olmadı Kültür Bakanıma söyle. Olmadı ben de kabul ederim, gel bana söyle. Ama yeniçeri ocakları gibi bir hareketin içine girerseniz, kusura bakmayın. 'Şu valiyi alacaksın, emniyet müdürünü alacaksın, şunu yapmayacaksın'. Ama bunları söylemeye kalkarsan, kusura bakma. Tavsiyelerin varsa ilet. Bir katkın olacaksa ilet. O zaman hepsini yaparız " dedi.

"TÜRK BAHARI 2002'DE GERÇEKLEŞTİ"

"Bu ülkeyi dünyaya terör varmış gibi gösteremezsiniz." diyen Erdoğan, "Bu ülkeyi dünyada adeta terörün estiği bir ülke olarak gösteremezsiniz. Utanmadan, sıkılmadan 'Arap Baharı' diyorlar, şimdi de 'Türk Baharı' diyorlar. Birilerine göre de sessiz devrimdi. Ya bunlar ne gafil ? Türk Baharı 2002'nin 3 Kasım'ında oldu" dedi.

Başbakan Erdoğan, konuşmasına şöyle son verdi: "Bana diyorlar ki bu cumartesi günü saat 17'de bir Ankara mitingi ile final yapalım. Siz buna ne diyorsunuz? Evet diyorlar. O zaman yapacağız. Cumartesi günü saat 17'de bir arada olmak üzere"

Başbakanı dinleyen partililer, "Türkiye seninle gurur duyuyor. Polise uzanan eller kırılsın. Vur vur inlesin çapulcular dinlesin" şeklinde slogan attı.