Başbakan'ın son parti grubu konuşması

Başbakan'ın son parti grubu konuşması

Hiç bir gazetecinin gazetecilik mesleğinden ötürü gözaltına alınmadığını, tutuklanmadığını ileri süren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasına 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlamasıyla başladı.

Konuşmasının ilerleyen bölümlerinde, İngiliz Gazetesi'nin kendisi ve partisi hakkında yaptığı haberi hatırlatıp, kazandığı tazminatı ve gazetenin dilediği özrü aktaran Erdoğan, muhalefete, bu haberle ilgili yaptıkları açıklamaları hatırlattı.

İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

Partimizdeki tüm kadınların ve dünyadaki tüm kadınların 8 Mart gününü kutluyorum. Bu vesile ile birkaç hususu dikkatlerinize sunmak istiyorum. Kadınların hak mücadelesi için yasal düzenlemeler yaptık. TBMM çatısı altında ilk kez bizim dönemimizde kadın erkek fırsat eşitliği komisyonu kurduk.

Çalışan kadınların sorunları bizim sorunumuzdur. Süt izninden sigorta priminin yatırılmasına kadar bu sorunlar bizim dönemimizde yasallaştı. Sosyal politikalarımızda doğrudan adres olarak kadınları gösterdik.

KADINA SİLAH DOĞRULTANI LANETLİYORUZ

Ayrımcılığı nasıl reddediyorsak kadına şiddeti de reddediyor ve kadına silah doğrultulmasını da lanetliyoruz. TCK'da bir değişiklik yaparak töre cinayetlerine müebbet hapis cezası getirdik.

Erdoğan: Biz iktidara medya ile çarpışa çarpışa geldik - TIKLA İZLE

Kadına yönelik şiddet artıyor diyorlar ama hayır artmıyor. Kadına yönelik şiddetin istatistliği tutulmadığı ve o dönemde halı altına süpürülen sorunlar şimdi ortaya çıktığı için arttı görünüyor. İstatistiğin bizim için önemi yok. Bir kadın da bin kişi de şiddete uğrasa bu durum insanlık dışıdır.

BUNLARIN 28 ŞUBAT'TA NASIL MANŞETLER ATTIĞINI İYİ BİLİRİZ

12 Haziran seçimlerinde, bugüne oranla daha fazla kadını aday göstererek gireceğiz. Bu süreç bir kar topu gibi büyüyecek. Bizzat kadınların eliyle sorunlarımız çözecek. Kadınların sorunlarını Meclis kürsüsünde erkeklerin anlatmasını ben anlamsız buluyorum. Damdan düşen kadın. Ama kadın ortada yok. İnşallah biz bu oranı arttırarak 12 Haziran'da bu temsili çok daha güçlü hale getireceğiz.

Bazı gazetecilerin gözaltına alınması bazı tartışmaları başlattı. Hükümet aleyhinde, haksız bir kampanyaya dönüştürülüyor. Basın özgürlüğü konusundaki görüşlerimizi tavırlarımızı ifade ettim. Şiir okuduğu için mahkum olmuş bir Başbakan olarak basın özgürlüğüne sonuna kadar sahip çıktığımızı ifade ettim. Hak ve özgürlükleri geliştirmeyi varlık sebebi olarak görmüşüzdür. Demokrasi, hak ve özgürlükleri savunan hep biz olduk. Bununla ilgili anayasal düzenlemeler yaptık. Birileri çıkıp senaryoyu tersine çevirmeye, bizi özgürlük karşıtı olarak göstermeye çalışıyorlar. Bunların 28 Şubat'ta nasıl başlıklar attığını biz çok iyi biliriz. Bunların iktidara karşı ne gibi destekler verdiğini çok iyi biliriz. Bizler baskıyı hor görmeyi çok iyi biliyoruz. Bizim çabamız ileri demokrasi ve özgürlüklerin gelişmesidir. Biz 90'lı yıllarda demokrasinin nasıl askıya alındığına şahit olduk. Sadece ben değil bu grup içerisindeki arkadaşlarım yasakların mağduru olarak bu günlere ulaştılar.

TUTUKLANAN GAZETECİLER

Son gözaltılar sonrası yargı süreci kendi mecrasında yürümektedir. Bu olayın bizimle ilişkilendirilmesi, AK Parti'nin hedef alınması büyük bir yanlıştır. Birileri olup bitenleri hükümete aitmiş gibi göstermek derdinde birileri de yargıya müdahale etsin diyor. Bunlar yanlış, hükümet durması gereken yerdedir. Basın özgürlüğü ancak ve ancak demokraislerde mümkündür.

Biz bu ülkede bir kısım basın kuruluşlarının demokrasiyi rafa kaldırma operasyonlarında nasıl bir konum aldıklarını çok iyi biliyoruz. Gazetelerin nasıl vazife yüklendiklerini biliyoruz. 28 şubat sürecinde manşetlerin nerelerde hazırlandığını, köşe yazarlarına nasl ısmarlama konular verdiğini çok iyi biliyoruz.

BATI NEDEN KAYGILI ANLAMIYORUZ

Yargı bağımsızlığı konusunda Batı'nın çekincesini de biz yadırgıyoruz. Onların anlamamasını maruz görmek gerekli. Çünkü onların basın mensupları, çetelerin tetikçiliğini yapmıyor. Demokrasiyi ve anayasal nizamı ortadan kaldırmak amacıyla terör örgütü kurma iddiasının, basın özgürlüğü konusuyla üzerinin örtülmesi mümkün değildir. Demokrasiyi millet için değilse bile kendisi için en fazla desteklemesi gereken kesim medya mensupları olmalıdır. Yaşadıkları kötü tecrübelerden yola çıkarak, ben 28 Şubat'ı yaşadım nasıl destek veririm diyenler Ak Parti'yi yerden yere vuruyorlar. Son yıllarda çetelerle mücadeleye en fazla destek vermesi gereken kısım basın olmalıdır. Eğer basın özgürlüğü konusunda bir baskı söz konusu olursa bunun karşısında önce biz oluruz.

TEHDİT EDİLEN GAZETECİLERİ BİZ KORUYORUZ

Şu anda terör örgütü tarafından tehdit edilen gazetecileri, sanatçıları biz koruyoruz. Manşetlerde köşelerde satırlarda ve zihinlerde mayınlar vardı. Yasak kelimelerin yasak konuların nasıl tarihte kaldığını herkes iyi görsün. 8 yıl boyunca manşetine karıştığımız bir gazete var mı? Rahatsız olduğumuz dönemler oldu ama hakkımızı yargıda aradık. Ne yapacaktım ben de aynı dille mi konuşacaktım. Ben hakkımı gider yargıda ararım kim olursa olsun. Ama efendim siz siyasetçisiniz, ne yani siyasetçiyim diye hedef tahtası mı olacağız. Biz de buna ya sabır çekeceğiz , ee yok böyle bir şey. Yargı bazen bizimle ilgili çok ilginç kararlar da verdiler.

İSTEYEN BİZİ ELEŞTİREBİLİYOR

Şu anda sistemi ağır eleştiren bir çok gazete ve köşe yazarı var, bunlara biz de yetişemiyoruz. Televizyonda, gazetelerde, internette şu anda isteyen herkes istediğini yazıyor. Bize yönelik olumlu eleştirileri görmezden gelmiyoruz. Allah'a şükür kendisini muhalefet gibi konumlandıran medya ile mücadele edecek gücümüz var. Bize muhtar bile olamaz diyen medya ile iktidara geldik.

Biz düşüncemize, inancımıza güvendiğimiz için bunlardan korkmuyoruz. Biz milletimize inanıyor ve milletimize güveniyoruz. Tutuklanan ve gözaltına alınan gazeteciler yüzünden hükümete tepki gösteren muhalafete şunu söylemek istiyorum: Hangi gazeteci gazetecilik faaliyetlerinden ötürü tutuklu? İçeride 27 gazeteci var? Bunların hiç biri de gazetecilik faaliyetinden ötürü içeride değil. Mesleği gazetecilik olarak geçenlerin cezaevinde bulunma nedenleri, 'Silahlı terör örgütüne üyelik, cinsel istismar, anayasal düzeni zorla yıkmaya teşebbüs,..'

SON OPERASYON YARGININ TASAVURUDUR

Tekrar ediyorum, son operasyonlar tamamen yargının tasavurudur. Bizimle alakası yoktur. Aksi ispat edilene kadar herkes masumdur. Yargılama bitmeden kimse suçlu ilan edilemez. Bizim dertli olduğumuz burasıdır. Bu süreç uzamasın, dosyalar masaya getirilsin, bunu görelim. Bu sürecin doğru bulmuyoruz. Yargılama sürecindeki polemiklerden en fazla biz şikayet ediyoruz. Kimse bizden yürütme olarak taraf olmamızı beklemsin. Biz bu işlerinin avukatlığını yapan Silivri'de olanlardan değiliz. Biz milletimizin avukatı olarak buradayız. Benim savcı olmak gibi bir derdim yok. Bizim görevimiz yargının işini kolaylaştırmaktır. Dema eden operasyonlarla ilgili toplumda farklı hassasiyetlerin olması normaldir. Hassasiyetleri gözardı etmek mümkün değildir.

CHP ÜLKESİNİ İSRAİL'E ŞİKAYET ETTİ

Herkesi yargının çalışmalarını kolaylaştırmaya çağırıyorum. Herkesi bu sorumluluk çevresinde hareket etmeye davet ediyorum. Türkiye içerisinde basın özgürlüğü merkezindeki tartışmalar, hükümeti yıpratma çalışmalarına dönüşmüş durumda. CHP genel başkanı daha önce İsrail'e Brüksel'e ülkesini şikayet etti. Buralardan netice alamayınca oralardan netice alırım zannediyor.

Ülke dışında da bu karalama kampanyalar yoluyla hakkımız arıyoruz.

İNGİLİZ GAZETESİ'NDEN TAZMİNAT

'İran iktidardaki Ak Parti'ye 25 milyon dolar bağışladı' diye bir başlık atıldı. The Dailt Telegraph gazetesinde yayınlanan bu haber 15 dakika sonra İsrail'in The Haaretz gazetesinde yayınlanmaya başlıyor. Sonra Türkiye'de malum çevreden konuşuyor. Ana muhalefetten bir adam çıkıyor 'Şimdi ne diyecek' diyor.

Biz bu iddiaya karşı önce çok sert bir tepki verdik. Sonra İngiltere'de hukuksal süreci başlattık. Genel Başkan yardımcımız Ömer Bey'i bununla görevlendirdik. Gerçek açığa çıktı. Gazete 28 Şubat'ta bir düzeltme ve özür yazısı yayımladı. Ardından da tazminata mahkum ettiler. İngiliz gazeteleri daha sonra haberi yapan kişinin istihbarat örgütlerinin talimatları doğrultusunda haber yaptığı haberleri çıktı. Biz de de o gazetecilerden çok var... Yada gazetecilik mesleğinin dışına çıkarak gerçekleri çarpıtıyorlar. Bu haberi evire çevire kullananlar acaba aynı onurlu davranışı gösterip özür dileyecekler mi? Muhalefetin ve diğer ithamı yapan kişiler İngiliz Gazetesi gibi yüzü kızarıp eleştiri yapabilecek mi? CHP ve milletvekillerini buradan bir kez daha siyasi ahlaka davet ediyorum. Yabancı bir gazetecinin yalanına inanan ANA MUHALEFETİ gidip ülkesini şikayet ediyordu. CHP ne diyor biliyor musunuz?

CHP'NİN MAVİ MARMARA ANLAYIŞI

CHP iktidarda olsaydı Mavi Marmara gemisine izin vermezdi. Bu sözleri Mavi Marmara şehitlerine yapılmış bir haksızlık olarak görüyorum. CHP'li kardeşlerime sesleniyorum. Başını ellerinin arasına alıp düşünsünler. Sayın Kılıçdaroğlu siz korsanlığa sessiz kalabilirsiniz ama biz haksızlık karşısında haykırmaya, kendi vatandaşımızın hakkını hukukunu korumaya mazlumlara yardım elimizi uzatmaya devam edeceğiz.

ODATV ESPRİSİ

Geçtiğimiz hafta Almanya'ya bir ziyaret gerçekleştirdik. 10 bin vatandaşımızla bir araya geldik. Ardından Türk Alman Ticaret Odası'nda (Oda dediysem odada yapmıyoruz toplantıyı) işadamlarıyla bir araya geldik.

54. hükümetin Başbakanı Saadet Partisi Genel Başkanı ve ülkemizin yetiştirdiği ender siyasetçilerden Prof. Dr Necmettin Erbakan'a Allah'tan rahmet diliyorum.

2013 yılında Marmaray'ı inşallah açıyoruz. Şimdi birileri kalktı böyle bir proje olmaz diye. Yahu sen kendi projene takıl. Zaten siz bugüne kadar neye evet dediniz. Birinci köprü yapılırken karşı çıktılar ama sonra bu köprüyü kullanmaya devam ettiler. Bu zihniyet bu. Şimdi inşallah üçüncü köprüye de hazırlanıyoruz ve bunu Boğaz'a altın kolye olarak takacağız..

KKTC'YE DENİZDEN SU

Dün de Mersin'de Alaköprü Barajı'nın temelini attık. Türkiye'den yavru vatana denizin 250 metre altından su götüreceğiz. Güney Kıbrıs talep ederse kuzeyden su verme imkanımız olacak. Dünyada tek denenen bir proje. Bu barajdan enerji de üreteceğiz. Erzincan'daki açılışa katıldık. Orada yaptığım tüm mitinglerde böyle bir katılım yoktu. 81 farklı eserin açılışını yaptık. Başta Ulaştırma Bakanımız olmak üzere ilgili tüm teknokrat ve bürokrat arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Muhteşem bir havalimanı terminaline sahip oldu Erzincan. Bu proje ile birlikte Erzincan'a uçak sayısı da artmaya başladı. O günkü ziyaretimizden sonra akşam da Samsunlular gecesine katıldık.

İzban projesini Ana Muhalefet partisi lideri ile birlikte açtık. Günde ortalama 550 bin yolcu güven ve konforla seyahat edecek. Bugün de Hatay çok modern bir havalimanı tesisine kavuşacak.

ORTADOĞU'YU YAKINDAN TAKİP EDİYORUZ

Kuzey Afrika ve Ortadoğu'daki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Türkiye'nin tavrı ve dünyaya verdiği mesaj önemlidir. Kardeş ve dost ülkelerin acılarını kendi acılarımız olarak görüyoruz. Halkların hak ve özgürlüklerini savunduk. Tunus ve Mısır Türkiye'nin mesajını doğru anladı. Libya'da ise çatışma ve kaos devam ediyor. Libya'da gerilim ve çatışmalar devam ediyor. Daha fazla insan hayatını kaybetmeden bu kardeş kavgasının bitmesini istiyoruz. Bugüne kadar bizden tahliye talebinde bulunan 19 bin 600 vatandaşımızı tahliye ettik. Toplamda da 24 bin 500 kişi tarafımızdan tahliye edildi. Türkiye, Cumhuriyet Tarihinin en büyük tahliye operasyonunu gerçekleştirirken dünyaya örnek olmuştur.

BAKANLARA TEŞEKKÜR

Başbakan Yardımcım Cemil Çiçek'e, Dışişleri Bakanım Ahmet Davutoğlu'na, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanıma şahsım ve milletim adına teşekkürlerimi sunuyorum.

Yunanistan 2013'teki Akdeniz Oyunları'nı yapacaktı ama ekonomik durumdan ötürü Yunanistan yapmama kararı alınınca İspanya ve Türkiye arasında kaldılar. Biz bu oyunları Türkiye'ye kazandırdık ve 2013 Mersin Akdeniz oyunlarına yönelik süratle yatırımlara gireceğiz ve inşallah yeni bir stadyum yapacağız ve ne gerekiyorsa onları yapacağız.

YSK önümüzdeki günlerde takvimi yayınlayacak. Biz de aday belirleme konusundaki takvimimizi belirliyoruz. Genişletilmiş il başkanları toplantımızda arkadaşlarım bu toplantıyı yapacaklar. 12 Haziran seçimleri öncesinde de parti içi demorkasiyi en ideal biçimde uygulayacağız. Sürekli bazı çevreler bizim sistemimizi anlayamadılar. Bakın biz milletvekillerimizi temayül yoklamasına sokmuyoruz. Ama bir temayül yoklaması yapacağız. Temayül yoklaması bizde belirleyici değildir. Buralarda kurumsal bir tutum izlenebiliyor.

81 ilde yapılan bir kamuoyu araştırmasını bitirdik. Ama ikinci bir röntgeni çekeceğiz. Halkın kendi ilinde kimi istediğine bakacağız. Bazı illerde kamuoyu şirketlerini baskı altına almak isteyenleri de biliyoruz. İli ve teknolojilerin tüm imkanlarını seferber ederek en ince ayrıntısına kadar çalışmalarımızı yapacağız.

Bu ay sonuna kadar parti grubu toplantılarımızı yapacağız. Ondan sonra arazide çalışmalarımıza devam edeceğiz.