Ela bebeğin annesi konuştu: IŞİD'cilerle pek anlaşamıyordu

ela bebek

49 konsolosluk görevlisi ile ailelerinin kurtarılması için yapılan operasyonun simge isimlerinden Ela bebeğin annesi Sümeyye Ercan, konsolosluğun basıldığı gün Ela bebeğin arabada olduğunu belirtti.

101 günlük esaretin ardından Ela bebek ve ailesi evlerine dönerken, Sümeyye Ercan, Habertürk'e verdiği röportajında yaşadıklarını anlattı.

"IŞİD'CİLERDEN BİRİ ELA'YI SEVMEK İSTEDİ"

Baskın anında Türkiye’ye dönmek için konsolosluk arabalarına bindiklerini söyleyen Ercan, “Arabaya yerleşmiştik. Baskın başladı, içeri almadık, daha sonra ‘Araçlara binip gidin’ dediler. Bindik arabaya, IŞİD’cilerden biri geldi, Ela’yı kucağına aldı. Sevmek istedi ama ben yanlış anladım, bir şey yapacak diye korktum. Eşim peşinden gitti. Sonra herkesi araçtan indirdiler. Farklı araçlara bindirdiler ve götürdüler. ‘Misafirimizsiniz’ dediler, ‘Size zarar vermeyeceğiz, bacımızsınız, kardeşimizsiniz’ dediler” dedi.

"ŞERBET YAPTIM"

Esaret günlerinde bebekli olmanın zorluğuna dikkat çeken Ercan, şunları söyledi;

"Allah o sabrı verdi. Ela, zaten mama falan almıyordu. Getiriyorlardı ancak yemiyordu. Daha çok emzirerek besledim. Sütüm kesilmedi. Allah rızkını verdi. Kimi zaman gelen yemekleri verdim. Hurma pekmezi geliyordu, şerbet yapıyordum. Domates gelince eline veriyordum. Sürekli bir şeyler yesin, ne vitamin olursa alsın istiyordum. Ela’da kilo kaybı olmadı, aksine kilo aldı. Konsolosluktayken daha zayıftı”

"SALINCAKTA SALLANIYORDU"

Ercan, ilk başlarda sütünün kesilecek gibi azaldığını ancak sonradan toparlandığını anlattı. Anne Ercan, şu anda 11 aylık olan Ela’nın yürüme aşamasında olduğunu ancak iki adım attıktan sonra düştüğünü ifade etti. Ercan, IŞİD’den de Ela’nın yürümesi için yürüteç istediklerini ancak örgütün yürüteç bulamayarak salıncakla döndüğünü anlattı. Ercan, “Yürüteç bulamadık, salıncak bulduk’ dediler. Çocuklar için salıncaklar var ya, onda sallanıyordu” dedi.

"BEBEK BEZİ HEMEN GELİYORDU"

Bebek bezi konusunda hiç sorun yaşamadığını aktaran Ercan, “Çocukla ilgili bir şey isteyince hemen getiriyorlardı, sorun etmiyorlardı. Bez de hemen geliyordu. İlk gittiğimiz yerde bir beşik vardı ancak yanımdan ayırmak istemedim. Sonraki yerlerde de sünger vardı orada yatırdım. Üçümüz birlikte yatıyorduk. Alıştı, şimdi de yanımda yatmak istiyor” diye konuştu.

BOMBALARDAN KORKUYORDUK

Ercan, bebeğin hava alması için güneşe çıkarmaya izin de verdiklerini söylerken, “Ancak biz bebeği alır da götürürler diye korkuyorduk. Eşim, kızım olmadan ne yaparım diye tedirgin oluyordu. Yalnız bırakmak istemedik” dedi. Anne Ercan, Ela’yı her ağlayışında emzirerek susturduğunu dile getirirken, “IŞİD’den çok uçaklardan ve bombalardan korkuyorduk. Uyanıyordu, uykularının arasında sıçrıyordu. Şimdi geçti, unuttu.

ELA IŞİD'CİLERLE PEK ANLAŞAMIYORDU

Diğer bebek Kuzey, erkek olduğu için biraz sıkıntılıydı. Bazen birlikte oynuyorlardı ama kavga da ediyorlardı. O IŞİD’cilerle pek anlaşamıyordu, yakın durmuyordu. Korkuyordu haliyle. Ela daha yakın duruyordu, Ela’yı kucaklarına alıyorlardı. Bebeklere kıyafet getiriyorlardı. Şort falan getiriyorlardı, onları giydiriyorduk. Kıyafetler toplu geliyordu, ‘Olanları alın’ diyorlardı. Bizim kıyafetlerimiz için de öyleydi. Toplu kıyafet geliyor ve ‘Size olanı alın’ diyorlardı. Olmayanları geri götürüyorlardı." diye konuştu.